Yazıya Nevzat Amcayı (Güzelırmak) anarak Göztepe için yaptığı her şey için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Allah Rahmet eylesin… Mekanı cennet olsun…

Öğrencilerimize/asistanlarımıza COVID-19 öncesinden en çok neyi özlediklerini sorduğumda ilk söyledikleri ailece biraraya gelmek, maskesiz durabilmek ve sarılabilmek. Bizim gibi dokunmatik bir toplum için biraraya gelememek hele ki sarılamamak büyük bir problem. En çok özlediğim şey anne-babalarla çekince yaşamadan bir araya gelmek ise diğer en çok özlediğim şey başta Göztepe maçları olmak üzere sosyal etkinliklerdir. İzmir Devlet Senfoni Orkestrasını da buraya eklemem gerekir. 

Fransa ligi sezona kısıtlı da olsa seyirci ile başladı. Milli maç arasında izlediğim maçlardan Portekiz-İspanya, Rusya-Türkiye maçları kısmi seyirciliydi. UEFA, yerel yönetimlerin izin vermesi ve stadyum kapasitesinin yüzde 30'unun aşılmaması koşullarıyla maçlara seyirci alınabileceğini duyurdu. Bırakın açık havada oynanan futbolu başta Berlin Filarmoni olmak üzere Avrupa’nın başlıca orkestraları sezona kısmi seyircili başladı.

Tribüncüler de müjdeli haber beklerken; ancak ufak bir başlangıç yapıldı, çoğu futbolseverin hevesi kursağında kaldı. 13 Ekim 2020’de Türkiye Futbol Federasyonu tarafından profesyonel liglerdeki müsabakalara yalnızca localara ve %50 oranında seyirci alınmasına ilişkin bir genelge gönderildi. Neden %10-20 hatta UEFA’nın dediği gibi %30 değil ve sırf localar? Bir de localar yarım kapasiteyse tribün neden değil? Tersten soru uçağa binerken hem de tamamen kapalı ve küçük ortam olmasına rağmen koltuk kısıtlaması yok da neden futbolda var… 

COVID-19 artık bir sorun değil mi? Resmi rakamlara göre dün doğru beyansa 63 kişi ölmüş. Yeri gelmişken… Normal şartlarda COVID-19 gibi bir Halk Sağlığı problemi hakkındaki verilen rakamların net pozitif olgu sayısını temsil etmediğini itiraf eden siyasetçiler Avrupa ülkelerinde ve diğer gelişmiş demokrasilerde derhal istifa ederler, hatta Japonya’da harakiri bile yapabilirler. Türkiye’de ise Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın deyimiyle “Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri…” gibi ironik ve üzücü cümleler edebilirler… Mesuliyet derken merak etmemek mümkün değil, Sayın Bakan tek bir COVID-19 hastasını serviste ya da yoğun bakımda kendi takip etmiş mi bir hastanın bile ölürken kalp masajına katılmış mı? Haziran sonundan beri önlemler bu kadar gevşetilmese, ikinci pik olur muydu, bu kadar ölüm devam eder miydi, bunca sağlık çalışanı antidepresan kullanmak zorunda kalır mıydı, intihar eder miydi ya da ölür müydü? Son bir senede ülkemizdeki terör olaylarında mı daha çok asker/polis vefat etti sağlık çalışanı mı bunu da merak ediyorum doğrusu. Tüm bunların mesuliyeti COVID-19 ile halkımın deyimiyle cephede boğuşanların ve ölenlerin mi?

Spora dönelim… Maça seyirci alınırken nelere dikkat edilmeli? Bence %20 oranda beş koltuktan bir doluluk ile, iki dolu koltuk arasında ortalama 1 metreden fazla mesafe oluşturulmuş olacaktır sağ sol ve ön arka olarak. Kritik nokta % kaç olduğu kadar, maça giriş ve çıkışlarda ve maç sırasında sosyal mesafeye azami şekilde dikkat edilmesi, maça girişlerin son dakikaya bırakılmaması, girişlerde ateş kontrolü (her ne kadar bu by pass edilebilirse de teorik ve pratik olarak), satılan koltukların aralıklı olarak satılması ve bunun maç sırasında doğru şekilde uygulandığının taraftarların öbekleşmediğinin sürekli kontrol edilmesi, içeride maskesiz durmanın ve yerinde oturmamanın cezalandırılarak disiplinin sağlanması riski en düşük seviyeye indirecektir. Örnek olarak Rusya-Türkiye maçında stadın doluluk oranından çok alınanların maskesiz durması ve de öbekleşip gruplaşmaları problem olarak gözüküyordu... 

Bana göre bizim gibi ülkelerin temel sorunlarından biri, herhangi sorun karşısında ne yapılması gerektiği bilinmesine rağmen uygulamamak ya da uygulayamamaktır. Bir İnfeksiyon Hastalıkları Profesörü olarak kurallara harfiyen uyulursa tribüne seyirci riskinin minimum olacağını, mitingden daha çok olmayacağını söyleyebilirim. Kurallar denetlenmediği (en önemlisi bu), gevşetildiği ve uygulanmadığı sürece de risk artacaktır. 

Ülkemizde ölen ve hastalanan sen veya yakınların olmadığı sürece sıkıntı yok. Stada gideceğiz diye ölmemek için tüm kurallara azami uyum oldukça kritik. Maske ve sosyal mesafeye azami dikkat…