Muzaffer Koral hem kral

hem de keman sanatçısı

1909-11 Nisan 1973

Göztepe’nin kurucularından ve ilk takımının futbolcularından Muzaffer Koral hem attığı gollerle tribünleri ayağa kaldıran, hem de verdiği konserlerle gönülleri mest eden bir müzisyendi. Göztepe’nin kuruluşunda ön saflarda yer alan ve formasını giydiği Göztepe’de gol krallığı yaşayan Muzaffer Koral Yunanistan’dan göç eden bir ailenin 2 çocuğundan büyük olanıydı. Her iki kardeş küçük yaşlarda  müziğe ve futbola merak sardı. Kardeşi Şerafettin Koral ile birlikte İzmir’de müzik eğitimi alan Muzaffer Koral keman ve viyolonsel, kardeşi Şerafettin ise piyano sanatçısıydı. Yakın arkadaşlarından birisi ise Türk Beşleri arasında yer alan Klasik batı müziğinde yapıtlar vermiş bir Türk bağdarı, müzik eğitimcisi ve müzik bilimcisi (etnomüzikolog) Ahmed Adnan Saygun’dur. Saygun, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Devlet sanatçısıydı.  Koral’ların ve Saygun’un hocası ise ünlü besteci İsmail Zühtü Bey’idi. Muzaffer Koral, bir taraftan Göztepe’de futbol oynuyor, diğer taraftan  kardeşi ile birlikte Adnan Saygun’un da okuduğu "İttihat ve Terakki Numune Sultanisi"nde müzik eğitimi alıyordu.  Kardeşi piyano sanatçısı Şerafettin ve Adnan Saygun 1928 yılında hükûmetin müziğe yetenekli gençler için açtığı sınavı kazanıp (İzmir Türk Ocağı kanalıyla) devlet bursuyla Paris'e gönderildi. Muzaffer Koral ise İzmir’de kaldı ve hem Göztepe’de oynamaya devam etti, hem de müzik hayatını sürdürdü. Muzaffer Koral müziği de, Göztepe’yi de çok seviyordu.

muzaffer (6)

KARŞIYAKA FORMASI GİYDİ YUNANLILARA KONSER VERDİ

O dönemlerde İzmir takımları yabancı takımlarla oynadıkları maçlarda kardeş takımların en iyi futbolcularını alırlardı. 26 Ocak 1930’da işte böyle bir seyahatte Karşıyaka Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki maça Göztepe’den Abbas Göçmen ve Muzaffer Koral’ı da götürmüştü. Yunanistan’da maç kazanan ilk Türk Takımı Karşıyaka Aris ile oynadığı maçı 5-1 kazanmıştı. Karşıyaka’nın kadrosunda Lütfi(Deli), İsmail(Arap), Ziya(Keresteci), Lütfi(Lap Lap), Halil(Ağabey), Rıza, Abbas (Göçmen-Göztepeli), Esat(Merter), Muzaffer(Koral-Göztepeli), Şevki, Nevzad’ın vardı. Karşıyaka forması giyen Abbas bir gol atmış, bir gol attırmış Muzaffer Koral ise son golün kahramanı olmuştu. Ebedi dost, ezeli rakip anlayışını o dönemlerde gerçek anlamda kullanılırdı.  Yunanistan’da Karşıyaka’ya ev sahibi takımın yönetimi yemek verdi.   Karşıyakalı Tarihçi Bedri Cumhur Doğu, bu baloyla ilgili habere ulaştı. Haberde, “Göztepeli Muzaffer (Koral) Cemil ve Sadi’nin o gece müthiş bir konser verdiğini yazıyordu.  Muzaffer Koral, kendisi gibi Göztepe’nin kuruluşunda yer alan Alaeddin Kazanova’nın kardeşi Münire hanım ile evlendi. Güliz adında bir kızı oldu. Futbolu bıraktıktan sonra 1931”de “Musiki Yurdu”nun kuruluşunda rol aldı.  Daha sonra amatör Senfoni Orkestrası çalışmalarına katıldı. 1958 yılında İzmir Devlet Konservatuarı adını alacak İzmir Müzik Okulu’nda (1954) görev yaptı. Koral, Devlet Konsenvatuarı’nda keman, piyano, ses eğitimi, solfej ve uyum bilgisi (armoni) eğitimi dersleri veriyordu.  Koral, 1958’de kurulan İzmir Senfoni Orkestrasını’nın da baş kemancısı olarak görev yaptı.  Muzaffer Koral, 11 Nisan 1973’de yakalandığı hastalık sonucunda hayata gözlerini yumdu. Eski Balçova Mezarlığı’nda toprağa verilen Muzaffer Koral’ın bizlere bıraktığı isyanla kurdukları Göztepe’de attığı goller ve parmaklarından gönüllere süzülen notalardaki hoş sedaydı. 

Altınordu’ya sadece 

soyadını değil

ömrünü verdi

sait1

İzmir futbolunun efsane ismi Sait Altınordu 24 Nisan 1912’de İstanbul’da doğdu. Futbola İstanbul'da başladı. İzmir merkezli kulüp Altınordu'ya 16 yaşında girdi. Bu takımda aralıksız 27 yıl oynadı ve başka hiçbir takıma transfer olmadı. FIFA'nın resmî bilgilerine göre, dünyada aynı kulübün formasını en uzun süre giyen futbolcu oldu. İzmir'in diğer iki büyüğü kabul edilen Vahap Özaltay ve Fuat Göztepe gibi o da İzmir karmasının değişmez elemanı ve Ege'nin sembol ismiydi. 4 kez millî oldu. Kabri İzmir'in Altındağ semtindeki Kokluca Mezarlığındadır. Ahlaklı kişiliği, Türk futbolunun bir çok futbolcusuna ilham kaynağı oldu.  Damlacık Kulübü’nde Sait Altınordu'ya sevgisinden dolayı 8 numaralı formayı terleten Oktay, 1 yıl sonra Adnan Suvari'nin futbolcu-antrenör olarak görev yaptığı Yün Mensucat'a transfer oldu.

İzmir’de ilk yelken yarışlarını

1924 yılında gerçekleşti

yelken4

İzmir spor tarihi içinde öylesine gizli, gizemli  ve gurur verici bilgiler taşıyor ki, o bilgilere ulaştığınızda önce hayretler içerisinde kalıyor, sonra kendinizi özel ve mutlu hissediyorsunuz. İşte onlardan birisi de İzmirli kent tarihçisi dostum Bedri Cumhur Doğu’nun belgeleriyle ortaya koyduğu İzmir’de yelken Tarihi araştırmasıydı. Bugüne kadar insanlar hep İzmir’de yelken yarışlarının 1954 yılında değil, 1924 yılında yapıldığı ortaya çıkardı. Türkiye’de kurulan ilk yelken kulübü Modaspor kulübüydü. Daha sonra Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri Deniz Kuvvetleri’nden aldıkları malzemelerle bu spor branşıyla ilgilendi. Ama en ilginci Moda Spor Kulübü gibi Karşıyaka da yelken sporunda Türkiye’nin ilkleri gerçekleştirdi. Öğreniyoruz ki 21 Ağustos 1924’te Karşıyaka Gençlerbirliği’nin önderliğinde deniz müsabaka ve eğlenceleri düzenleniyor. Düzenleme heyetinde Esbak(önceki) gümrük müdürü  Agah bey, Alaiyeli Mahmud bey, Sapancalı Baki bey, Fescizade Ziya bey, Mösyö Yantis, Mösyö Antuan İsaverdens, Mösyö Alemdor Adanduya, Mösyö Tedi Aliyoni ve Herbert Whithall vardı. Kategoriler ise ilginç yelkenli İzmir pasaport kayıkları, ganbot kayıkları, ganbot filikaları, Gümrük trateleri yelkenli, Körfez vapurları filikaları, Yüzme sürat koşusu, Karşıyaka-İzmir arasında gidip gelme yarışları yapıldı. Müsabakalardan yalnız kırk yaşlarındaki Rodoslu Edhem efendi Karşıyaka’dan İzmir’e kadar yüzerek gidip gelmeye muvaffak olmuştu. Göztepe kulübü ise 1926 yılında Denizcilik Şubesi’ni kurarak Karşıyaka ile ezeli rekabeti denizde başlatmıştı. İzmir’de yelken sporunun tam anlamıyla gelişimi 1930’larda ve resmen Sadi İplikçi, Arif Erzeybek, Münir Birsel, Zühtü Işıl, Suat Yurtkoru, Tahir Meleksoy, Haldun Akbulut, Azmi-Cezmi Zallak, M.Ali Yelkenbiçer, Kemal Şaykan, Niyazi Tusder, Refik Çullu gibi Karşıyakalılar ile İzmir Yelken Sporunun Karşıyaka’da başlangıcının öncüleri olduğu bilinmektedir.