Çoğu yerde sık sık duyuyoruz. İzmir iki Süper Lig takımını kaldıramadı mı? O yüzden mi Göztepe ve Altay bu sezon alt lige düşmenin kıyısında? Çünkü bu ikili daha önce iki kez Süper Lig'de aynı sezon alt lige inmişlerdi. Yine aynı makus talih onları bekleyince bu sorular çokça insanın aklına geliyor. Göztepeliler, biz Altay olmadan 4 yıl gayet iyi Süper Lig'i götürdük. Siyah beyazlılar gelince dengemiz bozuldu diyor. Altaylılar ise konuyu Göztepe'ye getirmekten ziyade iç çekişmelerden dertli. Kulübün borcunun gün be gün arttığını ve yönetimin seçim kararı almasını sesli bir şekilde söylüyorlar. Peki gerçekten doğru mu iki İzmir takımının Süper Lig'i kaldıramadığı? Ve zıt kutuplar olarak birbirlerine zarar verdikleri? Bunu mantıklı bir dayanağa bağlamak pek mümkün değil. Ekonomik olarak düşünürsek, İzmir'de ortak bir reklam, ya da bir gelir pastası yok. Daha önce sadece Süper Lig'de Göztepe vardı, ekonomik olarak rahatlardı, Altay gelince pay ikiye bölündü diye bir durum yok. İki takım da kendi bacağından asılıyor deyimi yerindeyse. Altay 6 yıldır transfer yasağını, transfer döneminin son günü açıp, adeta günü kurtaran bir kulüp görünümündeydi. Göztepe ise ekonomik olarak rahat görünse de hiç bir zaman geleceği düşünerek hareket edemedi. Eski Başkan Mehmet Sepil, ardından geleceği bir yönetim bırakamadı. Güçlü, eğitimli, donanımlı bir Sportif Direktörlük makamı kurulamadı. Böylece mali refah, sportif başarı getirecek scouting transferlerini getiremedi. Ki hep hazır oyuncular almak yerine, gelecek vaadeden futbolcuları bulup satarak, Göztepe'ye bir katma değer girmeliydi. Çorba kaynamalıydı. Hazıra alış, hazır alış sonu böyle çıkmazda bir Göz Göz kadrosu, teknik direktörlerin kucağına bomba gibi verildi. Ekonomik tarafın dışında taraftar kısmına bakmaya gerek yok sanırım. İzmir, bir Kayseri, Sivas, Erzurumspor gibi tek takımı olan bir şehir değil ki taraftarı bölünsün. İki köklü takımın da kendi kemik severi var ve Süper Lig'de iki takım var diye taraftar sayılarında bir azalma olmadı. Ekonomik ve taraftarlar açısından incelendiğinde iki takım Süper Lig'i kaldıramıyor klişesi kendini imha ediyor. Göztepe ve Altay aynı sezon küme düşerse sadece tesadüf olarak niteleyebiliriz ve ikisi de kendi hatalarından kaynaklanan sorunların kurbanı oldu. İki büyük camia da zamanında dibi gördü. Göztepe amatöre düştü. Altay kıyısından döndü. O yüzden Süper Lig'e veda etmek bir yıkım olarak görülmemeli, hatalardan ders almayı bilmeli. Tabi daha 7 maç var ve çıkmadık candan ümit kesilmez. Ancak iki köklü camia düşse bile en yakın zamanda Süper Lig'e çıkacak potansiyele sahip. Özellikle düştükten sonraki ilk yıl önemli. Hemen çıkmazsan enkaz devralabiliyorsun. Eskişehirspor, Süper Lig'e veda etiğinin ertesi yılı, TFF 1. Lig Play Off finalinde Göztepe'ye yenilince dağılmıştı. Şimdi 3. Lig'e kadar tepetaklak inmek üzereler. Bursaspor 2019 yılında bir düştü hala çıkamıyor. Hatta bu sezon 2. Lig'e merhaba deme tehlikesiyle büyük ölçüde karşı karşıya. Saydığım iki büyük camia Süper Lig'den düştükten sonra toparlayamayanlar. Ancak Sivasspor 2016 yılında alt lige indikten 1 yıl sonra Süper Lig'e çıktı. Hatalarından dersler aldı. Hatta geçen sene Avrupa kulvarında bile top koşturdu. Kayserispor 2014'te küme düştü. 1 yıl sonra çıkıp, ligin gediklilerinden oldu. İyi örnekler de kötü örnekler de önümüzde. Karar Göztepe ve Altay'da.