1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren kira artış oranının ne olacağı konusundaki belirsizlik, hem ev sahiplerini hem de kiracıları endişelendiriyor. 1 Temmuz 2022'de yürürlüğe giren düzenleme, konut kiralarının bir yıllığına yıllık %25 oranında artırılmasına izin vermişti. Ancak bu düzenleme, 1 Temmuz 2023'te sona ermiş ve bir yıl daha uzatılarak 1 Temmuz 2024'e kadar geçerli olmuştu.
Enflasyon girdabıyla mücadele eden kiracıları Temmuz ayının yaklaşmasıyla birlikte yine bir belirsizlik bekliyor. Aslına bakarsanız yapılan açıklama net, sınır kesinlikle kaldırılacak. Kaldırılacak tamam ama bu sefer enflasyon oranları sebebiyle ev sahipleri akla mantığa uymayacak kira artışları mı yapacak? Yoksa enflasyon normal seviyelere gelecek ve herkes rahat bir nefes mi alacak? Keşke ikincisi olsa ama…
Aslında konu iki taraflı. Bu işin bir de ev sahibi kısmı var, onlara sorsanız onlar da şikayetçi. Ev sahipleri de hükümetin verdiği kararla iki yıldır devam eden yüzde 25 artış sınırıyla mülklerinden bekledikleri getiriyi elde edemeyip gelir kaybına uğradıklarını söylüyorlar. Yani bu konuda da herkes kendi tarafından haklı.
***
Her iki taraf da kara kara düşünürken Hazine ve Maliye Bakın Mehmet Şimşek’ten kira artışlarına ilişkin açıklama geldi. “Orta vadede, enflasyonla mücadele ve kiralardaki fiyat artışlarının önüne geçmek üzere konut arzı artırılacak, deprem kaynaklı konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirilecek ve dar gelirli vatandaşların konuta erişimi artırılacaktır.” Ancak, bu açıklamaların detayları henüz netleşmemiş durumda ve her ne kadar orta vadeli dense de bunlar uzun vadeli planlar ve uygulanabilirlikleri için belirli şartların oluşması gerek. Bu açıklamadan ne kiracılar ne de ev sahipleri tatmin oldu. Özellikle kiracılar için 1 Temmuz 2024 sonrası hala bir soru işareti.
Konuyla alakalı kulaktan kulağa dolaşan bir başka haber de birden fazla evi olanlardan kademeli vergi alınması. Anayasa’da konut ve barınma hakkı ile ilgili olarak; "Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir. Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli tedbirleri alır.” Bu maddelerin uygulanabilmesi için günümüzden daha uygun bir zaman dilimi olmadığı kanaatindeyim. Zira ekonomik koşulların durumu ve devlet olanaklarının varlığı ile birlikte kişinin sahip olabileceliği gayrimenkul sayısı belirlenmeli, gayrimenkul yatırım aracı olmaktan çıkarılmalı, barınma ihtiyacı olarak görülmeli ve yasaya uygun şekliyle güncellenmelidir.