Marco Filipe Lopes Paıxao, Nils Eric Roland Björkander, Mohammad Nadari, Leandro Deyrinio Kappel, Andreas Tatos, Anton Putsila, Kossı Prınce Segbfia, Jovan Blagojevic, William Douglas De Amorim, Jasmin Scuk, Armand Erwan Djıhounou Gnanduillet, Khaly Iyane Thiam, Edin Cocalic, Adrien Regattin, Jose Marcio Da Costa, Andre Biyogo Poko, Adam Mieczyslaw Stachowiak, Thaciiano Mickael Da Silva, Dauda Karamoko Bamba, Mateusz Lis, Serge Arnaud Aka, Cesar Ignacio Pinares Tamayo, Ahmed Yasser Anwar Mohamed...
Tam adlarını ve soyadlarını yazmama rağmen hepi topu bilgisayarda 6 satır tutan, bir kısmı haritada yerini bile gösteremeyeceğiniz ülkelerden gelen, hatta bazıları 1 dakika, yanlış okumadınız sadece bir dakika oynayan bu 23 futbolcuya Altay Spor Kulübü'nün borcu 9.6 milyon Euro artı 150 bin dolar..
Güncel kurla 428.175.000 Türk Lirası. Yazı ile yazacak olursak; dört yüz yirmisekiz milyon yüz yetmişbeş bin lira. Üstelik bu rakamlara gecikme faizleri ve FIFA'nın kestiği cezalar da dahil değil.
Bununla birlikte ücretleri ödenmeyen ve yasal yollara başvurup alacağının ödenmesini bekleyen birçok yerli futbolcu da mevcut. Hatta bildiğim kadarıyla Altay ulusal federasyonu (TFF), UEFA ve FIFA ile başı dertte olan dünyadaki ender kulüplerden biri!
Doksanların sonu ve ikibinlerin başında uzun süre Altay muhabirliği yaptım. İlk aklıma gelenleri yazmaya kalksam siyah-beyazlı formayı giyen yerli yabancı onlarca isim sayarım. O futbolcular ile yukarda ismini yazdığım yabancılar ve yazmadığım yerliler arasında ne fark vardı biliyor musunuz?
Yaptığım yüzlerce haber içinde inanın, "Altay'da alacağı ödenmediği için TFF'ye ya da FIFA'ya başvurdu" ile başlayan tek bir haber bile yoktu.
O zamanlar da alacağı kalan isimler olmamış mıdır, elbette olmuştur. Ancak gerek kazandıklarının çok büyük bir bölümünün ödenmesi, gerekse Altay forması giymenin ağırlığından olsa gerek, o dönemin futbolcuları alacak peşinde koşmamıştır. Yalnız bu sözlerimden alacaklarının peşinde koşan futbolcuları eleştirdiğim anlaşılmasın. Herkes emeğinin karşılığını elbette almalı.
Bir de o zamanlar görev yapan öyle bir başkan ve yönetici profili vardı ki, istinasız tamamı kendi parasını harcarken bir düşünüyorsa, Altay'ın parasını harcarken onbir defa düşünürdü.
Çünkü dikkatinizi çekerim; başkan olmak için değil yönetici olmak için bile Altay terbiyesi ile yoğurulmak gerekiyordu.
Yazarken bile zorlanıyorum; bugün borç 1 milyar liraya dayanmışsa bunun elbette en büyük sebebi, 'sözde' Altaylı olan, hatta büyük bölümü Altaylı bile olmayan bir takım insanların peş peşe başa geçmesidir.
Hatta size trajikomik bir de bilge vereyim; Altay'ı yönetmek için gelenlerin bir kısmının kulüp uçuruma sürüklenirken, kendi şahsi işlerindeki sıkıntıları da sıklıkla dillendiriliyor.
Ancak bunun yanında, kulüp taş gibi dibe sürüklenirken, Altay sayesinde isim yapıp şimdi keyifle ortada dolaşanlar da yok değil..
Neyse; Altay bu durumdayken, topu dikenler de köşeyi dönenler de umurumda değil.
Beni ilgilendiren tek şey Büyük Altay..
Bu hafta sadece 581 taraftar gözyaşları arasında uğurladı siyah-beyazlı takımı 3. Lig'e. Artık gözler Mayıs ayı sonunda yapılması düşünülen kongreye çevrildi.
Duyduğuma göre bir takım başkan adayları kolları sıvamış. Burada en önemli nokta kulübü almak isteyenlerin gerçekçi bir planı var mı, yoksa Altay yine hayal aleminde yaşayanların oyuncağı mı olacak?
Anlayacağınız siyah-beyazlı kulüp köprüden önceki son çıkışa gelmiş durumda..
Kendisini halâ Altay'ın hamisi olarak gören ancak son dönemde sessizliğe bürünenlere sesleniyorum, tarihe not düşülecek bu genel kurulda oraya gelin ve Altay'ın yine yanlış ellere emanet edilmesinin önüne geçin. Bu kongrede kulübün yanında olmayan bundan sonra benim açımdan da yok hükmündedir..
Köprüden önceki son çıkış
Erkut Şahin
Haftanın Haberleri

7.7 büyüklüğünde deprem

Myanmar’da deprem kehaneti panik yarattı: Astrolog gözaltında

Meteoroloji'den sağanak uyarısı!

İBB Kent Lokantaları 7 Mayıs Çarşamba Günü Menüsü

Kral Kaybederse dizisindeki Kenan Baran karakteri Eskişehirli çıktı

Son dakika deprem mi oldu? 6 Mayıs 2025 nerede, ne zaman deprem oldu?