Canına yetmiş parlamenter sistem. Bu sebeple 'Evet' oyu kullanacakmış referandumda. Ne bela gelmişse parlamenter sistemden gelmiş. Adnan Menderes parlamenter sistem yüzünden asılmış. 12 Eylül idamlarının sebebi de parlamenter sistemmiş. Turgut Özal'ı da parlamenter sistem zehirlemiş(!).
Abdülhamit'in torunlarından Nilhan Osmanoğlu'nun saçmalamaları bitmiyor. Napolyon'un “Benden sonra dünyadaki ikinci zengin Abdulhamit'tir” dediğini iddia ediyor. Napolyon 1821'de ölmüş, Abdulhamit 1842'de doğmuş.
Neyse bu hezeyanları tebessümle karşılayalım da, referandum sonuçlarından endişeye düşen AKP'nin Osmanlı kozuna sarılıp, bu zavallı hatunu piyasaya sürmesine ne diyecegiz?
Biz şimdilik bunları bir kenara bırakıp, bu bilgi küpü(!) Hanedan artığına, özlem duyduğu padişahlığın son yıllarını ve dedelerinden Sultan Vahdettin'in arkasına bakmadan ülkeden kaçışını ve İngilizlere sığınışını hatırlatalım;
Osmanlı'nın son yıllarında padişahların hepsi felaketlerle karşılaşmışlar, Abdülaziz bileğini keserek ölmüş, Beşinci Murat delirmiş, ağabeyi Abdulhamit tahttan indirilerek Selanik'e sürülmüş, Sultan Reşat bunayarak Osmanlı Paşalarının elinde oyuncak olmuş, Vahdettin de İngilizlere sığınarak arkasına bakmadan ülkeden kaçmış. Nasıl mı kaçmış? Onu da Hasan İzzettin Dinamo'nun kaleminden dinleyelim;
“...13 Kasım 1922 günü Yaver Fahri'nin İngiliz General Harrington'u görmesi istendi. Harbiye'deki görüşmede İngiliz General şöyle diyordu;
'Türkiye'de durum gittikçe kötüleşmektedir. Eğer padişah arzu ederse kendisini Malaya Savaş gemimizle Malta'ya ulaştırabiliriz?'
İngiliz General birkaç gün sonra Padişahın yaveri Zeki Beyden şöyle bir mesaj aldı;
'Dersaadet İşgal Kuvvetleri Başkumandanı General Sir Harrington cenaplarına:
İstanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere Devleti fahimesine iltica ve biran evvel İstanbul'dan mahalli ahare naklimi talep ederim. Efendim. 16 Teşrinisani 1922. Halifei Müslümin Mehmet Vahidetttin.'
Vahdettin, 4 karısına ve kızlarına veda mesajını hazırlandıktan sonra Malta Köşkü'nün kapısında bekleyen kızılhaç işaretli ambulansla binerken, İgiliz askerleri sağanak yağmur altında, kendisini uğurluyorlardı.”
İşte böyle Sultan Hanım. 'Parlamenter sistem canımıza yetti' diyorsunuz da, göklere çıkardığınız imparatorluğun sonu pek de parlak bitmemiş.
Siz en iyisi bırakın AKP'ye destek olup Atatürk'e saldırmayı da, internet sitenizde Osmanlı adını kullanarak yaptığınız satışlara devam edin. Su Ada'yı sahiplenme konusunda da AKP'ye fazla bel bağlamayın.