Dijital film platformları sinemaseverelere ‘başka bir film’ izleme imkanı sunuyor.

Bir dijital film platformunun ‘Başka Yerde Yok’ kategorisinde gösterime giren bir filmden bahsedeceğim size.

Bazı insanlar vardır, olduğunca sadedir. Doğar, büyür ve ölür… Ve bu dünyada, hiç öyle bir niyeti ve amacı yokken, iz bırakarak ayrılır.

Anne Frank işte bu insanlardan sadece biri. Birkaç cümleyle tanıyalım, anımsayalım Anne’yi.

1929 yılında Almanya’nın Frankfurt şehrinde dünyaya gözlerini açan Anne, Nazilerin Almanya’yı işgali nedeniyle ailesi ile birlikte Hollanda Amsterdam’daki evlerine gitmek zorunda kalır.

Nazilerin Hollanda’yı kuşattığı 1942-1944 yılları arasında kaldıkları evin kütüphanesinin arkasında bulunan gizli bir odaya saklanır Frank ailesi. Kapana kısılmış gibilerdir. Ancak bu durum çok uzun sürmez ve aile Gestapo tarafından esir alınarak, Nazi toplama kamplarına götürülür. Anne Frank ve ablası Margot, Auschwitz’teki kamptan, Bersen-Bergen kampına gönderilir.

15 yaşında Naziler tarafından öldürülen 1,5 milyon çocuktan sadece biridir Anne Frank.

Anne, ailesinin doğum günü hediyesi olarak aldığı günlüğe yazar o yılları.

Yarattığı hayali kahraman Kitty’e anlatır duygularını, yaşananları.

Günlük, Anne Frank’ın Hatıra Defteri adıyla kitaplaştırılır. Frank ailesinden bir tek baba sağ kalır ve kızının tuttuğu günlüğü bulur. 1947 yılında günlüğü yayınlatır. Günlük ‘The Diary Of a Young Girl’ adıyla 1952 yılında İngilizce’ye ardından da 60 farklı dile çevrilerek, en çok okunan ‘kurgu olmayan’ kitaplar arasında yerini alır.

ACIKLI BİR HİKAYE

Yazının başında dijital film platformlarından bahsetmiştim. Sanatsal filmlere, dünyaca ünlü yerli yabancı yönetmenlerin yapıtlarına yer veren bu bir film platformunda ‘Where is Anne Frank?’ (Anne Frank Nerede?) filmi gösterime girdi.

Başka Bir Yerde Yok kategorisindeki filmler arasında yerini aldı.

Anne Frank sinema külliyatı içerisinde animasyon türünde olması nedeniyle farklı bir yerde duruyor ‘Whre is Anne Frank?’ filmi.

Yahudi soykırımı film külliyatı içerisinde de animasyon özelliği, dün ile bugün kıyası, farklı zamanlar arasındaki geçişleri, geçmişle bugünün karşılaştırmalı benzerliği ile ilgili vurgularıyla, sunduğu eleştiri ile diğerleri arasından sıyrılıyor film.

Yahudi soykırımını Anne Frank’in Günlüğü’nden aktarıyor. Animasyon ve müzikal unsurlarıyla rengarenk ama bir acıklı hikaye izletiyor yönetmen.

Filmin yönetmeni ve senaristi, ailesi Yahudi soykırımından kurtulmuş olan İsrail asıllı Arı Folman. Animasyon Yönetmeni Yoni Goodman. Filmde başroldeki Kitty’yi Ruby Stokes, Anne Frank’ı Emily Carey canlandırıyor.

MÜZEDEN İBARET DEĞİL

Bütün dünyanın şahit olduğu Nazi Yahudi katliamını, o katliama maruz kalan Yahudi halkının neler yaşadığını, korkuyu, umudu, hayatın nasıl bir anda karanlığa büründüğünü, 15 yaşındaki bir kızın yazdığı günlüğü odağına alarak gelecek kuşaklara anlatıyor Folman.

‘Where is Anne Frank?’ ile Folman, Z kuşağını kalbinden yakalıyor kanaatindeyim. Gençlere Anne Frank’i, Nazileri, Yahudi soykırımını anlatıyor.

Anne Frank’in bir müzeden ibaret olmadığını vurguluyor. “Onun yaşadıklarını başka çocuklar yaşamasın!” mesajı veriyor.

Avrupa’nın dününü bugününü, yaşanan acıları Anne Frank’in günlüğünden aktarıyor bize film.

“Anne Frank ve ailesi 1933 yılında Nazilerin yükselişi ile Almanya’dan Amsterdam’a göç etmiştir” cümlesi ile başlıyor film. Anne ve ailesinin şanssızlığı Nazilerin Hollanda’yı işgali ile başlıyor. Dram türünde animasyon filmi izlemeye pek alışık değiliz, yönetmen bu filmle ‘animasyon türünde de dram filmi yapılır’ı gösteriyor.

Renkler bir anda kayboluyor, ortalık sessizleşiyor, sokaklar boşalıyor simsiyah kıyafetleri ile Naziler görünüyor. Ayak sesleri, kan kırmızı amblemleri... İçinizi titretmeye yetiyor.

Film, Hollanda’yı Nazilerin işgal etmesi sonrasında, Anne ve ailesinin 1942-1944 yılları arasındaki gizli bir çatıda saklanma bölümü ile başlıyor.

Bilindiği üzere şu an o çatı bir müze. Anne Frank’ın günlüğü de o müzede koruma altında.

FİKİRLERİYLE YAŞARLAR

Kitty… Geçmişle bugün arasında gidiyor geliyor. Anne’yi arıyor, özlüyor.. . Kah hayali kahraman, kah gerçek bir insana dönüşüyor. Yönetmen, Kitty ile Anne arasındaki diyalogların yer aldığı bölümlerdeki flashbacklerle ilerleyerek, günlüğü okutuyor izleyiciye.

Anne Frank’in hikayesinden yola çıkan Folman, bu dünyada fikirleri ve yaşam öyküleriyle iz bırakan insanların ‘putlaştırılmasına’ da eleştiri getiriyor filminde.

Anne Frank’a sahip çıkmanın, adını tiyatro salonlarına, parklara, okullara vermekle değil, onun fikirlerinin yaşatılması ile mümkün olacağını söylüyor.

‘Anne Frank Nerede?’ eleştirisi getiriyor.

Filmin finalinde bu soru gökyüzüne yükselen, mülteci ailelerin tedbir amaçlı, başlarına kötü bir şey gelirse kaçmak için emek emek diktikleri bir hava balonu ile cevap buluyor.

“Ben adımı verdiğiniz tiyatroda, okulda ya da parkta ya da müzeleştirdiğiniz çatı katında değilim” mesajı veriyor Anne, Kitty aracılığıyla.

“Ülkesinden çıkmak zorunda olan, sizin dışladığınız insanların ta kendisiyim” diyor Anne Frank!

Kitty’nin, Anne’nin artık hayatta olmadığı gerçeğiyle yüzleşmesi, bu yüzleşme sonrası bir misyon yüklenmesi, reel dünyaya uyum sağlaması, maceralar ile sürükleyici ve çarpıcı bir seyir sunuyor Anne Frank Nerede? filmi.

IRKÇILIK ELEŞTİRİSİ

Yönetmen ve senarist Folman, yalnızca başlı başına meşhur bir günlük yazarını anlatmıyor.

Nazi kampında ölen Anne Frank’ın hayat hikayesinin içerisindeki Kitty ile izleyiciyi buluşturup, bugünün Avrupası’nda savaştan kaçarak, kaçak göçek, zor koşullarda yaşayan mültecilere getiriyor sözü. Mülteci çocuklarına çeviriyor objektifi, dikkatleri.

1944’lü yıllardan 2023’e neler değişti diye sorduruyor.

Naziler yok evet ama faşizmin ve ayrımcılığın farklı bir formda devam ettiği gerçeğini hatırlatıyor. Avrupa’nın kendinden olmayana bakış açısını, dünün Nazi anlayışıyla bugünün göçmen politikasını harmanlayarak yorumluyor. Bugünün dünyasını, mülteci poltikasını eleştiriyor.

‘I AM HERE’

Animasyon sinema türünün politik örnekleri arasındaki enlerden bu film. ‘I am here’ (buradayım) diyor Anne Frank gökyüzünde yükselen, günlüğünün desenlerindeki hava balonuyla.

Anne’nin hayali kahramanı Kitty’nin, finalde polislere ama aslında bugünün egemenlerine seslenişi ile yönetmen soykırım ve ırkçılığa çok doğru bir yerden eleştiri oklarını savuruyor.

“Anne bu günlüğü siz adını köprülere, istasyonlara okullara verin diye yazmadı. Sayfalar kendi başlarına bir şey ifade etmiyorlar. Önemli olan bu günlüğü okuyan milyonlarca çocuğa verdiği mesaj. Tek bir ruhu kurtarmak için elinden ne geliyorsa yap. Sadece bir tek. Bir çocuğun ruhu tüm bir hayata değer. İşte bu yüzden bu insanlara bu ülkede barınacakları, özgür insanlar olarak bu ülkede kalmaları garanti edilmezse, hem de istedikleri kadar, bu günlüğü yakarım” diyor Kitty.

Anne günlüğü ile 2023 yılında mültecilerin yanında oluyor. Günlük mülteci bir çocukla kampa doğru yola çıkıyor. Anne Frank emin ellerde huzur buluyor.

Yönetmen filme Anne ve ailesi ile ilgili yazılı bilgileri paylaşarak başlıyor ve bitişi ise bu kez dünya üzerinde göçmenlere ve azınlıklara karşı soykırım reddi, düşmanlık ve ırkçılığın giderek artmakta olduğunu vurgulayarak yapıyor.

1 saat 36 dakika süren ‘Anne Frank Nerede?’ filmi, soykırımların, ırkçılık politikalarının hala devam ettiği günümüz dünyasına, ülkelerin mülteci politikalarına dikkatleri çekiyor. Tüm dünyaya Anne Frank’in yaşam hikayesi ve sözleri ile bir farkındalık kazandırmaya çabalıyor.