Meslek hayatımın üçte birinde spor muhabiriydim
Spor muhabirliğimin yarısı ise Altay ile geçti, 'Büyük Altay' ile.
Buradaki 'Büyük' sıfatının öyle alelade elde edilmediğini bu işin içindeki herkes biliyordur, sanırım
Şöyle anlatayım;
Bizde şampiyonluğa oynayan takımlar rakip taraftar tarafından pek sevilmez.
Muhabirliğimin son döneminde, Altay 2002'de Süper Lig'e çıkma mücadelesi veriyordu.
Ülkenin dört bir yanına deplasmana gittik.
İnanın hepsinde Altay sahaya ev sahibi taraftarların alkışı ile çıktı, yine alkışlarla o kentten ayrıldı.
Hatta son maç Batman Petrolspor deplasmanıydı.
Ev sahibi ekip çoktan küme düşmeyi garantilemiş olmasına rağmen, Batmanlılar tribünleri hınca hınç doldurmuştu ve maç 0-5 bittiği halde Altay şampiyonluğunu onların alkışlarıyla kutladı.
Aradan uzun yıllar geçti, Türk futbolunun "Büyük" Altay'ı bugün hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Klişe bir söz vardır ya; "Altın çamura düşse yine altındır" diye.
İşte şimdi tam da bu durum yaşanıyor.
Siyah-beyazlılar artık 3. Lig'de de olsa, bir iki istisna dışında Alsancak'a gelen konuk taraftarlar Altay lehine tezahüratlar yapıp ev sahibi takım taraftarlarıyla birlikte İzmir Marşını söylüyor.
Bu kadar da değil; Süper Lig'de mücadele veren Samsunspor ve Kocaelispor tribünleri birçok maçta 'Büyük Altay' tezahüratları ile inliyor.
Bitmedi; dedim ya Altay'da maddi sıkıntılar başa çıkılamaz hale gelince yönetim bir 'destek kampanyası' başlattı.
Pek çok kulüp kampanyalar yaptığı halde hatırladığım kadarıyla Fenerbahçe dışında bu işlerden sonuç alan çıkmamıştı.
Siyah-beyazlılar sonuç alır mı bilmem ama bu kampanya bir kez daha Altay'ın ne denli 'Büyük' olduğunu gösterdi; nasıl mı?
Büyük Altay'a bu dar gününde Anadolu'nun dört bir yanından futbolseverler omuz veriyor.
Duyduğum kadarıyla Trabzonspor, Samsunspor, Kocaelispor, Gençlerbirliği, Ankaragücü, Eskişehirspor ve Afyonspor başta olmak üzere çok sayıda taraftar grubudan sembolik de olsa Büyük Altay'a destek yağıyor.
Hani karıncaya sormuşlar 'taşıdığın su ateşi söndürür mü?' diye.
Karınca da 'Belki söndürmez ama safımız belli olsun' demiş.
Geldiğimiz noktada görünen o ki, Anadolu’dan gelen paralar kurtuluş için yeterli olmayabilir ama Türk futbolunun önemli camiaları, 'Kurtuluş Savaşı'nda Altay'ın yanında saf tutmuş durumda.
Aslında Altay'ı ayağa kaldıracak bir formül de ben biliyorum, onu da önümüzdeki haftalarda paylaşacağım.
Fakat bugün öncelikli görev Altay camiasında.
Yönetimin yaktığı meşaleyi taşımak için kulübünüzün yanında olun ki, bilmeyenler de öğrensin neden 'Büyük Altay' olduğunu.