Eğitimde müfredat değişimi oluyormuş. Şimdiki Milli Eğitim Bakanımız, yine şimdiki ülke yönetimimizin anlayışı çerçevesinde yapmış olduğu yenilikleri bir rapor halinde kamuoyunun dikkatine sundu. Basından takip ettiğim üzere diğer pekçok değişikliğin yanısıra matematik alanında da bazı değişiklikler yapılmış. Örneğin 'İntegral' hesaplaması bundan sonra müfredatta yer almayacakmış.

Neden çıkarıldığını anlamak zor. Zira eğri altında kalan alanlar ancak integral ile hesaplanır. Örneğin bir geminin ağırlığı, hacmi, dış dağılımı, mukavameti, cisimlerin yüzey gerilimleri, fonksiyon eğrisinin altında kalan alanlar, hidrolojik modellemeler, taşkın modellemeleri ve günlük çalışmalarda gereksinim duyduğumuz daha pek çok şey integral sayesinde hesaplanabilir.

Belki gelecek yıl da mesela dairenin çevresini ve alanını hesaplamakta faydalanılan 'Pİ' sayısının da gereksiz olduğuna karar verilip müfredat dışı bırakılabilir. Aslında olay ne integral ne pi sayısı. Matematik bütün bilimlerin anasıdır. İş sadece toplayıp çıkartmak veya çarpıp bölmekten ibaret değildir. Matematik dersi kişiye hayatta karşı karşıya kaldığı tüm problemleri çözme yeteneği kazandırır. Problemlere adım adım yaklaşıp, adım adım çözme ve sonuca ulaşma disiplinini sağlar.

***

Müfredatta yer alan diğer konular da böyle. Kimi genel kültürü sağlayıp güçlendirirken bir diğeri yaşamda kullandığı pek çok mekanik, kimyasal unsurlarla ilgili  kavramları anlama becerisi kazandırır. Örneğin fizik bilmiyorsanız belirli bir süratle giderken fren yaptığınızda ne kadar mesafede durabileceğinizi bilemezsiniz veya pnömatik kavramınız yoksa 25 tonluk kamyona 40 ton yük koyar sonra da fren sistemindeki borularınız dayanamayıp patlayınca kaza yaparsınız. Bu örnekleri yüzlercesine arttırmak mümkün.

Diğer taraftan, bir ülkenin eğitim politikası o ülkenin gelecekte neyi hedeflediğinin yol haritasıdır. İnşaat mühendisliğine mi, bilgisayar mühendisliğine mi, yazılım mühendisliğine mi ağırlık vereceğiz? Tıbbın hangi dallarına ihtiyacımız var? Yabancı dil eğitimimiz nasıl olmalı? İşletmeciler, ekonomistler hangi alt alanlarda uzmanlaşmalı? İlk, orta, lise eğitimlerinde gençleri hangi alanlara yönlendirmeliyiz? Bunları hep müfredat belirler. Bu nedenle bir ülkenin eğitim politikası, bu politikaya bağlı olarak uygulanacak olan müfredatlar öyle günübirlik değiştirilecek şeyler değildir. Bu yazdıklarım sadece şimdiki hükümetle alakalı da değil. Yaşadığım süre içinde onlarca kez 'Eğitimde Müfredat Değişimi' sözleri ile karşı karşıya kaldım. Bundan önce de hemen her gelen hükümet kendi anlayışına gör küçük veya büyük ölçekli müfredat değişiklikleri yaptı.

***

Oysa ne bir ülkenin eğitim politikası ne de bu politika çerçevesinde uygulanacak olan müfredat öyle birkaç kişinin bir-iki sene üstünde çalışması ile hergün değiştirilecek şeyler değildir. Bunları belirlemek için Batı ülkeleri yıllar süren çok geniş kapsamlı toplantılar, büyük eğitim şuraları düzenleyip geniş bir toplumsal mutabakat çerçevesinde kararlar alır, bunları bazı pilot bölgelerde uygulayıp sonuçlarını test edip sonuçlara göre yurt geneline yayarlar. Bizde de yapılması gereken işte tam budur. Konunun uzmanlarınca son derece detaylı bir biçimde tartışılmış, büyük eğitim şuralarında tüm yönleri ile ele alınıp mutabakatlar oluşturulmuş, çok geniş tabanlı, toplumun tüm kesimlerinin onayını almış ve artık bir daha üzerinde oynanmayacak eğitim politikalarına ve bu politikalar çerçevesinde uygulamaya konan müfredatlara ihtiyacımız var.

Bu konuda Amerika’yı yeniden keşfetmeye de ihtiyacımız yok. Önümüzde Finlandiya örneği, Kore örneği gibi son derece başarılı örnekler var. Üzerinde yıllarca düşünüp, planlayıp, programlayıp uygulamaya koydular. Üzerinde hiçbir oynama yapmadan yıllarca devam ettirdiler ve geldikleri nokta ortada. Her iki ülke de refahın doruğunda. Başka pek çok örnek daha var. Araştırılırsa rahatça görülebilinir. Basit bir başlangıç için Atatürk’ün de beğeni ve tavsiyesine mazhar olan, Grigory Petrov’un 'Beyaz Zambaklar Ülkesinde' kitabını hararetle tavsiye ederim.