“En Sağlıklı Yaşam, Onurlu Yaşamdır.”
Prof.Dr.Bengi Başer, Hacettepe ekolünden bir kardiyoloji profesörü...
27 yıllık bir hekim.
Halen İstanbul’da özel bir hastanede doktorluğunu sürdürüyor...
“Zaferin Kalbi Mücadelede Yatar “ da Bengi Hoca’nın ilk kitabı...
Yaşamından kesitler sunuyor, tespitlerini paylaşıyor, mücadelesini anlatıyor; örneklerle, büyük bir içtenlikle.
Bengi Hoca her ne kadar bir hekim olsa da, mücadele alanı sağlık ve hastalık değil sadece.
Haksızlığı hukuksuzluğa karşı çıkıyor, yolsuzluğa karşı çıkıyor, elbette kutuplaşmaya da!
Duyarsızlıklara dikkat çekiyor.
Fırsat eşitliğini savunuyor, doğayı korumayı da.
İyiliğin de zamanı geldiğinde filizlendiğine inanıyor.
Umudunu koruyor ve ekliyor;
“İyilik rüzgarını tıpkı bir kelebek etkisi gibi topluma yayabiliriz.”
**
İnsanları eskiden sadece ikiye ayırırmış Prof.DR.Bengi Başer;
iyiler ve kötüler.
Ama zamanla yaşadıkları ve gördükleri, bu kategorilerin aslında ne kadar yüzeysel olduğunu öğretmiş ona:
“İnsan dediğiniz varlık ne tamamen iyidir ne de tamamen kötü.
Her ‘iyi’nin içinde bir kırılma noktası, her ‘kötü’nün içinde bir iyilik kıvılcımı vardır.
Önemli olan, kötülerin içinde saklı bu kıvılcımı sevgiyle, sabırla ortaya çıkarmak.
Elbette burada ‘mutlak kötülerden’ bahsetmiyorum. İnsanlıktan çıkmış, vicdanını tamamen yitirmiş, karanlığı ruhunun en derinlerine işlemiş olanlardan söz etmiyorum. Bahsettiğim, iyilik potansiyeli taşıyan ama bunu keşfetme cesaretini ya da rehberliğini bulamayanlar.
Onlara dokunabilmek, onları eğitebilmek, içlerindeki iyiliği ortaya çıkarabilmek…
İşte gerçek mücadele burada başlıyor.
Gerçek savaşımız, iyileri çoğaltmak olmalı!
Çünkü bir toplum iyiliklerle yükselir, kötülükle çöker.
Ben de yaşadığım süre bu mücadeleyi düstur edindim.
İnsanı hayatta tutan, geride bıraktığı izlerdir.
Gerisi…Gerisi büyük bir kurgu ve hikaye.
Ama o hikayenin yazarı, biziz.
Ve ben bu hikayeyi olabildiğince anlamlı kılmaya çalışıyorum.”
**
"Mücadele, insan ruhunun en derin kuyularından süzülen bir irade ışığıdır. Her birimiz, hayatın zorlu yollarında karşılaştığımız engellerle, kendi içimizdeki karanlıkla ve dünyadaki
adaletsizliklerle savaşırken, gerçek kimliğimizi ve kapasitemizi keşfederiz.
Mücadele, içimizdeki potansiyeli harekete geçiren bir kıvılcımdır.
Her adımıyla, her gözyaşıyla ve her zaferiyle, bizi yüceltir, bize kim olduğumuzu hatırlatır.
Prof. Dr. Bengi Başer, kalp doktoru olmanın ötesinde bir insan hakları savunucusu olarak kaleme aldığı bu eserde, kendi yaşamından derin kesitler sunarak, bireysel ve toplumsal mücadelelerin insanı nasıl şekillendirdiğini derinlemesine ele alıyor. Hayatta karşınıza çıkan her zorluğun, aslında birer zafer fırsatı olduğunu gösteren bu kitap, içsel gücünüzü ortaya çıkarmak ve karanlığa ışık tutmak için bir rehber.
Zaferin Kalbi Mücadelede Atar, sadece kitap değil, aynı zamanda bir direniş manifestosu."
(Tanıtım metninden)
**
Bengi Hoca okyanusta bir damla gibi...
Ama o okyanuslar da o damlalardan oluşmadı mı?
Brecht sözü,
yazının final cümlesi olsun;
“Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir, ancak kazananlar hep mücadele edenler olmuştur…”
