İzmir’in sanayi kalbi Çiğli, gıda sektöründe önemli bir yatırıma daha sahne oluyor. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) sınırları içerisinde faaliyet gösteren BECOM Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, üretim bandını genişletmek ve ürün çeşitliliğini artırmak amacıyla düğmeye bastı. Firma, mevcut fabrikasında gerçekleştireceği kapasite artışı projesi için hazırladığı Proje Tanıtım Dosyası’nı (PTD) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini resmen başlattı.
Yaklaşık 60,5 milyon TL tutarındaki bu yeni yatırım hamlesiyle şirket, sadece alkolsüz içecek pazarındaki payını büyütmekle kalmayıp, son yıllarda popülaritesi artan kahve sosları ve meyve püreleri gibi katma değerli ürün gruplarında da iddialı bir oyuncu olmayı hedefliyor.
Yılda 11,5 milyon litre içecek, binlerce ton sos üretilecek
Hazırlanan rapora göre, kapasite artışıyla birlikte tesisin üretim gücünde ciddi bir sıçrama yaşanacak. Fabrikaya eklenecek yeni makine parkurları sayesinde, rotary hat üzerinden yıllık 11 milyon 520 bin litre alkolsüz ve aromalı içecek (limonata, meyve suyu vb.) üretimi gerçekleştirilecek. Özellikle yaz aylarında artan soğuk içecek talebini karşılamaya yönelik bu hamle, firmanın pazar rekabetçiliğini güçlendirecek.
Ancak yatırımın asıl dikkat çeken ayağını, lineer hat üzerinde planlanan sos ve püre üretimi oluşturuyor. Firma, yıllık 3 bin 960 ton kapasiteyle kahve sosu ve meyve püresi üreterek, kafe ve restoran zincirlerinin tedarikçisi olma yolunda stratejik bir adım atıyor. Ayrıca, yurt dışından ve iç piyasadan temin edilecek çayların özel reçetelerle harmanlanıp paketleneceği yeni bir ünite de devreye alınacak. Bu ünitenin yıllık kapasitesi ise yaklaşık 196 ton olarak öngörülüyor.
İhracat odaklı büyüme ve istihdama katkı
BECOM Gıda’nın bu yatırım kararı, sadece iç pazarı değil, ihracat potansiyelini de gözeten bir vizyonun ürünü. İzmir’in liman kenti avantajını kullanarak ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmayı hedefleyen firma, yeni yatırımla birlikte istihdamını da artıracak. Proje kapsamında tesiste toplam 26 personelin görev yapması planlanıyor. Yılda 365 gün, günde 8 saatlik vardiya sistemiyle çalışacak olan tesis, bölge ekonomisine canlılık getirecek.
Yatırım bütçesinin önemli bir kısmı, Avrupa standartlarında üretim yapabilmek için gerekli olan yüksek teknolojili makine ve ekipman alımına ayrıldı. 41 milyon TL’yi aşan makine parkuru yatırımının yanı sıra, yıllık işletme giderleri ve diğer kalemlerle birlikte toplam proje bedeli 60 milyon 506 bin TL olarak hesaplandı.
Çevreci üretim ve sıfır atık hedefi
Kapasite artışı projesi, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri gözetilerek tasarlandı. Mevcut fabrika binası içerisinde, ilave bir inşaat yapılmadan gerçekleştirilecek olan büyüme operasyonu, görüntü ve gürültü kirliliğini minimumda tutmayı amaçlıyor. Tesiste oluşacak ambalaj atıkları, "Sıfır Atık Yönetmeliği"ne uygun olarak kaynağında ayrıştırılarak lisanslı geri kazanım firmalarına gönderilecek.
Üretim sürecinde kullanılacak suyun yönetimi de titizlikle planlandı. Proses kaynaklı atıksular, tesis bünyesindeki ön arıtma ünitesinden geçirildikten sonra İAOSB’nin kanalizasyon sistemine deşarj edilecek. Böylece İzmir Körfezi’ne ve yeraltı su kaynaklarına herhangi bir zarar verilmemesi garanti altına alınacak.
Kahve kültürünün yükselişi yatırımı şekillendirdi
Firmanın yatırım rotasını belirleyen en önemli faktörlerden biri, Türkiye’de ve dünyada hızla yayılan kahve kültürü oldu. Kahve zincirlerinin ve butik kafelerin artmasıyla birlikte, kahve şurupları ve soslarına olan talep patlama yaptı. BECOM Gıda, bu trendi erken görerek ürün gamına eklediği kahve soslarıyla, ithal ürünlerin egemen olduğu bu alanda yerli ve kaliteli bir alternatif sunmayı hedefliyor.




