34. Uluslarası İzmir ve Efes Opera ve Bale Festivali. Bitmek bilmeyen pandemi ortamında orman yangınları, seller ve yasadışı göçmenler derken tüm ülkeyi etkisi altına alan psikolojik,s osyal ve ekonomik karanlıktan biraz nefes almak için, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) ve İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin etkinliklerine bir göz atmak yeterli olabilir.

Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Filiz Sarper’in yaptığı İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafından gerçekleştirilen ve Avrupa Festivaller Birliği'nin (EFA) de üyesi olan Uluslararası İzmir Festivali 34. kez hemşerilerimizle buluştu. Burada İKSEV Kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nı da minnetle anıyoruz. Çeşme Kalesi'nden İzmir Agorası'na, kentimizin simgesel mekanlarını bir dünya sahnesine dönüştüren 34. İzmir Festivali, operanın Sabrina Sanza ve Guido Dazzini gibi genç kuşaktan ünlü simaları ile Ricardo Vieira ve Tomohiro Hatta gibi tanınmış piyanistlerini İzmirlilerle buluşturdu. Özellikle Tomohiro Hatta, tekniği ve virtüözlüğü ile piyanoda dahi bir yetenek olarak yaşayan en büyük piyano ustalarından sayılıyor.

ENERJİ AŞILADI

Trovaores’te vokalde Antonio Placer ve Rafael Campos ve Flamenko Dansta da Rafael Campallo adeta devleştiler: Flamenko köklerinden caza evrilen İspanik ve Galiçya topraklarının müzik tınısı tüm seyircilere yeni bir yaşam enerjisi aşıladı. Trovaores’i izleyenler gündemin karanlığından kısa bir süreliğine de olsa kurtulmayı başardılar ve müzik ve dans ile pandemik sürecin yaralarını sarabildiler. Antonio Placer’in 300’ü aşkın bestesi ve 13 albümü olduğunu, Antonio Campos’un da 2020 Latin Grammy Ödülü adaylarından olduğunu da burada hatırlatalım. Schumann Quartet’ de üç kardeş Schumann ve Liisa Randalu harika bir performans ile MS.178'de meydana gelen depremin ardından İzmir Agorasını yeniden inşa eden Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un ruhunu onurlandırdılar!

26 Ağustos akşamı, Parade&Velvet Gentleman'de Ravel ve Debussy'de görülen empresyonizme, Stravinsky'nin Slavizmine, Schöenberg'in post-Wagnerciliğine karşı olan ve net bir müzik dilini savunan Les Six (Altılar) adlı besteciler grubunun kurucusu Fransız Besteci Alfred Eric Leslie Satie'nin (d. 17 Mayıs 1866 Honfleur - ö. 1 Temmuz 1925 Paris) en tanınmış eseri Parade'yi (geçit resmi) izledik. Ne denilebilir ki? Zamanında kostüm ve dekorunu Pablo Picasso’nun yaptığı bu benzersiz müzik yolculuğu, Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'ndaki İzmirlileri adeta büyüledi.

T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği ve bu yıl dördüncüsü yapılan Uluslararası Efes Opera Bale Festivali de 24 Ağustos-3 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. La Traviata, Prag Ensemble, Carmen, Gangaster ve gala konserini kapsayan programı ve eserlerin sahnelendiği Eşsiz Efes Antik Tiyatrosu ile küresel salgın nedeni ile sanatsal faaliyetlerden uzak kalmak zorunda kalan İzmirliler için tatlı bir heyecan oldu.

MÜTHİŞ ESERLER

Temelleri 4 sene önce atılan bu festivalin sanatsal kalitesi hep yüksek standartlarda gerçekleşti. Ana performans alanı olarak seçilen Antik Efes Kenti, tarihi 3000 yıl önceye kadar giden, MÖ 8. yüzyılda Karyalılar ve Lelegler tarafından kurulduğu bilinen, dünyanın 7 harikasından birisi olan Artemis tapınağını da barındıran Roma ve Helen uygarlıklarının kadim şehri. Festival, bu olağanüstü tarih dokusunu ve ruhunu, modern çağların ürettiği eserlerin anfitiyatroda, odeonda, ticaret agorasında ve Celcius Kütüphanesi'nde sahnelenmesi  ile taçlandırdı.

Giuseppe Verdi(1813-1901)’nin LaTraviata’sı, Alexamdre Dumas’ın Kamelyalı Kadın eserinden operaya uyarlanmış ve Paris’teki lüks ve sefa düşkünü Violetta Valery isimli genç bir kadının inişli çıkışlı hayatını ele alıyor. Reji Carlos Vilan’a ait.Orkestra şefi de Tulio Gagliardo.Violetta’yı Eylem Demirhan canlandırıyor.Prag Ensemble ise herbiri uluslararası şöhret olan Egli Prifti (Piyano), Hürkan Ayvazoğlu (Flüt), Bledar Zajmi (Viyolonsel) ve Michaela Zajmi (Mezzosoprano) gibi müzisyenlerden oluşuyor.

Georges Bizet’in ünlü Carmen Balesi de 28 Ağustos Cumartesi günü sahne aldı. Orkestra Şefi Tulio Gagliardo ve kareograf ise Carlos Vilan idi. Carmen rolünde Aslı Çiçek, Don Jose ise Doruk Demirdirek tarafından performe edildi. Rejisör ve kareograf Vilan, Sevilla kentinde bir tütün fabrikasında çalışan asi güzel Carmen’in kural tanımaz aşkını klasik bale ve flamenkoyu harika bir şekilde harmanlayarak sahneye taşımış. Sahne de Efes Antik Tiyatro olunca, seyirciler harika bir atmosferde bulunmanın hazzını yaşadılar.

Gangaster ise bir müzikal ve librettosu Nilgün Bilsel Demireller’e ait. Ünlü 1929 yılı  ekonomik ve sosyal buhranı atmosferinde, arka fonda caz temaları ve Twist dansları varken Dilinger karakteri üzerinden suç dünyası ve aşk sarmalı müzik ve danslarla anlatıldı.

Kapanış Gala Konseri ise yine antik Efes Tiyatrosunda yapıldı, şef Tulio Gagliardo yönetiminde İzmir Devlet Opera ve Balesi orkestrası, korosu ve solistleri, repertuarlarındaki Mozart’tan Puccini’ye, Bizet’ten Donizetti’ye çeşitli eserleri, Türk Opera tarihinin iki usta ismi olan Erol Uras (1936-2021) ve Ender Arıman (1940-2021) anısına seslendirdiler..

Sonuçta, sanat ile moral değerlerin doruğuna ulaştığı bir festival ayı daha geride kalırken, İzmir’in bir kültür başkenti olması için eşsiz bir katkı sağlayan iki festivalin de organizatörlerine teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.