Danıştay töreninde konuşan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör başlıktaki çağrıyı yaptı:
“Yargıya yandaş demeyin.”
Güngör şöyle dedi:
“Yargı kararlarına eleştiri getirilirken, yargı ve yargıçlar, idarenin yandaşı gibi değerlendirilmesin.”
Danıştay’ın 151. yıldönümü kutlamalarında konuşan Başkan Zerrin Güngör’e şimdi sormak istiyorum.
Siz çok yüce bir mahkemenin başkanı olarak söylediklerinize inanıyor musunuz?
Yargının yansız olduğuna inanıyor musunuz?
Ankara Barosu, tam da YSK’nın karşısında bulunan binasına;
“HUKUKSUZLUĞUN TAM DA KARŞISINDAYIZ!” diye bir pankartı neden astı?
13 Mayıs 2019 günü hukuksuzluğa, yeni bir hukuksuzluk daha eklendi.
YSK’dan CHP ve İYİ Parti’ye ret kararı çıktı. İstanbul’ da 39 ilçe belediye başkanlığı, muhtarlık ve
belediye meclisi seçiminin yenilenmesi talebi reddedildi.
Şimdi vicdanı hür, irfanı hür tüm hukuk adamlarının ortak görüşü şu:
“Bir zarfın içindeki 4 pusuladan 1 tanesini reddetmek halkın iradesini yok saymak demektir.
Hukuku yok saymak demektir.”
Yüzlerce hukukçunun yer aldığı Ankara Barosu boşuna mı astı bu pankartı?
İzmir Barosu boşuna mı çırpınıp durdu bu hukuksuzluğa karşı?
Danıştay Başkanı Sayın Zerrin Güngör’e sorum şu:
YSK, tecrübeli hâkimlerden oluşan bir hukuk kurumu. YSK, İstanbul seçimlerini iptal ederken, seçimin yenilenmesine imza atan 7 hâkim, hangi mantığa sığındı?
Bir zarfın içinde yer alan 4 belgenin 3’ü doğru, 1’i yanlış diyerek İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığını alnının teriyle kazanan Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ettiler.
İptal kararına uymayan 4 hâkim üyenin şu sözleri bile 7 üyeyi ikna etmeye yetmedi:
“Şimdi biz hangi hukuki ve mantıki gerekçeyle aynı zarftan çıkan üç seçim sonucunu kabul edip sadece birini iptal edeceğiz?”
Şimdi Sayın Danıştay Başkanına sorum şu: Bu karar, hukuku lekeledi mi, lekelemedi mi?
YSK’nın 7 üyesi kul hakkı yediler mi, yemediler mi?
Sokakta kiminle karşılaşsak, nereye gitsek, kiminle konuşsak İmamoğlu’nun hakkının yendiğini,
hukukun çiğnendiğini söyleyen insanlarla karşılaşıyoruz.
Her konuşmasında kul hakkı yendiğini ısrarla vurgulayan İmamoğlu, “bu kararın vatandaşların vicdanlarında kabul görmeyeceğini” ısrarca dile getiriyor.
Yargıya yandaş demeyin, derken Türkiye’de hukukun tarafsızlığının zedelendiğini, yargının bağımsızlığına gölge düşürüldüğünü söyleyen vatandaşı görmezlikten mi geliyorsunuz?
Yine İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de “Hukuk, milli iradenin tecellisi… Şu anda bunlar yok” diyor.
Adalet, isteklerin etkisinde kalmamış olan akıldır.
İsteklerin etkisinde kalan bir adalet varsa orada adalet yoktur, orada hukuk yoktur.
Hukuku zedelemekten vazgeçin efendiler.
Hukuk vicdandır vicdan…