Nihayet 2016'nın sonuna geldik.
Daha önce hiçbir yıl biterken bu derece içten "şükür bitti" demiş miydim, hatırlamıyorum.
Gerek ülke için gerek dünya için karmakarışık, çoğunlukla karanlık, üzgün, yorgun, öfkeli bir yıl oldu 2016.
12 ayın içinde 1 ayımız bile başından sonuna huzurlu geçmedi. Güldüğümüz, eğlendiğimiz, iyi ve güvende hissettiğimiz -az sayıdaki- günler kusuruma bakmasın.
Siyasete baksan kavga-dövüş, ekonomiye baksan battık-batıyoruz, topluma baksan ayrışma hat safhada, magazine baksan hemen yüzünü çeviresin geliyor, insan hakları desen insanlık insanlıktan çoktan çıkmış, hayvan haklarına sıra zaten gelmiyor garibanlar onlar için varını yoğunu ortaya koyan bir avuç hayvansever dışında yapayalnız, çevre konularına hiç girmeyelim dünya felakete sürükleniyor kimsenin umru değil.
Resim böyle olunca insanın bakası bile gelmiyor.
Dolayısıyla bize, olabildiğince pozitif bir ifade takınıp “Şu yıl hele bir bitsin, 2017 belki bizi şaşırtır” demek kalıyor.

* * *
2015'in son yazısında “Umarım 2016 yeni Hayvan Hakları Yasası'nın çıktığı yıl olur” diye temennide bulunmuşum. Hazırlanan yasa taslağı maalesef 2016'da da tozlu raflarda unutuldu. Hayvanlara işkence edenler, öldürenler birkaç yüz lira ceza ödeyip elini kolunu sallayarak dolaşmayı sürdürüyor. Petshop'tan, bakkaldan ekmek alır gibi hayvan alıyor insanlar. Birkaç ay sonra da sokağa atıyorlar. Sokaklarımız sahipsiz canlarla dolup taşıyor. Hepsi kaderine terk edilmiş, insanların merhametine kalmış durumdalar. Yerel yönetimlerin çalışmaları sorunlara çözüm olmaktan çok uzak. Bu ve bunun gibi onlarca sorun birikti. Sorunları çözecek hukuki düzenleme ise ülke gündeminin durulmasını ve sıranın kendisine gelmesini bekliyor.
Bakalım yeni yıl neler getirecek.

* * *

Karamsar başladık, bari kapanışı güzel yapalım:
2017 umarım “hoş” gelirsin.
Dilerim ki tüm dünyaya huzur, barış ve mutluluk getirirsin.