Terör,ekonomideki olumsuz gelişmeler, işsizlik, uzlaşmazlık, çevre ve bunların getirdiği sorunlarla her gün gündemi değişen Türkiye'de başkanlık sistemini öngören yeni anayasa görüşmeleri TBMM'de başlıyor. Bir rejim değişikliğini içeren görüşmelerin "fırtınalı" geçeceğini söylemek kehanet sayılmamalı.
Bu konuda, bilgisi, deneyimi, birikimi ve kişisel ilişkileri ile bir siyaset duayeni olan Deniz Baykal'ın CHP adına yapacağı konuşmanın içeriğinde AKP'nin izlediği yanlış politikaların sonucu olarak gelinen noktada, yönetememe boşluğunun getirdiği siyasi sorumluluktan kurtulmak için yapılan bu girişimin, iktidarın "uzlaşmama" temeline dayanan yaklaşımı sonucu iyice ayrışan toplumu daha da böleceği, kuvvetler ayrılığı ilkesini rafa kaldıracak tüm yetkileri "tek" kişinin inisiyatifine bir hamle olarak nitelendirmesi bekleniyor.
Tüm bunların yanı sıra Baykal'ın üzerinde duracağı en önemli konulardan biri de dış politika olacaktır. Özellikle Pazartesi günü başlayacak olan Kıbrıs görüşmelerinin Türkiye'nin geleceği ve varlığı açısından son derecede önemli olduğu, bu konuda "ulusal" bir politika izlenmesi gerektiğini vurgulaması bekleniyor. Baykal, bölgedeki gelişmelerin Kıbrıs'ın ne kadar önemli bir konumda olduğunu gösterdiğini, çözüm sürecinin Türkiye'nin tezleri doğrultusunda sonuçlandırılması gerekliliğini belirtecektir. Kısacası Baykal'ın konuşması anayasa görüşmelerine damgasını vuracaktır.