Temmuz ayı çok sıcak geçecek. Salt iklim koşulları açısından değil, evrensel boyuta verilmek istenen siyasal ve ekonomik nedenlerden dolayı. Bunda üç ana aktör rol almış durumda. Amerika,Çin ve Rusya. ABD'nin etkisiyle başlayan Ukrayna-Rusya savaşı bir sonun başlangıcı olur mu? Savaşın sürmesi bir 3'üncü dünya savaşı çıkar mı sorusunu gündeme getirdi. Bu üç ülkenin 'HEGONOMİK' üstünlük kurma arayışları, bu sorunu tetikleyen bir başka unsur. NATO’yu genişletme süreci bir başka neden. Böyle bir olasılığı oluşturacak iki bölge var. Pasifik ve Orta Doğu. Pasifik’te Tayvan, Orta Doğu'da Ege iki kritik nokta. Her iki bölgede uluslararası anlaşmaların geçerliliği, buna uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımlar BM tarafından açıkça belirtilmeli. EGE'de yükselen Türk-Yunan gerginliğinin, tıpkı Ukrayna'da olduğu gibi ABD kaynaklı olduğu gözden uzak tutulmamalı. Adaların silahlandırılması, Trakya Türklerinin azınlık hakları, kara suları, hava sahası, Doğu Akdeniz, Kıbrıs gibi sorunların çözümlerinde Lozan, Paris anlaşmalarının Uygulanması BM tarafından bir kez daha açıkça belirtilmelidir. Benzer sorunlar Pasifik içinde geçerlidir.

Tüm bunların temelinde yatan ise “DOLAR” konumunun sarsılmasıdır. 1944 Breton Woods anlaşması ile altının ons değerinin dolara endekslenmesi ile dünya genelinde ekonomik değer olarak kabul edilen doların, İran son olarak Rusya’ya uygulanmak istenen ambargoların ters tepmesi sonucu sarsılması ABD’nin ileriye dönük politikalarını olumsuz yönde etkileyecek. Başta Rusya olmak üzere Çin, Hindistan, Türkiye gibi ülkelerin ticarette kendi ulusal paraları ile yapmalarına yönelik çalışmaları doları tahtından indirecek gibi gözüküyor. Bunu önlemek, doların konumunu korumak için ABD’nin, bu ülkeleri kuşatmayı amaçlayan evrensel boyutta silaha yönelmesi 3'üncü dünya savaşına neden olabilir. Bu “DOLARIN” uluslararası para birimi olmaktan “ÇIKMAMA” savaşı olacaktır. Doların ticaret ve ekonomide gücünü kaybetmesi, dünyada ki tüm dengeleri alt üst edecek bir olay olacaktır. NATO zirvesi bunun ilk sinyallerini verecektir. Gelişmeleri bir de bu açıdan değerlendirin.