İzmir'in en büyük otobüs terminali üzerindeki hukuki kriz, kamu zararına dönüşerek sürüyor. 14 Aralık 2023'te sözleşmesi sona eren İZOTAŞ, mahkemenin tahliyeyi durduran tedbir kararına sığınarak otogarı işgal etmeye devam ediyor.
Sözleşme bitti ama çıkmıyorlar
1997 yılında yap-işlet-devret modeliyle başlayan ve 25 yıllık süresi 2023'te dolan sözleşme sonrası İZOTAŞ, otogarı teslim etmek yerine mahkemeye başvurdu. Pandemi gerekçesiyle 7 yıl ek süre talep eden şirketin bu talebi hem ilk derece mahkemesinde hem de istinaf mahkemesinde reddedildi. Ancak 2023'te alınan bir tedbir kararı, İZOTAŞ'ın tahliyesini engelledi ve şirket bu karara dayanarak haksız işgalci statüsüyle faaliyetine devam ediyor.
Belediye: "Kamu hakkı gasp ediliyor"
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZOTAŞ'ın 2024 yılı başından itibaren otogarı haksız işgalci statüsüyle kullandığını ve buradan gelir elde ettiğini vurguluyor. Belediye açıklamasında, "İZOTAŞ firması, 2024 yılı başından itibaren İzmir Otogarı'nı 'haksız işgalci' statüsü ile kullanmaktadır ve buradan gelir elde etmektedir" ifadesi kullanıldı.
Belediye yetkilileri, otogarın işgal altında olmasının İzmir'e yakışır bir terminal yapılanması projelerini engellediğini belirtiyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin hemen ardından süreci hızlandıran belediye, otogarın üst hakkını belediye şirketlerinden İZULAŞ A.Ş.'ye ayni sermaye olarak devretti.
Mahkeme kararı işgali meşrulaştırdı
İzmir 5. İdare Mahkemesi'nin İZOTAŞ'ın gelirlerine uygulanan haciz işlemini durdurması, fiili işgalin devam etmesine zemin hazırladı. Belediye bu karara itiraz edeceğini açıkladı ancak süreç uzadıkça kamu zararı artıyor.
Belediye, aynı mahkeme tarafından farklı dosyalarda alınan çelişkili kararların altını çizdi. Bir dosyada yürütmenin durdurulması kararı alınırken, üç ay önce benzer bir talebin reddedilmesi dikkat çekti. Bu durum, hukuki sürecin tutarsızlığına işaret ediyor.
327 milyon liralık borç tahsil edilemiyor
İZOTAŞ'ın ecrimisil nedeniyle belediyeye borcu 327 milyon TL'ye ulaştı. Firmanın ayrıca sözleşmeden kaynaklanan yaklaşık 21 milyon TL borcu bulunuyor. Ancak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle bu alacaklar tahsil edilemiyor.
Belediye, 217 bin 626 metrekarelik otogar alanının haksız işgal edildiği gerekçesiyle İZOTAŞ'tan ecrimisil talep etti. İZOTAŞ bu talebe karşı yürütmenin durdurulması istemiyle yargıya başvurdu ve yerel mahkeme ilk önce bu talebi reddetti. Ancak sonraki süreçte farklı bir mahkeme, belediyenin haciz işlemini durdurdu.
2024 yılında şirketin cirosunun 250 milyon lira olduğunu belirten Niyazoğlu, belediyenin 305 milyon lira ecrimisil talebinin mantıksız olduğunu savundu. "Dikkatinizi çekmek istiyorum kârı değil cirosu. Dolayısıyla bunun içinden maliyetler düşüldüğü zaman böyle bir ecrimisil ödenmesinin mümkün olmadığı apaçık ortadadır" dedi.
Niyazoğlu ayrıca belediyenin tüm esnaf ve kiracılara İZOTAŞ'a hiçbir ödeme yapmamalarını telkin ettiğini, bu durumun 2023 sonundan itibaren kira gelirleri konusunda sorun yaşamalarına neden olduğunu iddia etti.
İşgal İzmir'in geleceğini engelliyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZOTAŞ'ın otogardan haksız gelir elde etmesinin, otogarın iyileştirilmesine engel olduğunu belirtiyor. Belediye, "Otogarın işgali şehrin iyileştirme çalışmalarını engellemektedir" açıklamasını yaparak, kamu hakkını korumakta kararlı olduğunu vurguladı.
Belediye yetkilileri, İZOTAŞ ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamadığını ve İzmir'in yararına olacak projelerin hayata geçirilemediğini belirtti. Tahliyeye ilişkin tedbir kararının kaldırılmasını takiben İzmir Otogarı'nda kapsamlı bir yenileme ve yeni bir işletme modelinin hayata geçirileceği vurgulandı.
İZOTAŞ: "Biz işgalci değiliz"
Öte yandan İZOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Niyazoğlu, belediyenin işgal iddialarını reddediyor. "Biz İzmir Otogarı'nda işgalci değiliz. Açtığımız davada verilen tedbir kararıyla faaliyetimizi sürdürüyoruz" diyen Niyazoğlu, Danıştay içtihatlarına göre tedbir kararıyla durulan bir yerde ecrimisil veya işgalden söz edilemeyeceğini savunuyor.
Ancak sözleşme süresi sona ermiş, mahkeme uzatma talebini reddetmiş ve belediye tahliye talep ediyor. Bu şartlar altında İZOTAŞ'ın tesiste kalması, hukuki olarak haksız işgal statüsüne denk düşüyor.
Pandemi zararı 70 milyon lira
İzmir Otogarı, yap-işlet-devret modeliyle 1997'de hayata geçirilmiş, 1999'da yapılan ek sözleşmeyle süre 25 yıl olarak belirlenmişti. Sözleşme 14 Aralık 2023'te sona erdi ancak İZOTAŞ, pandemi dönemini gerekçe göstererek 7 yıl ek süre talep eden bir dava açtı.
Yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporlarında, pandemi döneminde normal zamana göre terminale 314 bin otobüs daha az giriş yapıldığı ve şirketin yaklaşık 70 milyon lira zarar ettiği tespit edildi.
85 milyon dolarlık yatırım hatırlatması
Otogarın yapım maliyetini tamamen İZOTAŞ'ın üstlendiğini vurgulayan Niyazoğlu, tesisin 27 yıldır şirket tarafından işletildiğini hatırlattı. "Otogarı 85 milyon dolara kendi bütçemizle inşa ettik. 27 yıldır işletiyoruz. Bu süre boyunca boya, badana, asfalt, altyapı, tadilat gibi tüm bakım ve yenileme çalışmalarını kendi imkanlarımızla yaptık" dedi.
Kamu yararı mı özel çıkar mı?
İzmir'in 4.5 milyon vatandaşının hakkının korunması gereken bu süreçte, İZOTAŞ'ın tedbir kararına dayanarak tesisi kullanmaya devam etmesi tartışmalı. Belediye, yasalar çerçevesinde her türlü adımı atacaklarını duyururken, İZOTAŞ'ın direnci İzmir halkının modern bir otogara kavuşmasını geciktiriyor.




