Ne yapsalar ‘nafile’…
OHAL uzadıkça, AKP ve Erdoğan kısalıyor.
Para ve satılacak tesis kalmayınca şeker pancarı fabrikalarına el attılar, ama ummadıkları kadar büyük tepki ile karşılaştılar.
Kadın oylarındaki kayıp hızlanınca “İslam’ın güncellenmesi gerekli” lafı atıldı ortaya, ama en büyük itiraz en yakınlarından geldi.
İstiklal Marşı’nın bestesi getirildi, gündeme. İlahi şeklinde okuyanlar bile oldu. “Marşımıza Dokunma” sesleri yükseldi, dört bir yandan.
Adalet sistemindeki adaletsizlikler korku duvarının aşılmasına yol açtı. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayan yerel mahkemelerin karizması da çizildi.
Afrin bile kar etmedi; kamuoyu yoklamalarında düşüş sürüyor.

CUMHUR İTTİFAKI


MHP ile ittifakın yarardan çok zarar getirdiği anlaşılıyor, yavaş yavaş... Gelenin iki katı Kürt kökenli vatandaşımız terk etti AKP’yi…
MHP eski MHP değil, çünkü. Bahçeli’nin daha dün Erdoğan ve ‘Tek Adam Rejimi’ konusunda söyledikleri hafızalarda. Bir de ittifakın yıkılması olasılığı var ki yıkıntının altında kimlerin kalacağı şimdiden belli.
Muhalefetse eskiye oranla çok daha dişli.
Kılıçdaroğlu ve CHP daha fazla güven veriyor.
İYİ Parti MHP ve AKP’yi kemirmeye devam ediyor. Merkez sağın yıllardır AKP’ye ve MHP’ye kaymış ödünç oyları İYİ Parti’ye dönüyor; bu kayma sürecektir.
Saadet Partisi Erbakanlı günlerdeki gibi heyecan yaratmaya başladı. Erbakan’ın yıllar önce Erdoğan ile ilgili söylediği sözler internette giderek daha fazla yer buluyor.
Şeker fabrikalarının satışına karşı olan muhalefette, bağları ‘güçlü’ olmasa da kendisi ‘güçlü’ bir karşı ittifak oluştu bile.
Cumhur İttifakı iki kişinin, karşı ittifak ise tüm halkın çıkarlarını gözetiyor sanki; demokrasiyi savunması da cabası.

CHP ADAYI BÜYÜKERŞEN Mİ?


Kılıçdaroğlu’nun CNN’deki röportajını izledikten sonra, CHP’nin cumhurbaşkanı adayının önceden yazdığım gibi Büyükerşen olma olasılığının çok yüksek olduğunu anladım. İlk turda her partinin kendi adayını çıkarması durumunda, ikinci tura çıkacak Büyükerşen’in şansı Erdoğan’dan çok daha fazla…
Basının neredeyse tümünü ele geçirme çabaları da ters tepebilir. Umarım Rekabet Kurulu tekelleşmeye izin vermez. Verse bile, demokrasilerde çare tükenmez. Halk zorla dayatılanı kabul etmeyerek demokrasisine sahip çıkacaktır. Sevdiğimiz isimlerin işine son verenleri boykot ederiz; şimdiden bu böyle biline…
Partililer ve sivil toplum örgütleri bu kez oylarımıza sahip çıkacak.
Demokrasi kazanacak.
Güzel günler göreceğiz.
Güneşli günler…