Uzun zamandır özlediğimiz bir 29 Ekim kutlandı.
Yurdun dört bir yanından gelen fotoğraf ve haberlere bakacak olursanız, milletçe Atatürk'ü yeniden keşfetmiş gibiyiz.
Hiç ummadığınız şehirlerde bayram kutlamalarında İzmir Marşı coşkusu varmış.
Kutlayanların da bir bölümü şaşkın bu durumdan.
Yine de alkışlanacak bir gelişme...
***
Atatürk'ü keşfetmenin, toplumun ortak değerini yıpratmaktan vazgeçmenin hafifliği ile mutluluğumuzu doyasıya yaşayalım.
Ancak şüpheyi elden bırakmayarak.
Yaşananları akıl süzgecimizden geçirerek.
***
Türkiye ekonomisi iyiye gitmiyor.
Büyüme, enflasyon gibi verilerin rakamsal büyüklüklerine bakmayın siz.
Bir hafta içinde akaryakıta gelen iki zammı, çarşıda pazarda yaşanan fiyat artışlarını, bütçenin gün geçtikçe büyüyen açıklarını görün.
Zaten uzmanlar da uyarılarını daha çok bu konularda yapıyor ve tablonun hiç de umutlu olmadığını söylüyorlar.
***
İktidarın kendi belediye başkanlarını görevden ayrılmaya teşvik etmesi, yeni bir merkez sağ siyasi partinin kuruluşu ve sık sık gündemin değiştirilmesi, aslında toplumda yaşanan ekonomik darlaşmayı unutturmak için.
Bir nevi perde...
Ve iktidarın sık sık kullandığı bir yöntem.
***
2002 yılında iktidara gelen AKP'nin, yıllar içinde toplumu dizayn etmek için uyguladığı yöntemleri anımsayın bir.
Vesayet diye çıktıkları yolda, son halk oylaması ile birlikte ülke yönetiminin nereye evrildiğini görün.
Ve bütün planlamanın önce 2019 yerel seçimlerine, ardından da başkanlık seçimlerine endekslendiğini unutmayın.
Tek hedef 2019.
Ve iktidarın sürmesi için mutlaka yüzde 50 artı bir oy alınması gerektiğini...
***
İşte bu yüzden 29 Ekim'de yurdun dört bir yanından yükselen İzmir Marşı ve bugüne kadar kimi ağızlardan hiç duymadığımız Mustafa Kemal Atatürk sözleri samimi değil.
Sadece ve sadece 2019'a yönelik “Acaba Atatürkçüler'den de oy alabilir miyim?” uyanıklığı olarak gördüğüm bu gelişmeye iyimser bakamıyorum.
Elbette Atatürk ve Atatürkçülük kimsenin tekelinde değil.
Ancak bir yandan onun kurumlarını yok eden, ders kitaplarından bile çıkaran zihniyetin, birdenbire Atatürk'ü anımsamasına inanacak kadar da saf değil herhalde bu millet.
***
Sürekli düşman yaratarak, sürekli kutuplaşmayı körükleyerek her seçimde bir biçimde kazanan olmayı başaran iktidarın, bu kez Atatürkçüleri yanına çekme planı çok uzun sürmez.
Anketlerle toplumu tanımaya çalışan iktidarın, yeni planının çok da tutmadığını gördüğünde, yine eski günlerine döneceğine inanıyorum.
Samimiyet testi istiyor toplum.
O'nun emanetlerine sahip çıkmak ile, altını oymak arasındaki farkı iyi biliyor.
Dün de siyasetin Atatürk'ü sömürmesine izin vermeyen Türk insanının, bugün de aynı mantığa yüz vermeyeceğini umuyorum.
Samimiyetin ilk testi ders kitapları.
Değiştirin görelim...