ABD'nin bazı eyaletlerinde ve dünyada da bazı ülkelerde görev yapan hayvan koruma polislerini belki duymuşsunuzdur. Aslında bu birimlerin en ünlüsü Animal Planet kanalında uzun yıllardır yayınlanan Houston Hayvan Koruma Polisleri belgesinde izlediğimiz kahraman ekip.

Hayvan koruma polisleri, yardıma muhtaç sokak hayvanlarının imdadına yetişiyor, hayvanlara eziyet edenleri, öldürenleri tespit edip kanun karşısında hak ettikleri cezaları almalarını sağlıyor, hayvan sahiplerini denetliyor ve sahiplendikleri hayvanları düzgün bir şekilde baktıklarından emin oluyor. Yani kısacası sahipli sahipsiz tüm hayvanların koruyucu meleği oluyorlar. Ve en güzeli de bunu resmi bir birim olarak yapıyorlar.

***

Örneğin sokakta yaralı bir hayvan varsa derhal onu veterinere götürüp tedavisini yaptırıyorlar. Hayvan sağlığına kavuşunca da sahiplendiriyorlar. Ya da birimlerine bir evde hayvanlara eziyet yapıldığı ihbarı mı geldi? Derhal o eve gidip durum tespit ediliyor, eğer iddiaların aslı varsa o kişi hakkında tutanak tutuluyor, eziyet ettikleri hayvan kendilerinden alınarak sahiplendiriliyor. Polisin işi burda da bitmiyor. O kişinin mutlaka hakim karşısına çıkması ve işlediği suç her neyse, cezasını alması sağlanıyor.

***

2014 yılının bitmesine 1 aydan biraz uzun bir zaman kaldı. Bu yıl biterken maalesef 2014'e dair aklımızda iyi şeyler kalmadı. Aslında 2014, Türkiye'de hayvan hakları konusunda utanç yılımız olmalı. Evinde kedi kesip videosunu sosyal medyada paylaşandan, arabasının arkasına iple bağladığı köpeği yollarda sürükleyene, bir kamyon dolusu cins köpeği aç ve susuz günlerce bir şehirden diğerine götürürken yakayı ele veren hayvan simsarlarından, sokak ortasında yavru kedileri ezerek öldürenlere, sokak hayvanlarını ulu orta tabancayla vuranlardan, eşeği ayağından aktif haldeki tren yoluna bağlayana kadar şu dünyada en az bizler kadar yaşam hakkı bulunan canlara yine etmediğimiz kötülüğü bırakmadık.

***

Şimdi bunları düşündüğümde Türkiye'de de hayvan koruma polisi olsa ne güzel olurdu diyorum. Biliyorum, Türkiye gibi bir ülkede bunu istemek ütopik kaçıyor. Ama istemek bedava!

Hayvanları seven, merhametli, mücadeleci, adalet duygusu gelişmiş güzel yürekli insanlardan oluşan resmi ekipler olsa... Sivil hayvan hakları savunucularıyla el ele, kol kola çalışsalar. Hayvanların sesi olsalar. Fena mı olurdu?

Çok mu zordur, en azından büyükşehirlerde birer resmi birim oluşturmak?