Yarın 21 Mart, Dünya'da gece ve gündüzün birbirine eşit olacağı gün. İlkyazı karşılayan uyanış, diriliş günü. Orta Asya'dan Anadolu'ya birçok coğrafyada toplumsal birliği, dayanışmayı, yardımlaşmayı, umudu, coşkuyu da buluşturan seçkin gün…

Evet yarın 21 Mart; umuduyla, hüznüyle, sevinciyle, anlamıyla, iletisiyle, aydınlığıyla, barış eylemiyle, sevgisiyle, yaşama sevinciyle, savaşımıyla, insana saygısıyla, toplumsal duyarlığıyla şiirin özel buluşmaya, anmaya dönüştüğü gün… Dünya Şiir Günü…

2000 yılında Melih Cevdet Anday’la başlayan şiir bildirisi geleneği 24 yıldrı sürüyor. Türkiye  PEN 2024 Şiir Ödülü'nü verdiği Enis Batur, bu yılın Dünya Şiir Günü Bildirisi'ni kaleme almış: “Şiir düşünürü, bilim insanını, sanatçıyı, hepsinden önemlisi ondan vazgeçmeyen tiryaki okurunu Hayat’ın yüksek bir basamağına yerleştirdiği için anlamını ve değerini bütün olumsuz dış koşulların tehdidine karşın koruyacaktır: Okunarak, ezberlenerek, dilden dile çevrilerek, bestelenerek…”

***

Her yıl olduğu gibi ülkemizin bir çok kentinde Dünya Şiir Günü kutlamaları yapılacak, şiirler okunacak, şairler okurlarla buluşacak. Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi’nde, Kanguru Kültür Sanat Merkezi’nde, Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nde, Buca’da Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Kızılçullu Şubesi’nde, daha bir çok ilde, ilçede bu hafta içinde oluşturulacak şiir günlerinde şiir gündeme oturacak.

Şiir adına elbette hepsi önemli. Hepsine katılmak olanaklı değil. Bu etkinlikleri düzenleyenleri, emek verenleri, katılanları, şairleri kutluyorum.

Yarın Kültürpark’ta Nâzım Hikmet Anıtı önünde de bir şiir buluşması var. Başkanlığını Ümit Yaşar Işıkhan’ın üstlendiği Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi katkısıyla düzenlenen Dünya Şiir Gününde   Onur Konuğu Hüseyin Peker’in söyleyecekleri olmaz mı hiç?

“Dili eyleme geçirendir şair, şahlandırandır. Şiiri birbirine bağlı sesler sistemi olmaktan öteye uçuralım. Kavgayla barışalım, kucaklayalım insanoğlunu. Usta-çırak ilişkisini elden bırakmadan, usta düşüncelerden uzak kalmadan büyüyerek, eskinin okul diye bildiği edebiyat dergilerini ve kitaplarını elden düşürmeden: sağlam duruşla, derinlikli şiirlerle kalalım.”

İzmir’de yaşayan her yaştan 36 şair dostumuzun da yarın şiirlerini seslendireceklerini belirtmek isterim. Demek ki şiir severler, şair dostlar yarın bol bol şiire doyacaklar. Bu sayıya eklenecek daha çok sayıda şairin de bulunduğunu biliyorum. Emek Ödülü'ne Ali Özpalanlar, Asım Öztürk ve beni değer görmüşler. Değer görenlere teşekkür ederim.

***

“Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!” dizeleriyle gönlümüzdeki yeri eksilmeyen Cahit Külebi’nin “Şiir Her Zaman” adını verdiği kitabını unutmak olanaklı mı?

Evet şiir her zaman. Şiir her yerde her zaman… Haydi hep birlikte şiire.

Yaşamımızdan eksik olmasın şiir. Her gün kucaklasın dünyayı. Şiirin emekçilerine sevgiyle, saygıyla, değerle…