Gerçeğin eğilip bükülmeyen, kişilerin isteğine göre şekillenmeyen yapısı vardır. Gerçeği saklayabilirsiniz, duyulmasını engelleyebilirsiniz ama değiştiremezsiniz.
Ve gerçeğin peşinde koşanlar...
Hangi meslekten, dinden, ırktan, mezhepten ve cinsiyetten olurlarsa olsunlar korkusuzdurlar.
Akıllarına bile düşmez...
***
Türkiye yerel seçimlere giderken, seçimlerin demokratik ortamda yapılıp yapılamayacağı bile kestirilemezken yaşadıklarımıza şaşırıyoruz.
Şaşırmayalım...
Bu baskı, bu korku, bu düşman yaratma taktiği her geçen gün daha da artacak.
Çünkü iktidar kendisine düşman yaratabildiği, kendisini mazlumlaştırabildiği sürece iktidarını koruyabiliyor.
***
İki sanatçı.
Biri Müjdat Gezen, diğeri Metin Akpınar.
Hepimizin anılarında gülümseten anılarla yer alan, zaman zaman duygulandıran, gözlerimizin dolmasına neden olan insanlar.
Mesleklerinin namusundan sadece kendilerine güven duyarak ödün vermeyen kişilikler.
Gerçeğin peşindeler...
***
Eğer İzmir'e taşınmamış olsa idi tanışmam muhtemelen olanaksız olan gazeteci büyüğümüz Uğur Dündar'ın Halk Arenası programındaki sözleri için hakim karşısına çıktılar.
Gülümsemeleri yüzlerinden eksik olmamasına rağmen, yurt dışına çıkma yasağı ve haftada bir karakola giderek imza verme tedbiri ile serbest bırakıldılar.
Demoklesin kılıcı budur işte.
Susun, konuşmayın, yorum yapmayın, gerçeğin peşinden koşmayın demenin hukuki kılıfıdır.
***
Bu soruşturmanın asıl hedefi gerçektir bana göre.
Bu gerçek de Uğur Dündar'dır.
Sözcü Gazetesi üzerinden FETÖ soruşturmasına ilave edemedikleri için, tarlada açmaya çalıştıkları yeni yoldur.
Bu kez Halk TV ve Halk Arenası programı üzerinden hedeftedir.
Seversiniz, sevmezsiniz.
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.
Türkiye'nin en güvenilir ilk üç insanından biri olduğu için hedeftedir.
Didik didik ettikleri yaşamında arpa tanesi kadar leke bulamadıkları için hedeftedir.
Tam da yerel seçimlere giderken, işlerin aslında öyle olmadığının haykırabilindiği tek yer olduğu için hedeftedir.
***
Oysa televizyonları da var gazeteleri de.
Ancak kendilerinin izlediği ya da okuduğu medya organlarını topluyorsunuz, çarpıyorsunuz bir Uğur Dündar etmiyorlar.
O zaman ne yapacaklar.
Karalalayacaklar, yaptılar.
İtibarsızlaştırmaya çalışacaklar, yaptılar.
Şimdi yargı sopası ile susturmaya çalışıyorlar.
Etrafını daraltarak, yanlızlaştırarak, hedef haline getirerek yapmaya çalışıyorlar.
***
Onlar sadece Müjdat Gezen'den, Metin Akpınar'dan, Uğur Dündar'dan korkmuyorlar.
Gerçeğin kendisinden korkuyorlar.
Gerçeği söyleyen herkesten korkuyorlar.
Yine de korkunun ecele faydası yok, onu da biliyorlar.