Tarih boyunca çeşitli rejim (Demokrasi, Krallık, Diktatörlük) yöntemleri içersinde insanlar adalet ve özgürlük arayışlarının kavgasını vermişler ve hala vermektedirler. Platon, Aristofones zamanındaki eski Yunan’dan Mezapotamya’daki krallıkların sonucu ortaya çıkan Hamurabi yasalarından, eski Mısır’daki Firavun buyruklarından, İngiltere’de haksızlıklara karşı kurulan “yuvarlak masa şövalyeleri’’nden Roma İmparatorluğu’nun Senatosuna, Fransız burjuva devriminden sanayi devrimi ve bunun oluşturduğu proletarya anlayışının sonucu komünist akımın gelişmesi, ‘Çay’ baskını sonucu bugünkü Amerika’nın temellerinin atılması, köle ticareti, kolonyalizmin getirdiği sonuçların temelinde adalet ve özgürlük arayışı yatmaktadır.

Yönetenlerle yönetilenler arasında bu konulardaki görüş ayrılıkları bu arayışın devam edeceğini gösteriyor. Bu kavga çerçevesinde eski Türk kavimlerinde “Hatun”lar, İngiltere’de “okçu” olarak bilinen Robin Hood, Fransa’da efsane haline getirilen kibar hırsız Arsen Lüpen, ‘Tüfek icat oldu mertlik bozuldu’ diyen Köroğlu, haksız kazanç sağlayarak zengin olandan alıp yoksul ve fakirlere veren birer fenomen olmaları, bir ekmek çaldığı için pranga mahkumu olarak bir adaya sürgün edilen Jean Vanjan’ın Fransız devriminin yol göstericisi olması, bugünün liderlerinin tarihten ders almadıklarını gösteriyor.

Bugün uzayda ve küresel bazda etkin olma kavgası veren Amerika ve Çin’in yöneticileri ve onların ayak izlerini takip eden Ukrayna’da bir komedyen, Fransa’da bir “eyyamcı”, İsrail’de bir “Soykırımcı”, Rusya’da “Kalıcı” ve buna benzer figüranlarla yönetilen ülkelerin, toplumların umut ve geleceklerini “çalarak” insanlığı getirdikleri nokta bir “Umutsuzluk” ortamıdır.

Bu siyaset bezirganlarının yönetimlerinden kurtulmadıkça toplumların adalet ve özgürlük arayışları sürecek, bölgesel kavgalar küresel bir alana evrilecektir.

Unutmayın, devrimler ve evrimlerin yeni başlangıç noktaları bir “KIVILCIM”la başlar