Sevgili okurlarım, AKP iktidarı boyunca Türk medyasında neredeyse gazetelerin ve birçok televizyonun tüm sahiplik ilişkileri değişti. Medya, mali olarak kuşatıldı.

Hatırlarsanız Maliye Bakanlığı, 2009 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi cezasını Doğan Yayın Holding'e kesti. Doğan Grubu, sahibi olduğu medya organlarını Demirören Grubu'na çok ucuz bir fiyatla devretmek zorunda bırakıldı. Bu, aynı zamanda iktidar gücünü, medya üzerinde bir kılıç gibi kullanan AKP’nin tüm medya gruplarına verdiği bir gözdağıydı. Ülkenin saygın medya kurumları, mali tehditler altında, yaptırımlarla ve kıyak kredilerle bir bir Demirören, Doğuş, Türk Medya ve Albayrak gruplarına satıldı. Çiftçinin tarlasına, traktörüne haciz koyan Ziraat Bankası, Doğan Yayın Holding satışında Demirören Grubu’na 750 milyon dolar krediyi 2 yıl geri ödemesiz 10 yıl vade ile verdi. El insaf...

Tarafsız bir kamu tüzel kişiliği olarak kurulan RTÜK, iktidarın bir baskı ve sansür aparatına dönüştü. RTÜK, 2020 yılında tam 832 kez yayın kuruluşlarının ekranlarını kararttı. Halk TV, TELE-1 ve KRT televizyonlarına 1 milyon 290 bin, yalnızca FOX TV'ye 11 milyon lira ceza kesti. El insaf...

Türkiye 2021 yılı Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 153. sırada yer aldı. AKP, 2002 yılında iktidara geldiğinde, Türkiye 99. sıradaydı. medya kuruluşları mali ceza tehdit ve ambargo ile otosansüre zorlanırken, gazeteciler gözaltına alınıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Suçsuz yere tutuklanan gazeteciler, uzun süre hapiste çürütülüyor. Hangi vicdan buna el verir. El insaf...

Bağımsız medyanın teminatı olarak kurulan Basın İlan Kurumu (BİK), iktidarın adeta Basın İnfaz Kurumu'na evrildi. Vergi denetimleri ile kuşatılan medya, Basın İlan Kurumu eliyle ilan gelir hanelerine ambargo uygulayarak medyanın belini çökertti. El insaf...

Yargı sopası gazetecilerin sırtından kalkmıyor. Gazeteciler, yazarlar, çizerler bu ülkede adeta nefes alamıyor. Bugün 43 gazeteci ne yazık ki gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde. Son 1 yılda 57 gazeteci ve yazar toplamda 144 gün gözaltında tutuldu. Birçok gazeteci gözaltındayken darp edildi. Çok sayıda gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Veri kayıtlarına göre gazeteciler toplam 226 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. El insaf...

Basın İlan Kurumu, tiraj oyunları ve ambargolarla muhalif gazeteleri cezalandırıyor. Yandaş gazeteler ise yüksek reklam ücreti alabilmek için olmayan tirajlarını yüksek gösteriyor. 4 bin, 5 bin trajı olan birçok yandaş gazete, trajını çok yüksek göstererek Basın İlan Kurumu'ndan hak etmediği paraları alarak tiraj oyunları yoluyla devleti adeta soyuyor. El insaf...

TRT, bağımsız tarafsız ve ilkeli yayıncılık yapmıyor. Vergi toplarken parti ayrımı yapmayan ama yayınlarda açıkça partizanlık yapan TRT, mecliste CHP'nin grup toplantılarına ortalama 6 ile 13 dakika ayırırken, AKP'nin grup toplantılarına ortalama 49 dakika, MHP'nin grup toplantılarına ise 40 dakika ayırıyor. Bu uygulama anayasanın temel ilkelerine aykırıdır. Bu bir suçtur. TRT, yayın ilkelerinin dışında hareket ediyor. Yazıktır günahtır. El insaf...

Sevgili okurlarım işte yaşanan bu iklimler nedeniyle 15-17 Ekim 2021 tarihleri arasında Marmaris'te Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı düzenlendi. Anadolu'nun kalbi Marmaris'te attı. Marmaris Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Anadolu Medya Buluşması ve Yerel Medya Çalıştayı 60'tan fazla ilden 350' yi aşkın gazetecinin katılımıyla gerçekleşti. Her siyaseti temsil eden basın meslek örgütleri temsilcileri, gazete sahipleri, televizyon ve radyo sahipleri ve çalışanları, sendika temsilcileri Marmaris'te bir renk cümbüşüydü. Anadolu medyasını Marmaris'te buluşturan toplantının mimarı ise CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel ve Tuncay Özkan'dı.

Atila Sertel, daha önce iki dönem Türkiye Gazeteciler Federasyon Genel Başkanlığı'nı yaptığı için Anadolu'nun dört bir bucağını gezmiş, bütün gazete cemiyetlerini tarafsız bir ilke ile savunmuş ve çok dost biriktirmiş. Bu toplantıya katılan gazetecilerin Atila Sertel’e büyük bir ilgi ve sevgiyle bağlı olduklarını gördüm. Son derece demokratik bir ortamda gerçekleştirilen Anadolu Medya Buluşması'nda, başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere yerel medyanın temel sorunlarına vurgu yapıldı, çözüm önerileri masaya yatırıldı. Çalıştayın son gününde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Anadolu basını temsilcileri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Fikir özgürlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Hiç kimse, yazdıklarından ve söylediklerinden ötürü cezaevinde olmamalıdır. Özellikle yerel basın demokrasinin teminatıdır ve mutlaka güvenceye kavuşturulmalıdır" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugün yaşanmakta olan sorunlarını dile getirdi. İktidara geldiklerinde bu sorunları nasıl çözeceklerini, çözüm yollarının nasıl olacağını dile getirdi. Toplantının son bölümünde Gazeteci Barış Terkoğlu'nun moderatörlüğünde soru cevap bölümüne geçildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını cevaplayarak çözüm önerilerini anlattı. 2 gün süren Yerel Medya Çalıştayı sonunda üzerinde fikir birliğine varılan sonuç bildirgesi başlıkları şöyleydi: Hiçbir hukuk devletinde yayınlanmamış yazı, haber, fotoğraf, gazete, dergi veya kitap suç olamaz olmamalıdır. Gizli ya da açık sansür basın özgürlüğüne ağır darbedir. Bu tür yaklaşım içeren uygulamalardan kaçınılmalıdır. Tutuksuz yargılanma insan haktır. Gazetecilerin tutuksuz yargılanmaları sağlanmalı, bunun evrensel kriterlerinin en önemlisi olarak ülkemiz hukukunda da kabullenilmesi temin edilmelidir. Son yıllarda artan yayın yasakları, karartmaları, fahiş para cezaları uygulamalarına son verilmelidir. Demokrasinin teminatı basındır. Medya diline özen gösterilmelidir. Ekranın kullandığı dil öncelikle sağlıklı toplum düzeni açısından önem taşımaktadır. Gazetelerin birleştirilmesi dayatmadır. Basın İlan Kurumu tarafından yürütülen Anadolu'daki yerel gazetelerin birleştirilmesi politikası bir baskı ve dayatmadır. Buna son verilmelidir. Resmi ilan fiyatları artırılmalıdır. Basın yasaları reformu şarttır. Yerel medya desteklenmelidir. İnternet gazetecileri hukuken tanınmalıdır. RTÜK, siyasi denetim aracına dönüşmüştür. Bu uygulama anayasaya aykırıdır. Derhal bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Sendikal örgütlülülüğün önü açılmalıdır. Telif hakkı sorunu giderilmelidir. Yerel radyo ve televizyonlar, yerel kültür ve değerleri yaşatabilmek için Avrupa'daki gibi devlet tarafından desteklenmelidir.