İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri sonrası tüm partilerde yeni arayışlar başladı.

Ülkenin içinde bulunduğu iç ve dış sorunların yarattığı sorunları aşmak,yerel yönetimlerin başarılı olmasını sağlamak için CHP’de yeni bir ekonomi yaklaşımı tartışılmaya başlandı.

Ay sonunda tüm örgüt temsilcileri,milletvekilleri, belediye başkanlarının katılacağı toplantıda gündeme getirilecek öneride "Kendine Yeten Yerel Yönetim" anlayışı temel unsur olarak ön plana çıkıyor.

Temelini kooperatifçiliğin oluşturduğu bu yaklaşım,istihdam yaratılmasını,kadınların üretime katılmasını,aracıların ortadan kalkmasını ,tüketicinin ucuz mal almasını hedefliyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yıllardır Seferihisar’da uyguladığı bu yöntemle, Ekrem İmamoğlu'nun mahalleye çevrilen 400 köyde tarıma yönelik yatırımlarla kendine yeten bir İstanbul yaklaşımı,Antalya Belediye Başkanının turizme  yönelik görüşleri, Adana ve Mersin’de yenilenebilir enerji projeleri, kooperatif platformu üzerinde inşa edilecek yerel kalkınma modeli gündeme getirilecek gibi gözüküyor.

Kadınların evlerinde ürettikleri ürünlerin bir kooperatifler zinciri çerçevesinde bu illerde pazarlanması hem istihdam hem de ev ekonomisine ek gelir sağlaması hedefleniyor.

1974 yılında Tarım Reformu müsteşarı Saim Kendir'in Doğu ve Güneydoğu’daki feodal yapının yerine halkın kooperatifler aracılığı ile üretim ve siyasal yapıda söz sahibi olmasını öngören yaklaşımının bu yapılaşmada güncellenmesi de söz konusu.

Kısacası CHP ekonomiye dolayısıyla siyasete yeniden ve etkin olarak katkı sağlayacak bir yerel yönetim arayışı içerisinde.