Bayındır’dan Ödemiş’e doğru giderken soluma düşen tepedeki kırmızı renkli tabeladaki yazıyı görünce otobüsten iner inmez ilk görüşeceğim Hamdi Halis’i kucaklayıp öpmek geçti içimden. Düşündüğüm gibi de yaptım zaten…

Halis öğretmenin dışında Küçük Menderes Havzası’nın teslimiyeti değil de mücadeleyi seçen  o yiğitlerinin ardıllarını da kucaklayasım geldi doğrusu… “Düşmana ilkkurşunun atıldığı topraklardasın” yazılıydı tabelada. İmza: Ödemiş Belediyesi.

Öyle etkilenmişim ki Halis’le görüştükten sonra Başkan Mehmet Eriş’i de aradım. Sesini soluğunu duyayım dedim arkadaşımın…

Alev Coşkun

Ödemiş, yetiştirdiği evlatlarıyla da her türlü övgüyü hak eden bir ilçemiz. Mustafa Fehmi Efendi, Alev Coşkun, Halil Dural, Munis Armağan, Ömer Akşahan, Behice Galip Yavuz, M.Şerif Başoğlu, Şeref Üsküp, Mustafa Bengisu, Bedia Akartürk, Aydın Engin ve niceleriyle…

Hele biri var ki, özgeçmişi bile altın değerinde; Mehmet Şükrü Saraçoğlu. Önce öğretmenlik ve müdürlük yapmış. Mülkiyede okumuş. Cenevre’de hukuk-iktisat eğitimi almış. Yunan ilerleyişini durdurmak için İsviçre dönüşü Aydın’da Genç Aydınlar Grubu’nu kuranlar arasında yer almış. İzmir milletvekili seçilmiş. Ödemiş’te çiftçilik yapmış. 1923’te Ödemiş Belediye Başkanı seçilmiş. 1924’te Maarif, 1927’de Maliye, 1933’te Adliye Vekilliği yapmış.

1938’de Dışişleri Bakanı, 1942’de ise Başbakan olmuş. 4 yıl sürdürmüş bu görevi. CHP’de Genel Başkan Vekilliğinden sonra 1948’de Meclis Başkanı olmuş. Sayın Saraçoğlu sporla da iç içe… 1934-1950 yılları arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı yapmış.

'MERHABA ŞEHSUVAROĞLU!'

Bugünün en büyük Ödemişlisi kim diye soracak olursanız yanıtım; siyaset adamı, gazeteci, yazar Alev Coşkun olur. 90’ına merdiven dayamış olsa da hâlâ dipdiri ve Cumhuriyet Gazetesi Vakfı adına Cumhuriyet’in imtiyaz sahipliğini sürdürüyor. Alev Bey’in bana seslenişini de paylaşmış olayım sizlerle: “Merhaba Şehsuvaroğlu!” Hep böyle diyor bana. Ödemiş Belediyesi, geçtiğimiz yıl değerbilirlik gösterip 19 Mayıs günü Yıldız Kent Müzesi’nde bir odayı onun adına düzenledi. Yaşıyorken ona en büyük armağanı vermiş oldu.

Umarım, Birgi’deki o güzelim evi de günün birinde müzeye çevrilir.

Milattan Önce 3 bin yıllarına uzanan geçmişiyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış Ödemiş’in her köşesinde tarihi evlere, konak, han, çeşme, hamam, medrese ve camilere rastlıyoruz. Kültür turizmi, dini turizm, yayla turizmi, kış turizmi, yamaç paraşütü, dağcılık sporları, eko turizm, at koşuları ve deve güreşleri, tarla tarımı, sebzecilik, meyvecilik, fidancılık ve hayvancılıkla  ülke sınırlarını aşan bir marka olan Küçük Menderes’in bu şirin, bereketli toprağının etle otun harmanlandığı mutfağını da anımsatmış olalım. Heybeli çorba, kaygana, ekmek dolması, katmer, Töngül pidesi ve Ödemiş Yağlı Kebabı yedikçe yiyesiniz gelen lezzetlerinden… Emperyalist saldırganlığa  geçit vermeyen efeler ve zeybekler diyarının bilim- kültür ve sanat konularında da üstünlüğü tartışılmaz.

Ödemiş Müzesi

ÖDEMİŞ MÜZESİ

Eski belediye başkanlarından, eski eser koleksiyoncusu Mutahhar Başoğlu’nun 1975-76 yılında müze yapılmak üzere 2 bin 772 metrekarelik arsasını hazineye bağışlamasıyla 1977’de  inşaat başlıyor ve 1983’te bitiyor. 1987 yılında da Ödemiş Arkeoloji ve Etnografya Müzesi açılıyor. Müzede İlk Tunç Çağı’ndan başlayarak Osmanlı Dönemi’ni de kapsayan teşhir düzeninde arkeolojik ve etnografik eserler ile sikkelerin yer aldığı bir salon bulunuyor.

Seramikler, idoller, keski ve baltalar, kandiller, bronz eserler, cam eserler, süs eşyaları, pişmiş toprak heykelcikler, mermer heykel ve heykelciklerin bulunduğu müzede ayrıca Helenistik, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine ait 12 bin 216 sikke bulunuyor. Müze bahçesinde mermer heykel, lahit ve sütun başlıklarının yanında bir de kazılarla ortaya çıkarılmış Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait zeytinyağı işliğine tanık oluyoruz.

Yildiz Kent Arsivi Ve Muzesi

YILDIZ KENT ARŞİVİ VE MÜZESİ

Bu müze, Ödemiş’in gururu! Müze, 18'inci yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş iki katlı ahşap/ bağdadi bir yapı olan Keçecizade Hanı ile 1926 yılında bu hanın kuzey cephesi ve avlusunun bir bölümüne inşa edilmiş Yıldız Oteli binasında hizmet vermekte. Dış cephesi gül kurusu renginde olan Neo Klasik tarzdaki otelin planını Musevi mimar Mario Efendi çizmiş. Ödemiş’in ilk modern yapısı oluyor.

Yildiz Kent Arşi̇vi̇ Ve Müzesi̇ 1

Çatı kiremitleri Marsilya’dan getirilmiş. Koridorları, siyah beyaz ya da çok renkli taş karo plakalarla kaplanmış. Otelde bir zamanlar Safiye Ayla,  Adnan Menderes, Necip Fazıl Kısakürek ve Zeki Müren de konaklamış.

Yildiz Kent Arşi̇vi̇ Ve Müzesi̇ 3

Belediyenin 2006 yılında kamulaştırdığı Yıldız Hanı ve Oteli'nin, Tarihi Kentler Birliği’nin desteğiyle hazırlatılan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri ilgili kültür ve tabiat varlıkları bölge kurulunca onaylanınca 2009’da restorasyonu tamamlanan Yıldız Hanı ve Oteli’ni belediye, Ödemiş ve Küçük Menderes Havzası’nın geçmişi ve kültürünün tanınması, tanıtılması amacıyla kent arşivi ve müzesi olarak işlevselleştiriyor ve 25 Şubat 2012’de  hizmete açıyor. Düşünenlere, emek verenlere, katkıda bulunanlara teşekkür etmek bir borç olmalı.

Yıldız Oteli, alt ve üst katında 14 oda, 4 koridor; Keçecizade Hanı alt ve üst katında ise 3 oda ile 80 ve 150 metrekarelik 2 sergi salonu bulunuyor.

Yildiz Kent Arşi̇vi̇ Ve Müzesi̇ 2

NE İŞİMİZ VARDI KORE'DE?

Arşiv ve uzmanlık kütüphanesinin dışında ünlü saatçi ustası Ahmet Güldağ’ın bağışladığı malzemelerden oluşan Saatçi Odası ile Tütün Odası, Berber Odası, Otel Odası, Çeyiz Odası, Efeler Odası, Oturma Odası, Ödemiş Tarihi Odası, Görsel Tanıtım odası, Şükrü Saraçoğlu Anı Odası, Mustafa Şevket Bengisu Odası, Ödemişli Bilim ve Sanat  İnsanları Odası Ödemiş’in yakın ve geride kalmış tarihine ışık tutuyor.

Mutfak eşyaları, ateşli ve kesici silahlar, kadın takıları, seramik eşyalar, hamam takımları, duvar saatleri, lambalar, fenerler, gaz ocakları ve kaminetolar, mangal ve semaverler, ütüler, tartı  aletleri ve ağırlıklar, heybeler ve semerler, halı kilim ve seccadeler, dikiş makineleri, giyim eşyaları, tuvalet eşyaları, kapı, dolap kolları, kilit ve anahtarlar, sikkeler, banknotlar, madalya ve rozetler, belediyenin objeleri, ecza malzemeleri, Yıldız Sinema Odası, Yıldız Kundura Odası gibi bölümlerin dışında iki de tematik sergiye yer verilmiş: Çeyiz, Gelin, Düğün Sergisi ve 'Kore nire Türkiye nire' dedirten ibretlik Kore Savaşı Fotoğraf ve Obje Sergisi…  Ödemiş’i tanımak istiyorsanız atacağınız ilk adım burası olmalı. Kore deyince… Sahi… Bizim ne işimiz vardı binlerce kilometre ötedeki Kore’de?

Bedia Akartürk

HAKKI AYVAZ VE BEDİA AKARTÜRK

Ödemiş Musiki Cemiyeti, İzmir Radyosu ve Ankara Radyosu’nda sanat yaşamını sürdürmüş, Paris Olympia’da konser vermiş, 6 sinema filmi ve birçok albüme imza atmış Bedia Akartürk’ün adını taşıyan müze 2008 yılında açılmış. İlçenin varlıklı kişisi İbrahim Hakkı Ayvaz’ın varislerince Ödemiş Belediyesi’ne bağışlanan iki katlı konağın  belediye tarafından iç mimarisi ve restorasyonu yapılınca Bedia Akartürk elindeki hatıra dolu tüm eşyalarını bu eve bırakıyor. Kadirşinas belediye başkanı A. Mahmut Badem de Hakkı Ayvaz adının yanı sıra ünlü sanatçının adını da buraya veriyor.

İbrahim Hakkı Ayvaz Kent Müzesi & Bedia Akartürk Sanat Müzesi

İbrahim Hakkı Ayvaz Kent Müzesi ve Bedia Akartürk Sanat Müzesi, tam anlamıyla bir anı evi… Bedia Akartürk’e ait ne varsa hepsi burada. Halı, kilim, etajer, koltuklar, sehpalar, oyuncak bebekleri, aldığı plaketler, sahne kıyafetleri, fotoğraflar, biblolar, aklınıza ne geliyorsa… Annem adına açtığımız 10 aydınlanma evimiz gibi… 11'incisini de önümüzdeki günlerde  Turgutlu’da AKM’de açıyoruz. Değerbilir Ödemişliler Bedia hanıma sağlığında ölümsüzlük şerbetini ikram etmişler.

İlkkurşun Ve Milli Mücadele Anı Evi

MİLLİ MÜCADELE ANI EVİ

15 Mayıs 1919’da İzmir Yunan askerlerince işgal edilince, Yunan askeri birliklerine karşı ilk Kuvayı Milliye direniş örgütünün kurulması Ödemiş’te oluyor. Hemen harekete geçip Kuvayı Milliye hükümeti kuruyorlar. Oluşturulan askeri birliğin adı da 'Yiğit Ordusu' oluyor. Ulusal çıkarlara aykırı davranışlarda bulunan İstanbul hükümetine isyan ediliyor. Bu konuda da 29 Mayıs gecesinde kaymakamın odasında toplanıp tarihi karar alıyorlar ve topluca namus yemini ediyorlar. Maraş’a 'Kahraman', Urfa’ya 'Şanlı' sıfatı verilmişken neden Ödemiş’e “Yiğit Ödemiş” denilmemiş şaşıyorum.

İlkkurşun Ve Milli Mücadele Anı Evi 1

Milli Mücadele Anı Evi’nde o günlerin kahramanları Koca Doktor Mustafa Şevket Bengisu, Ali Orhan, Mahmut Celal (Bayar) Şükrü Saraçoğlu, Ödemiş Kuvayı Milliye Komutanı Yüzbaşı Tahir Fethi Özerk, Ahmet Şükrü, Adagideli Hanaylıoğlu Mehmet Emin, Ahmet Şükrü Konuk, Hacı Hüseyin Efendi, Refik Şevket, Muallim Remzi Bey, Salih Vecdi Can, Selim Sarıgöl, Aziz Kurtcebe, Ödemişli Hakkı Paşazade Fahri Bey, Hamit Şevket, Kayıkçıoğlu Molla Hüseyin Efendi, Mahmut Selim, Muallim Faik, Duralioğlu Halil Rifat, Eczacı Tevfik Bey, Mümtaz  Efendi ve Damadı Kazım Akşar, Salih Özben tanıtılıyor.

Ödemiş deyince efelerini anmamak olur mu hiç? Çakırcalı Mehmet Efe, Yörük Ali Efe, Semitli Küçük Mehmet Efe, Avcı Mustafa Efe, Kurcovalı İsmail Efe, Mursallılı İsmail Efe, Kara Erkek Mehmet Efe, Gökçen Hüseyin Efe, Poslu Mestan Efe, Çaylılı Koca Mehmet Efe, Çamlıcalı Hüseyin Efe, Kelesli Murat Efe, Adagideli Kara Üsen Efe, Bademyeli Kör Bayram Efe ve daha niceleri…

Atatürk Anı Evi

ATATÜRK ANI EVİ

Ödemişlilerin değerbilirliği… Kurucu ve kurtarıcıya verdikleri, gösterdikleri saygı…

Atatürk Anı Evi anlatılmaz, ziyaret edilir. İzmir’e 110 kilometre ötedeki bu kültür ve tarım cennetine zaman ayırın lütfen. Yiğit Ödemiş, efelik ve zeybek kültürüyle hâlâ ayakta, dipdiri! Geçmişe olan özlemlerini, saygılarını unutmak, ihmal etmek bir yana yaşatıyorlar, evlatlarına örnek oluyorlar.