Sanat, yazın, spor, bilim, kültür, basın… Hangi alanda olursa olsun üretkenliğin, çabanın, emeğin değerbilir karşılığıdır ödül. Ödüle değer görülmek bir ayrıcalıktır, üretimin, emeğin taçlandırılmasıdır. İnsanı onurlandırır, gönendirir, ayrıca sorumluluk da yükler. Ödül verilen kişi ya da kurumların, ödül seçici kurulunda yer alanların seçkinliği, yetkinliği elbette önemlidir. Ödül, doğru kişi ve kurumu buluyorsa saygı duyarım, alkışlarım.

***

Ayrıntıya girmeden, 25 Mart 2023 Cumartesi günü, şair Ümit Yaşar Işıkhan’ın başkanı olduğu Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği, Dünya Şiir Günü bağlamında düzenlediği Şiir Buluşması’nda, unutulmayan şiir eleştirmeni Mehmet Yaşar Bilen’i onur ödülüyle taçlandırdı. 55 yıllık  dostluğuyla övündüğüm, onurlandığım Bilen’e verilen ödülün hak edildiğini, yerini bulduğunu, doğru adrese gittiğini söylemeliyim.

Bilen, bugüne dek Yazdıkça (1980), 70 Kuşağı Şiirimizi Tartışıyor (1985), Edebiyatın İzinde (1986), Sonra Yazı Vardı (1993), Yardımcı Türkçe Ders Kitapları (Orta 1.2.3), Açıklamalı Deyimler Sözlüğü (1996), Konuşma ve Yazma Sanatı (1997) gibi yapıtlarıyla saygıyla, sevgiyle anılan, izlenen bir yazın emekçisidir. Gerek Varlık’ta yayımlandığı sürece gerekse kitaplaştığı aşamada yankı uyandıran, tartışma yaratan “Şiirin sorunlarına tarihsel bakış açısıyla eleştiriler, çözümler, öneriler” getiren 1970 kuşağının 7 önemli şairleriyle oylumlu söyleşilerinden oluşan '70 Kuşağı Şiirimizi Tartışıyor' hâlâ anılır, anlatılır.

***

Yaşar Bilen uzunca süre ara verdi eleştirel yazılarına. Bu etkili, bilge eleştirmenliğini bugüne dek sürdürseydi, kuşkusuz şiirimize, şairlerimize  katkıları, yönlendirmesi sürecekti, bundan kuşkum yok. Bu bağlamda şair Ahmet Özer’in“kadim dostu” Bilen için sözlerini de anmadan geçemem:

     “O öğretmenliğiyle, eleştirmenliğiyle nice kişiye el verdi. Çok kişiyi edebiyatın güzellikleriyle tanıştırdı. Yıllardır ördüğü kozasında ipek dokumayı sürdürdü. 70 Kuşağının edebiyattaki emeğinde parmak izi durur. Eleştirmenliğini sevgiyle besleyen ender kişilerdendir. Dostlarının sevgisi ise kesintisizdir.

Aynı etkinlikte  şiirimizin değerleri Süreyya Berfe, Mehmet Mümtaz Tuzcu, Necati Yıldırım’a da emek ödülleri verildi. Hepsini gönülden kutluyorum.

***

Günün bir sürprizi de Dünya Şiir Günü için Mehmet Yaşar Bilen’in kaleme aldığı, İzmirli şairlerin de alkışla katıldığı Şiir Bildirisi’ydi.

Şiir ve İzmir…

Ne güzel yakışırlar birbirlerine. Dünya ozanı Homeros’un torunları olarak böyle bir bildiriyi her yıl İzmir’den de seslendirelim o zaman. Yerimin sınırları içinde bildirinin bir bölümünü paylaşmak isterim:

     “Şiir, insanı da dünyayı da değiştirir. Burada şaire büyük görev düşer. Siyaset kişiselleştiği zaman yozlaşır. İşlevini yitirir. Şair de şiirinin özünü kişiselleştirip insandan toplumdan uzaklaşırsa; şiir hem içeriğini, hem de estetik değerini yitirir.

Şair, hem toplumundan hem de çağından sorumludur. O ıssız adada yaşayan bir insan değil, toplumsal bir varlıktır. Bu toplumsal görevini unutmamalıdır.

Ünlü estetikçi, Ernest Fıscher’in 'Sanatın Gerekliliği' kitabında dediği gibi “Çürüyen bir toplumda, sanat doğru sözlüyse çürümeyi de yansıtmak zorundadır. Ve toplum görevinden kaçmadığı sürece, sanat dünyanın değişebileceğini görmeli, değişmesine yardım etmelidir.”

 

MİRKELAM HAN’DA YİNE ŞİİR

Sevgili şiir dostları 1 Nisan 2023 Cumartesi günü saat 14’te Kemeraltı Mirkelam Han’da şiire duracağız. Bahara ererken şiir yine gündemimizde... Konuklarım Mehmet Yaşar Bilen, Selami Şimşek, Coşkun Şimşekli, Meral Kutluğ, Buket Işıkdoğan. Şiir, şehir ama hep İzmir…