Siyasi fikirleri Fransız devrimini etkilemiş, düşünceleri özellikle devrimden sonra kurulan yeni devletin kalkınmasında, toplumun sosyal yapısı ve eğitim sisteminde etkili olmuş Cenevreli filozof ve yazar Jean-Jacques Rousseau.

Rousseau’nun “Temiz bir çevrede yaşamayı istemek yetmez, bunun için çaba harcamak gerekir” sözü ile en çok görelilik kuramını geliştirmesiyle tanınan teorik fizikçi ve bilim insanı Albert Einstein’ın "Dünya; kötülük yapanlar değil, hiçbir şey yapmayıp seyredenler yüzünden tehlikeli hale gelir” sözleri ne yapmamız gerektiğini özetliyor.
Dünyanı Koru 

Dünyada 180 ülkenin üye olduğu Birleşmiş Milletler Örgütü’nün 1972 yılında yani 53 yıl önce Çevre Konferansı’ndan aldığı kararla her yıl 5 Haziran’da Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Amaç, havanın, toprağın ve denizlerin aşırı kirlenmesi ve küresel ısınma yani dünyanın aşırı ısınması sonucu yaşanan doğal felaketlerin önüne geçilmesi için farkındalık günüdür. Bu bakımdan başta devletler olmak üzere gezegenimiz dünyada yaşayan herkesin birşeyler yapması gerekiyor. 40 yıllık gazetecilik hayatımın 25 yılını çevre yazıları yazıp, TV programları ve okullarda çevre eğitimleri veren bir kişi olarak her zaman ÇEVRE EĞİTİMİNİN küçük yaşlardan başlaması gerektiğini savundum. Yani sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve bilinçli bir insan modelinin yetiştirmesinde toplumun en etkili birimi aile ve öğretmenlerdir. Çevre eğitimininde, ihtiyacı kadar tüketen, gelecek nesillere karşı sorumluluk hisseden, çevre ve doğanın korunmasına duyarlı bireylerin çoğalması gerekiyor.

ÇEVRE EĞİTİMİ AİLE VE OKULLARDA BAŞLAMALI

Üzerinde yaşadığımız gezegen dünyadaki gelişmelere baktığımızda 21’nci yüzyılın en önemli konusunun ÇEVRE olacağı artık çok açık ve nettir. Çünkü bilim adamlarından uyarılar ard, arda geliyor. “İklimlerdeki değişim çok tehlikeli hale geldi”, “Karbon gazının neden olduğu küresel ısınma acilen durdurulmazsa çok büyük doğal felaketler yaşanacak”, “Denizlerde kitlesel ölümler yaşanacak”, “Büyük orman yangınları yağmurları önleyecek”, “Ekolojik tarım yok oluyor”. Dünyada aşırı nüfus artışı, sanayileşme ve biz insanların aşırı hırsı ve lüks yaşama isteği gezegenimiz dünyanın dengesini alt üst etti. Daha çok geç kalmadan bir şeyler yapabiliriz. En başta ormanlarımızı arttırmalıyız, içme suyunu dikkatli kullanmalıyız. Atıkların yani çöplerin geri kazanımı konusunda bilinçlenmeliyiz, gereksiz ve aşırı tüketimden uzak durmalıyız.

1 Terci̇h Si̇zi̇n Kaşıyaka Vapur Iskelesi Önünde Broşür Dağıtıyorum

HERKESİN YAPMASI GEREKEN SORUMLULUKLAR

**Gereksiz ve aşırı tüketimden kaçının çünkü, bir çift deri ayakkabının üretiminde 8 bin litre su ve 5 saat elektrik, bir deri çanta için 9 bin litre su, 6.5 saat elektrik, pantolon için 200 litre su, 3 saat elektrik, renkli bir gömlek için 100 titre su, 2 saat elektrik tüketimi yapılıyor. Demek istediğim dünyada elektrik üretimin yüzde 83’ü hala kömürün yakılmasıyla karşılanıyor bu da karbondioksit gazının atmosfere karışması sonucu küresel ısınma, iklim krizine yani dünyanın aşırı ısınmasına neden oluyor. Bu nedenle gündüz saatlerinde gün ışığından yararlanıp, akşam saatlerinde tasarruflu ampullerle yüzde 80 elektrik tasarrufu yapabilirsiniz, Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 70’ini, 50 milyar lira karşılığında yurt dışından alınıyor.
**Buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makineleri, TV gibi cihazları satın alırken düşük enerji harcayan cihazların seçilmesine özen gösterilmelidir.
**Ambalaj, karton, kağıt, metal, plastik gibi atıkları geri dönüşüm yoluyla ekonomiye kazandırıp doğanın kirlenmesini önleyin. Bir örnek vermem gerekirse İzmir’de dere, mazgallar ve denize sorumsuzca atılan çöplerin temizlenmesine yılda 25 milyon (eski para ile 25 trilyon) harcanıyor.

Aşırı Sıcaklar Başlıyor Ormanları Koruyun

NE OLUR ORMANLARI KORUYUN

**Sosyal sorumluluk faaliyetleriniz arasına ağaç dikmeyi ve ormanları korumayı ekleyin, ormanları korumak milli görev olmalı. Ağaçlar ve ormanlar küresel ısınma yani iklim kriziyle mücadelede çok etkilidir, kirli havayı temizler, oksijen üretir, enerji ve sudan tasarruf sağlar, seller ve toprak kaymasını engeller, insanları zararlı ışınlardan korur. Sıcak günler başlıyor ve kötü örneklerini geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız ormanlarımızın korunması konusunda herkesin çok hassas olması gerekiyor. Art niyetli ve sorumsuzca davranan insanları 156 Jandarma, 177 Orman ve 155 Polis hattını arayıp bilirin.
**Kısa mesafeli yerlere yürüyerek veya bisikletle gidin, uzak mesafelere toplu ulaşımı kullanın, çünkü bir otomobilin 10 dakikalık çalışması, bir insanın günlük ihtiyacı olan 15 metreküplük temiz havayı kirletmesine yolaçıyor, ayrıca kirli hava sonucu solunum yolları hastalıklarının her yıl katlanarak arttığı belirtiliyor.

Çevre Klubünün 250 Öğderci̇si̇ Oldu

ÇEVRE-YAŞAM ROZETLİ 250 ÖĞRENCİ OLDU

Davet üzerine ilk, orta ve liselerde verdiğim “İnsan Yaşamında Çevrenin Önemi” konulu sunumlarında çevreye ilgi duyan ve bu konuda çalışmalar yapan öğrencilerek fotoğrafta gördüğünüz rozeti hediye ediyorum ve kulüp üye listemize ekliyorum. Hear geçen gün sayımız artıyor. Haberini okuyacağınız Efruz ve Merve ‘de yeni üyelerimiz arasına katıldı. Sizlerde hazırladığınız ÇEVRE PROJENİZİ  [email protected] mailine gönderin hem köşemde kullanayım hem de kulübümüzün eyesi olun.    

Bravo... Su Projesi

BRAVO….Efruz Taşdemir ve Merve Borucu bravo sizlere

[email protected] mailime gönderilen bu tür haberler çevre mücadelemi bir kat daha arttırıyor. Boşuna demiyorum geleceğimiz olan gençlere imkan verelim onlar her işin üstesinden gelirler diye. 15 yaşındaki iki güzel kız çocuğu yaşam kaynağımız suyun korunması, bilinç oluşturması için proje hazırlamışlar. Efruz Taşdemir’i tanıyorum, TRT İzmir’de uzun yıllar birlikte çalıştığım yönetmen arkadaşım Erhan Taşdemir’in kızı, babasından benim mail adresimi isteyip ekteki fotoğrafı göndererek çalışmaları hakkında bilgi göndermiş; “Ahmet amca arkadaşım Merve Borucu ile birlikte TÜBİTAK 4006 yarışmasında “SUYUNA SAHİP ÇIK”projesi hazırladık. 2030 yılında Türkiye’nin su kıtlığı çekeceği için projemizde insanların bilinçlenmesi gerektiğini, tarımda kullanılan vahşi sulama yönteminin acilen bırakılması gerektiğini ve damla sulama sistemine geçilmesini vurguladık. Su kıtlığı birçok yönden insanları etkilemektedir. Evsel kullanım, sanayi, tarım gibi alanlarda su kullanımı çok önemlidir. Bu yüzden kendi su ayak izlerimizi hesaplayarak suyumuzu korumalıyız.Bu proje TÜBİTAK 4006 Emlakbank Süleyman Demirel Lisesi’nde yapıldı. Düşüncelerimizi anlattığımız danışman öğretmenimiz Gülden Beccili bize destek verdi”. Sizler ve sizin gibi sorumluluk sahibi gençlerimiz oldukça bizim gözümüz arkada kalmaz.