Ekonomide ilaç “aksak rekabet” anlayışına tabii, olmazsa olmaz, özellikle “stratejik” bir üründür. Aynı zamanda sosyal bir üründür.
“Aksak rekabet” sizin (hastanın) seçiminize bağlı olmayıp, başkası (uzman) tarafından seçiliyor olması anlamını taşır.
Kendine yeterli ilacı üretebilen ülkeler için stratejik öneme sahiptir.
Savunma sanayi benzeri bir stratejik üründür ilaç.
İlaç ihracatında ülkemiz % 0,2 pay ile dünyada 29. sıradadır.
190 ülkeye ihracat yapan sektör(AB-BDT-Ortadoğu ülkeleri-Kuzey Afrika)
2,2 milyar dolar ihracatımız var.
Sektörün devlet tarafından fiyatlandırılan ilaç konusunda sıkıntıları var.
İlaçlara fiat “Referans fiat” sistemine göre verilir.
Güncel Avro kuru yerine bir önceki yılın ortalama Avro değerinin % 60’ı alınarak belirlenen sabit bir “ilaç kuru” kullanılır.
Dünya ilaç pazarında ilaçlarımızın fiyatları çok düşük kalmaktadır.
Bu fiyatlar ihracatta da dönüp sektörü vurmakta, ithalatçı ülke referans olarak bu düşük fiyatları kullanmak istemektedir.
İhracat Türkiye ilaç piyasasına göre değerlendirildiği için ihracat gelirleri aşağı inmektedir.
Yakın zamana kadar birim ihraç fiyatı 40 dolar iken bu gün 24-25 USD seviyesinde.
Yerli ilaç özendirilmeli, ithal edilen ilaç hammadde üretimi teşvik edilmeli.
Biyoteknolojik ürünler son yıllarda olağanüstü artmıştır. Dünyada biyoteknoloji devrimi yaşanmakta ancak ülkemizde maalesef bu tür ilaçlar son derece azdır. İthal edilmektedir.
İlaç ithalatımızda 2023’te biyoteknolojik ilaç oranı % 38-40’lara kadar çıkmıştır.
Biyoteknolojik ilaçların (biyo benzer de denebilir) ruhsatlandırılma, fiyatlandırma, teşvik ve geri ödemede öncelikler tanınmalı, böylece ülkemizdeki biyo benzer ilaç üretim miktarı arttırılmalı.
Fiyatlandırma sadece kamu maliyesi penceresinden bakarak değil reel değerlerle yapılmalıdır.
Öyle ki 2024 başında yabancı bir ilaç firması muadili de olmayan 14 adet ilacını bu nedenle Türk piyasasından çekmiştir. ***
Bu tür örneklerin artması an meselesidir.
Sektör yapısı gereği ar-ge ve üretim yöntemini geliştirme için sürekli yatırım yapma durumunda.
ilaca bütçeden ayrılan pay giderek düşmektedir. 2010 yılında % 1,7 olan bu pay, 2023’de %0,7’e gerilemiştir.
Devlet ilaç harcamalarını giderek kısmakta olup sürdürülebilir bir uygulama değildir.
Referans fiyat 5 AB ülkesindeki (Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan) depocu satış fiatlarından en ucuzu referans fiyattır. Bu Auro değeri TL’ye çevrilip “ilaç kuru” tespit edilmektedir.
“İlaç kuru” yılda bir kez Şubat sonunda belirlenip tüm yıl boyu böylece devam etmektedir.
Sadece 2022 ve 2023’de aşırı dalgalanma nedeni ile iki kez kur tespiti yapılmıştı.
2023 Aralık 17,50 TL olarak uygulanmaktaydı.
2024 Ekim de 21,67 TL olarak güncellendi.
Görüldüğü gibi neredeyse güncel kurun sadece yarısı “ilaç kuru” olarak kullanılmaktadır. Fiyatlandırma yine 5 ülke ortalaması yöntemi ile yapılabilir. Ancak en ucuz yerine ortalama alınırsa sektöre bir nefes olacak.
Ayrıca SGK’da iskonto talebinde bulunmakta % 35-40’lara varan iskonto talep etmektedir.
Bu denli önem kazanan biyo benzer ilaç üretimi adeta cezalandırılarak referans ilaç fiyatının % 30 altında olması istenmekte.
AB ülkelerinde 210 gün ile sınırlandırılan ilaç ruhsatlandırma süreleri maalesef bizde çok daha uzun süreleri tutmaktadır.
Binbir emek ve masraflarla alınan ilaç ruhsatları keyfi ve basit nedenlerle “bakanlık onayı” ile ne demekse-iptal edilebilmektedir.
Ayrıca ruhsatlandırma ücretleri olağanüstü pahalıdır. Bu pahalılık yerlileşme üzerinde negatif etki yapmaktadır.