ABECE’deki her harf, bir sesin karşılığıdır. Ses, dili oluşturan en küçük birimdir. Sesin yazıdaki karşılığı da harftir. Yazının da şiirin de en küçük yapı taşı yine harflerdir.

Harflerin kullanımının Bronz Çağı'na değin uzandığı söylenir.  Harflerin gerçek anlamda ilk kullanımı Sami dillerinde MÖ 2000 yıllarında Antik Mısır bölgesinde görülür. MÖ 9. yüzyılda ilk sesli harfe Yunan alfabesinde rastlanır.

Yazıma neden harfle başladım? Çünkü Cumhuriyetin büyük kazanımlarından biri olan Harf Devrimi, Türkiye'de 1 Kasım 1928’de kabul edildi. Yasa tam da bugün 3 Kasım 1928 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Arap harflerine dayalı Osmanlı alfabesinin egemenliği son buldu, Latin harflerini esas alan Türk abecesi yürürlüğe kondu.

***

Atatürk’ün yazı devrimi ile Türkçenin yapısına uymayan Arap alfabesi yerine Türkçenin yapısına uygun Göktürk-Etrüsk-Latin kökenli “yeni Türk abecesinin” yapılandırması gerçekten büyük devrimdir.

Böylece Türkçenin daha kolay biçimde öğrenilmesine de olanak sağlamıştır. Kuşkusuz okuma yazma oranında da büyük artışlar yaşanmasının önü açılmıştır.

Yazı devrimi ile Osmanlı devletidöneminde dışlanan, unutulmaya bırakılan Türkçeyi kurtarmıştır Atatürk. Unutulmuş Türkçe sözcüklerin derlenip toparlanmasını sağlamış, yeni sözcükler türettirmiş. Aynı zamanda 100’e yakın Türkçe sözcüğün dilimize yerleşmesine de Atatürk ön ayak olmuştur.

Harf devrimiyle birlikte dil ve yazı devrimini gerçekleştirmesi elbette bir cumhuriyet kazanımı, aydınlanmasıdır.

Başta harf devrimine karşı çıkan İsmet İnönü daha sonra bu devrimle ilgili şu sözleri de etmekten geri kalmamıştır:

“Harf devrimi bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa’yı tahrik eden sebeptir. Ama harf devriminin bizde etkisi ve büyük yararı, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve Arap dilinin etkisi hakkında, yeni kuşaklar bizim kadar fikir edinemezler.

Evet 93 yıl sonra bugün de büyük Atatürk’ün gerçekleştirdiği Yazı Devrimini iyi anlamak, iyi değerlendirmek gerek. Türkçenin olanaklarıyla harflerin, sözcüklerin varsıllığıyla ne güzel şiirler, öyküler, romanlar yazılıyor. Bunu da unutmayalım.

***

BURAK TOKCAN’DAN “KIRILGAN YÜZLER ALBÜMÜ”

İlk şiir kitabı “Sesim Kan Kaybediyor”u 2008’de yayımlamıştı Burak Tokcan. 13 yıl sonra “Kırılgan Yüzler Albümü”yle merhaba dedi.

Klaros Yayınları’ndan çıkan kitap 2021 Kemal Özer Şiir Yarışması’nda ikincilik ödülü de almıştı.

Burak Tokcan ilk şiirlerindeki imgeli, lirik anlatımını, yeni kitabında duru, yalın, kısa dize yapısıyla sürdürüyor. Duyguyu öne çıkaran, yaşamla ve doğayla bütünleşen dizelere içtenliğini yansıtıyor.

Sanki “bitmeyen şiiri ıslığına katan bir sonbaharla”, “geçmişe çıkan sokağın, kırılgan yüzler albümü”yle yüzleşiyor. Bize de bu albümü izlemek kalıyor.

her resimde güler çocuklar / uzak harflerin sesidir / birleştiren zamanı / unutulmuş fotoğraflar bekler / aynasında düşlerin / göğe akar nehirler / gizlenir gölgeme yüzüm / yetişemedim hayata