Cumhuriyetin kuruluşundan 23 yıl sonra doğmuşum. Bir Cumhuriyet çocuğu olarak, 79 yıldır Mustafa Kemal Atatürk ve onun yoldaşları ile kurulan bu Cumhuriyet kazanımları, seçkinliği, erdemi, değerleriyle olmanın erincini, gönencini yaşıyorum.

Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yılını kutluyoruz ulusça; ne güzel...

Ben de ilk kez ülkemin dışında, çok uzaklarda Amerika’nın Atlanta kentinde Cumhuriyet Bayramını karşılıyorum, kutluyorum. Gönlüm, yüreğim, özlemim Türkiye’de olacak elbette.

1 Kasım 2025 günü bir kutlama etkinliği olacağını öğrendim oğlumdan, gelinimden. Ona da katılacağız Sevgi, Melisa, Okan, Ozan’la… Dahası var Demet, Neslihan ve Sonat Karan’la da…

***

Bu yazıya durmuşken, neyi anımsadım biliyor musunuz? 9 Eylül Gazetemizde 27 Ekim 2021 tarihindeki köşe yazımı.

Demişim ki; “İki gün sonra Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yılını kutlayacağız. Daha bugünden içim ışıl ışıl, umut ve devinim içinde. Ülkemin esenliği, yaşamsal aydınlığı, demokratik kazanımları, insan hak ve özgürlükleri, onuruyla Cumhuriyetimizin 100. yılını da coşkuyla kutlamak en büyük dileğim.”

Oh ne güzel; o isteğime, dileğime ulaştım; gördüm Cumhuriyetimizin 100. yılını. Şimdi de 102. yılını kutlamanın erinci, gönenci, kıvancı içindeyim. Daha ne olsun?

***

Cumhuriyet; kökenbilime göre cumhur Arapça cumhur sözcüğünden girmiş dilimize. Ahali, halk, büyük kalabalık, toplu bir halde bulunan kavim anlamına geldiği söylenir. Cumhuriyetin tanımı bildiğiniz gibi “erkin ulus topluluğuna, genele ait olduğunu öngören” bir devlet biçimi.

Cumhuriyet değerleri; ulusal egemenlik, bağımsızlık, özgürlük, aydınlanma, adalet, eşitlik, laiklik, çağdaşlık, halkçılık, devrimcilik… gibi temel ilkeleri içerir. Bu değerler, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yapısını oluşturan, her bireyin gelişimini destekleyen, us ve bilimi temel alan ögelerdir.

Cumhuriyet değerleri her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Bugün daha çok ona sahip çıkmak, korumak, geleceğe taşımak, yaşatmak sorumluluğu içindeyiz.

Aymazlığa, yozluğa, yobazlığa, gericiliğe, ortaçağ karanlığına, bilisizliğe elbette hayır!

Cumhuriyeti yaşatmak, cumhuriyet değerlerini, kazanımlarını korumak için devlet yönetiminin temeli olan halk egemenliğini sürdürmek, demokrasiyi korumak, laiklik, eşitlik, özgürlük gibi cumhuriyetin temel değerlerini ödün vermeden savunmak, gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin görevi.

***

Biraz şiir diyelim; Cumhuriyeti taçlandıran dizelere kulak verelim. Hadi önce Can Yücel’e uğrayalım, onun “Yaşasın Cumhuriyet” şiirine:

Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun

Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de

Düştüğü bir tarihsel yanılgı

Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet

Türkçenin seçkin savunucusu, Cumhuriyet sevdalısı şair yazar Ali Püsküllüoğlu da Cumhuriyet’i savunur dizlerinde:

Sakarya’dan su içtik o çelik süngülerle
Yuvaları dağılmış bir avuç yılmaz erle.

Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti…

Sahi ben de bu uzak ellerde, Amerikalarda Cumhuriyet değerlerini, yaşamımıza sunduğu kazanımları, aydınlanmamıza katkılarını, ilkelerini, devinimlerini, çağdaş çağrışımları yeniden kendimle buluşturuyorum, gözlemliyorum, özümlüyorum.

Cumhuriyetimiz hep var olsun, güçlü olsun, gelecek kuşaklarla daha da yücelsin.

Atlanta’dan, Woodstock’tan sevgilerimle, saygılarımla… Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.