Siyasi liderler, ülkeleri için ortaya koydukları başarılar ile tarihe mal olmuşlarlarsa da, onların çok azı, sıradışı işler yapmışlar ve başka milletlere ilham vermişlerdir. ...Bu perspektif ile stratejik liderlik grubundadırlar..Onlar eylem inssnıdırlar, harekete geçen, olası güçlükleri öngören, bunları aşmak için çözüm projelerini kafalarında oluşturan ,tarihi, çağını ve geleceği objektif olarak analiz eden bir birikimle, yaptıkları daha sonraki çağların referansı ile bile değerlendirildiğinde doğru yaptıkları teyid edilen sıradışı önderlerdir. Kuşkusuz liderlik için tek bir temel tanımlama yapmak güçtür
çünkü İnsanlar, kültürler,sosyolojik doku, tarihler ve deneyimlenen siyasal sistemler farklı olduğu gibi
toplumların ihtiyaçları ve insani kalkınmışlık seviyeleri de değişik özellikleri barındırır... Yine de, sıradışı liderlerin kişisel farkındalıkların çok yüksek olduğunu ve diğerleriyle kurdukları ilişkilerde
güven ve bağlılığın önemli olduğunu görebiliriz.Sürekli okuyan, araştıran, entellektüel derinliği olan sohbet ortamları yaratarak nitelikli zaman yönetimini önceleyen bir tavırları vardır..Devletler arası güç ilişkilerinde, etkin dürüst, şeffaf, adil, önyargısız ve pozitif bir siyaset izledikleri görülebilir... Başka lider ve ülkelerin ortaya koydukları olumlu politikaları, kendi projelerine geliştirerek adapte ederler, ortaya koydukları değerler ile de diğer ülkelere ilham olurlar..

Bu aşamada, Liderlik kavramını birkaç kategoride filtre ederek,dünya liderler tarihine bir göz atalım. Öncelikle aklında sıra dışı ve dünyaya ilham olacak bir projesi var mı diye bakalım, sonra bu lider, kafasındaki projesini uygulayabilecek bir güç yaratabilmiş mi diye irdeleyelim. Son olarak da hayalini kendi azim ve iradesi ile sağlığında gerçekleştirip, eserlerinin benimsendiğini gözleri ile gördü mü diye analiz edelim... Bu referanslar göz önüne alındığında, tarihin büyük adamları gözden geçirilirse: Napolyon ve Hitler'in Avrupa Birliği hayali büyüktü ama gerçekleşmedi. Mussolini, Franco, Salazar, Peron gibi diktatörlerin faşist devlet projeleri de öyle, hiçbiri sonuçlanmadı. Mao Zedong, Gandhi, Nehru da büyük emellerine ulaşamadıklarını yaşarlarken gördüler. Roosevelt, Churchill, De Goulle gibi liderlerin hayalleri bir savaşı kazanmakla; Elizabeth, Adenauer, Kennedy gibilerinin yapabildikleri ise sadece düzeni sürdürmekle sınırlı kaldı.
Geriye, hayalleri gerçekten büyük olan ve ölümlerinden de sonra eserleri dimdik ayakta kalan iki kişi vardı: Lenin ve Atatürk.
Doğu Bloğu'nun çöküp, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin de dağıldığı göz önüne alınırsa, geriye tek bir büyük lider kalıyor: Atatürk...