Son aylarda İzmir ve çevresinde yaşanan toplu gıda zehirlenmesi vakaları ve denetimlerde bazı işletmelerde tespit edilen tek tırnaklı hayvan eti skandalları, vatandaşların sofralarına duyduğu güveni derinden sarstı. Yıllardır süregelen kasap-müşteri ilişkisinin yerini alan zincir marketler ve kimliği belirsiz tedarikçiler, gıda güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri yaratırken, konunun en yetkili ağızlarından biri olan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara'dan halka net bir uyarı ve çağrı geldi: "Vatandaşlarımız uzun yıllardır bildiği, güvendiği yerlerden alışveriş yapsın. Küçük esnaf hala bu ülkenin direğidir."

Şenkara, özellikle toplu yemek tüketilen yerlerde yaşanan zehirlenme vakalarının ardından, işletmelerin kâr hırsıyla hareket etmemesi gerektiğini vurguladı. Donmuş ve çözülmüş ürünlerin bozulma riskinin çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Şenkara, "Ufak karlar için ürünleri elde tutmamak gerekiyor, özellikle et ürünleri günlük olmalı. Restoranların bu konuda çok daha titiz çalışması şart," ifadeleriyle hem üreticilere hem de tüketicilere sorumluluklarını hatırlattı. Yaşanan olumsuzlukların tüm sektörü zan altında bıraktığını belirten Şenkara, çözümün ise geleneksel ve güvene dayalı alışveriş alışkanlıklarına geri dönmekte yattığını savundu.

'Mahalle kasabına geri dönün' çağrısı

Artan güvensizlik ortamında, İzmir Kasaplar Odası Başkanı, tüketiciler için en güvenli limanın, yıllardır tanıdıkları, bildikleri mahalle kasabı olduğunu söyledi. Teknolojinin ve büyük market ağlarının sunduğu kolaylıklara rağmen, et gibi hassas bir ürünün kaynağının bilinmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Şenkara, küçük esnafın ayakta kalmasının sadece ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda halk sağlığının da bir güvencesi olduğunu vurguladı. Merdiven altı üretim ve sahte ürünlerin genellikle kontrolsüz ve denetimsiz alanlarda ortaya çıktığını belirterek, mahalle kasabının denetime daha açık ve müşterisine karşı sorumlu olduğunu dile getirdi.

Bu çağrı, sadece bir nostalji özlemi değil, aynı zamanda somut bir güvenlik arayışının da ifadesi. 35 yıllık kasap Ertuğrul Sönmez de bu güven ilişkisinin altını çizerek, "Bizim işimiz tamamen güvene dayalı. Müşterilerimizin gözünün önünde veteriner belgelerimizi, raporlarımızı bulunduruyoruz. Temizlik ve şeffaflık bizim için her şeyden önce gelir," diyerek esnafın bu konudaki hassasiyetini ortaya koydu.

Bodrum FK’dan alt sıralara geçit yok
Bodrum FK’dan alt sıralara geçit yok
İçeriği Görüntüle

Cep yakan fiyatlar güvensizliğe kapı aralıyor

Gıda güvenliğiyle ilgili endişelerin zirve yaptığı bu dönemde, et fiyatlarındaki durdurulamayan artış ise tehlikeyi daha da büyütüyor. Melih Şenkara, dana karkas etin İzmir'de 500-510 TL bandına dayandığını ve enflasyonla birlikte bu artışın sürebileceğini belirtti. Kasap Ertuğrul Sönmez'in tezgahındaki fiyatlar ise tüketicinin karşılaştığı tabloyu net bir şekilde özetliyor: Kıymanın kilogramı 700-800 TL, kuşbaşı 750-900 TL, kuzu eti ise 900-1000 TL arasında değişiyor.

İşte bu cep yakan fiyatlar, bazı tüketicileri ve işletmeleri ucuz et arayışına itiyor. İzmir'de 38 yıldır pidecilik yapan Bilal Erçin, bu tuzağa karşı uyarıyor: "İnsanlarımız ucuza bakarak gitmesin. Kalite tesadüf değildir." Erçin, fiyatı normalin çok altında olan etlerin kaynağının ve içeriğinin mutlaka sorgulanması gerektiğini, ucuza mal etme çabasının genellikle hijyen ve kaliteden ödün vermek anlamına geldiğini söyledi. Bu durum, tek tırnaklı hayvan eti gibi yasa dışı ve sağlığa zararlı ürünlerin piyasaya sızması için uygun bir zemin hazırlıyor.

Karekod ile dijital denetim elinizin altında

Peki, vatandaş aldığı etin güvenli olup olmadığını nasıl anlayacak? Bu noktada Tarım Bakanlığı'nın hayata geçirdiği karekod uygulaması devreye giriyor. Kasap Ertuğrul Sönmez, dükkanlarında bulunan bu karekodların müşteriler için bir güvence olduğunu belirtiyor. Müşteriler, akıllı telefonlarıyla bu karekodu okutarak etin kesim yeri, tarihi, veteriner kontrolünden geçip geçmediği gibi tüm bilgilere anında ulaşabiliyor. Bu dijital denetim mekanizması, şeffaflığı artırarak merdiven altı üretimle mücadelede önemli bir silah olarak görülüyor. Pideci Bilal Erçin de kendi işletmesinde Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan aldığı denetim belgesi ve karekodu müşterinin görebileceği bir yere astığını belirterek, tüm gıda işletmelerinin bu şeffaflığı sağlaması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: DHA