Bunca sorunlu, kırılgan, şaşkın, çılgın, sıkıntılı zamanlardan uçar gibi geçerken, biraz da iyi haberlere dokunalım istedim bugün. Sanatın, yazının emekçilerine ‘merhaba’ diyelim, onlardan güzel haberler iletelim. Hadi o zaman bir koşu.
LÜTFİYE AYDIN’A EDEBİYAT EMEK ÖDÜLÜ
"Payda Yayınlarınca 2020’den bu yana düzenlenen 'Nedret Gürcan Edebiyat Ödülü', yazın alanındaki emeği göz önünde tutularak öğretmen-yazar Lütfiye Aydın değer görülmüştür” haberi sevindiriciydi.
Sanal ortamda Lütfiye Aydın’ın paylaşımını okumadan geçmek olanaklı mı?
“Bilgisayarım ‘Benden buraya kadar’ demişken, ustalar verdiği sözde yine durmayıp evi enkaz halinde bırakmışken, hele bit kadar piç bir yakarca bütün gecemi mahvetmisken...
Yani " Bu gece uyumamışken/ Uykuya doymamışken" bir telefon..." Ödül sizin" diyor tertemiz bir ses.
İyi de ben hiçbir yere hiçbir başvuru yapmadım ki.
Ah, Emek Ödülü imiş. Ne güzel bir sürpriz; Nedret Gürcan adına veriliyor hem de. Efsane YAPRAK dergisiyle, edebiyatımıza altın bir kabara çakıp da Dinar'ın adını dünyaya duyuran un fabrikatörü usta kalem Nedret Gürcan.
Vazgeçilmez yazarım Tarık Dursun’un gençlik arkadaşı. Kaç kişi bilir bu iki edebiyat adamının, deli gençliklerinde, NG ye kız kaçırmak için - sanırım Ödemiş'e- bir taksiyle gidip eli boş döndüklerini.
Tarık Dursun yazmasa ben nereden bilecektim? Hesapları hep Nedret Gurcan' in ödediğini, Dinarlı, İzmirli o güzelim dönem öykülerini.
Bir kez gördüm o efsane adamı. Sanırım Ankara'ya taşındıkları yıldı; bir toplantıda. Hep hesap ödeyen, buna hâlâ hazır görmüş geçirmiş bir adam. Sıradışı, emekten yana önemli bir işadamı; Türk filmlerindeki kalantor fabrikatörlere hiç benzemeyen, belli ki sahici bir gönül adamı, yazın emekçisi.”
ÖZKAN MERT ÖDÜLLERİ
Aslında 1967 ya da 68 yılında tanıdım Özkan Mert’i Ankara’da. Şair dostum (ne yazık ki Güven Park’ta Mart 2016’da bombalı saldırıda öldürülen) şair Yaşar Durak aracılığıyla.
Sonra İzmir’de kesişti yollarımız. Bu kez Namık Kemal’den lise arkadaşı, şair A. Neyzar aracılığıyla dostluğumuzu pekişti.
Özkan Mert adına Uluslararası bağlamda şiir, bilim, tiyatro, çocuk yazını, basın…alanında 7 yıldan bu yana ödüller veriliyor.
Bu yıl 8. Özkan Mert Uluslararası Şiir Onur Ödülünü İlyas Tunç, Marian Eikelhof (Hollanda) arasında paylaşıldığını öğrendim.
Ayrıca Edebiyat Onur ödülleri de Mevlüt ASAR (Almanya), Ümit Yaşar IŞIKHAN (Türkiye), Öner YAĞCI (Türkiye) dostlara gitmiş.
Çocuk Yazını dalındaki ödülün sahibi de Bursa’dan şair-yazar dostum Şaban Akbaba’ya verilmiş. Ne güzel.
BAHARLAR NE SÖYLER SANA?
Duran Aydın Klaros yayınlarından çıkan Toplu Şiirler kitabını bu adla sundu bize.
1987-2022 arası 35 yılın ürünlerini toplu okumanın gereği, ereği ile.
Kuşkusuz baharların söyleyeceği şeyler hiç bitmez. İlkiyle, sonuyla baharların yaşamımızda sevinci, hüznü, coşkusu, işlevi, umudu, duygusal seçeneği ile çok bağlantısı var.
Duran Aydın kısa, ama soluklu, vurgulu şiirleri, haiku biçimi yerel, ulusal bağlamda şiir denemeleriyle kendinden çok söz ettiriyor.
Yazın-sanat dergiciliğinin de emekçisi Duran Aydın BAHARLAR NE SÖYLER SANA diye soruyorsa, elbette bildikleri de var.
Hadi tadımlık haikular paylaşalım:
Gömlekler gibi / Şehirler de çekiyor / Yağmurla boydan
Ne tez okudu / Balkondaki kitabı / Sabırsız rüzgâr
İZMİR’DE DİL BAYRAMI
Türkçemizin egemen dil oluşunun 93. yılını kutluyoruz 26 Eylül günü.
Konak’ta Türkçe Taşı, Dağlarca’nın özgün dizesiyle yine “ Türkçem benim ses bayrağım” diye çınlayacak.
Dil Derneği İzmir temsilcisi Gürsel Gezen, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, araştırmacı-yazar Efdal Sevinçli, yazar Mavisel Yener Türkçenin aydınlanmacı dokusunu konuşacaklar.
