Karşıyaka Belediyesi bir “öykü” ve “oyun” yazma yarışması düzenledi. Yaş, eğitim, deneyim aranmayan ve herkese açık olan yarışmanın ilk koşulu, ürünlerin “Türkçe” yazılması. Başka koşullar da var elbette, ayrıntılı bilgi almak isteyenler, bunun için belediyenin resmi sayfasını ziyaret edebilir. Bir tanesini söyleyeyim, yarışma “kısa öykü” ya da “kısa oyun” türlerini kapsamıyor.

Yarışmanın konusu ya da teması, “kent, kent ve kentlilik kültürü” olarak özetlenmiş. Buna ayrıntılı olarak değineceğiz. Yapıtların yarışmaya katılabilmesi için verilen tarih, 1 Aralık 2021 ve ödül töreninin 29 Mart 2022’de, bir başka deyişle Dünya Tiyatro Gününde verilmesi öngörülüyor. Yapıtların bir kitap haline getirilmesine zaman tanımak bir yana, ödüllerin böylesine anlamlı bir günde verilecek olması, her açıdan olumlu bir düşünce.

Karşıyaka Belediyesi öteden beri sanatın değişik alanlarında, yaşamları ve yapıtları İzmir ve Karşıyaka ile özdeşleşmiş adlara ithaf edilmiş yarışmalar düzenliyor Bu yarışmayı anlamlı kılan özellik de, Sancar Maruflu’ya ithaf edilmesi ve adıyla duyurulması. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz, buna hala inanamadığımız ve bıraktığı boşluğu henüz algılayamadığımız Sancar Baba, kent bilinci ve kentlilik kültürü bağlamında, sözcüğün tam anlamıyla bir simgeydi. Ömrü boyunca bir yandan İzmir’i bu kavramlarla ve beklentilerle yazması, söylemesi ve eylemesi, bir yandan da kent değerlerini anma, anımsatma ve yaşatma konusunda özverili önderlikler üstlenmesi, “Kaf Sin Kaf”lı Sancar Abiyi çok özel bir konuma taşımıştır. Böyle bir yarışmanın ona adanması ve adıyla duyurulması kadar doğal bir şey olamazdı.

Yarışma koşullarındaki “amaç” maddesi, bir kentin nasıl okunması ve yazılması konusunda yol göstericilik yapıyor: “Kentler yalnızca binalar, yollar, araçlar değildir. Kentler dündür, bugündür, yarındır. Bu birikim, insanın çevresiyle, doğasıyla, tarihiyle ilişkisini, o kente dair aidiyetini belirler. Biz o kentin doğasına, tarihine, öykülerine, ağız tadına, alışkanlıklarına, diline, ezgilerine, kimliğine, ruhuna doğarız. Bu ilişki, farkında olalım ya da olmayalım, kenti bir kimliğe ve yaşam biçimine dönüştürdüğümüz oranda anlam kazanır ya da kazanmaz. Bunun için ille o kentte doğmak gerekmez. Ama o kentte yaşamaya karar vermişsek, bu ilişkiyi ve getirdiklerimizle bulduklarımızı harmanlamayı kabul etmişiz demektir. Karşıyaka’yı farklı kılan, onu ve içinde yaşayanları özel bir konuma taşıyan, bu bilinci en üst düzeyde yaşaması ve yaşatmasıdır. Bu nitelikleriyle demokrasinin, çağdaşlığın, barışın ve kardeşliğin kenti olarak adlandırılır. Kente ve kentliye bu değerlerin ışığında yaklaşan Karşıyaka Belediyesi, “Kent öyküsünü, sahne kentini arıyor” başlığı altında bir “öykü” ve “oyun” yarışması düzenliyor. “Kent” kavramından hareketle üretilecek özgün yapıtlar sayesinde, kentin birikimlerinin, kent- insan ilişkilerinin sanatın sonsuz yaratıcılığıyla anlatılmasını, okunmasını, izlenmesini, kentin kültürel ve sanatsal belleğine eklenmesini amaçlıyor. Yeni yazarların ve yapıtların kazandırılmasına ve yüreklendirilmesine katkıda bulunacak olmanın coşkusunu yaşıyor.”

Bu amaçlar doğrultusunda yazılacak “öykü” ve “oyun”lar, elbette özgünlük, yaratıcılık, çarpıcılık ve türlerin gereklerine uygunluk taşımalı. Kuşkusuz ürünlerin ille de Karşıyaka odaklı olması gerekmiyor, yarışma Türkiye geneline açık. Başkan Dr. Cemil Tugay’ın basın bülteninde yaptığı açıklama, yarışmanın ruhunu ve yönelişini daha da netleştiriyor: “Kentler, bir arada yaşama kültürünün güzellikleri kadar aşılması gereken sorunları da barındırmaktadır. Demokrasi kalitemizden çevre ve doğa duyarlığımıza, göç ve uyum sorunlarından insan haklarına, dahası barındırdığı tarihsel ve kültürel hafıza birikimiyle, her kent aynı zamanda sanatın büyük esin kaynaklarından biridir. Yarışmamız sayesinde, bir yandan kent ve insan ilişkisinin sanatçı duyarlığına yansımalarının edebiyata ve sahneye kazandırılmasını, bir yandan da yazarlarımızı yeni ve özgün yapıtlar üretmek için yüreklendirmeyi hedefliyoruz.”

Duyurması bizden, üretmesi yazarlarımızdan. Bu işlerle kendini tanımlayanlar bilir ki, zaman çok çabuk geçer, hemen işe koyulmak gerek. İnsan böylesi anlamlı ve yaşamsal temayla düzenlenen yarışmanın kazandıracağı yapıtları şimdiden merak ediyor. Kolay gelsin.