Kadın çalışıyor, üretiyor, emek veriyor. Sonra bir gün anne oluyor. Anne olmakla birlikte iş hayatından bir süreliğine kopuyor. Sosyal Güvenlik sistemimiz ne yapıyor? “Doğum yaptıysan, borçlanabilirsin” diyor. Ne güzel, değil mi?
Peki, bu hak ne kadar adil, ne kadar erişilebilir? İşte asıl mesele burada başlıyor.
DOĞUM BORÇLANMASI NEDİR, NEDEN VARDIR?
Kadınlar doğum nedeniyle iş hayatından uzak kaldıklarında, o dönemi sonradan borçlanarak prim gününe çevirebiliyorlar. Bu da emeklilik için gereken gün sayısını tamamlamaya yarıyor. Devletin “kadınlara pozitif ayrımcılık” adı altında sunduğu bu hak, gibi görünsede,,
ASKERLİK BORÇLANMASIYLA KIYASLAYALIM
Erkek çalışan, sigorta girişi olmadan askere gider. Döner, borçlanır. Bu süre hem prim günü kazandırır hem de borçlandığı gün sayısı kadar ilk sigorta başlangıcı geriye çeker. Ya da önce çalışmaya başlar sonra askere gider ve askerlik borçlanması yaptığı gün kadar emeklilik için bu süreler prim gün sayısına ilave edilir.
Kadındaki duruma bakalım; Sigortan başlamadan çocuk doğurduysan, kusura bakma! Borçlanamazsın. Emeklilik yaşın da değişmez, girişin de geriye çekilmez. Kısacası: “Senin doğumun askerlik kadar önemli değil” demeye getiriyor sistem. Bu, eşitlik değil. Bu, açık bir adaletsizlik. En fazla üç doğum için borçlanma hakkı var. Her doğum için 720 gün. Toplamda 2160 gün. “İyiymiş” diyebilirsiniz. Ama unutmayın, bu günler sadece prim sayısını artırıyor. Emeklilik yaşınızı erkene çekmiyor. Yani yıllarca çalışıp sonra çocuğunuzu doğurduğunuz için birkaç yıl ara verdiniz diye emeklilikte cezalandırılıyorsunuz. Erkeklerin askerlik görevi sayılıyor, kadının doğumu sayılmıyor. Oysa doğum ve sonrası, ciddi bir emek, ciddi bir sorumluluk. Doğum borçlanmasında bir istisna vardır o da eğer staj sigortası bulunan kadın staj sigortası ile ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalıştığı süre aralığında doğum gerçekleştirmişse o doğumu borçlanabilirler.
POZİTİF AYRIMCILIK MI, EKSİK EŞİTLİK Mİ?
Bugün kadınların çoğu, sigortasız çalıştıkları veya sigortalı olmadan önce doğum yaptıkları için bu haktan yararlanamıyor. Kadının iş hayatına geç girmesi, çocuk yaşta evlenmiş olması, kayıt dışı çalışması gibi sorunlar görmezden geliniyor. Doğurmuş, büyütmüş, sonra iş hayatına katılmış. Ama sistem diyor ki: “O doğumlar beni ilgilendirmez. Doğum borçlanması yapabilmen için öncesinden sigortalı çalışmış olman gerekiyor diyor” Askerlik borçlanmasında böyle bir kural yok, Sigortalı çalışma öncesinde veya sonrasında geçen askerlik süreleri borçlanılıyor ve borçlandığı süre kadar sigortalılık başlangıç tarihi de geriye gittiğinden bu durumda olup ta Eyt den yararlanarak emekli olan binlerce insan oldu. Temennimiz sosyal güvenlik torba yasaları gündeme geldiğinde Doğum borçlanmasında da Askerlik borçlanmasındaki koşullar gibi Sayılsın. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik yönüyle kadını yıpratan bir süreçtir doğum. Bir toplumun geleceği çocuklarla, çocukların sağlıklı büyümesi ise annelerle mümkündür. Bu gerçeği görmek ve ona göre düzenleme yapmak artık bir lütuf değil, zorunluluktur.
DOĞUM BORÇLANMASI TUTARI NE KADAR?
SSK ve BAĞKUR statüsündeki sigortalılar için doğum borçlanmasının günlük asgari tutarı 277,40 TL’dir. Asgari tutarın 7,5 katına kadar ödeme yapılabilir. Tabi ki asgari tutardan, tavandan ya da bu aralıkta borçlanmayı yapmak ilerideki emekli maaşımızı nasıl etkiler bununda hesaplamasını yapmak/yaptırmak gerekir. Doğum borçlanmaları en son bağlı bulunan Sosyal Güvenlik Merkezine bizzat veya PTT iadeli taahhütlü gönderimle yapılabildiği gibi e- devlet sistemi üzerinden de kolaylıkla yapılabilir. Doğum borçlanmasına ilişkin borç sigortalıya tahakkuk ettirildikten sonra 1 ay içerinde ödenmelidir. Eğer ödeme yapılmazsa o başvuru iptal edilir ve yeniden başvuru yapmak gerekecektir. Asgari ücretin zamlanmasıyla doğum borçlanma tutarları da zamlanacaktır. Zamsız borçlanma için asgari ücret zammından önce başvuruda bulunmak gerekir. 2025 Temmuz döneminde asgari ücrete ara zam gelirse şayet zamsız borçlanmalar için son başvuru tarihi 30 Haziran olacaktır. Yani her yıl Ocak ve Temmuz ayında yapılacak olan başvurular yeni belirlenen tutarlar üzerinden yapılacağından Aralık ve Haziran ayları içerisinde yapılan başvurular borçlanma yapacak olanlara avantaj sağlamaktadır
 
 
Gülay CEYLAN
 
SORU:1987 Yılı şubat ayı içerisinde bir iş yerinde iki ay süre ile sigortasız stajyer olarak çalıştım. Evlilik nedeniyle işten ayrıldım. 1988 yılının mart ayında ilk çocuğum dünyaya geldi.
İlk sigorta primi ödeyerek çalışmış olduğum tarih ise 01.11.1989 tarihi toplam sigortalılık gün sayım ise 6050 gündür. Stajyerliğime ait belgelerime ulaşamadımdan doğum borçlanması yapamadım. Bu durumda nasıl emekli olabilirim.
 
CEVAP: Stajyerlikte geçen sürelerinizi ama belgelerle bulamazsanız şahit ve diğer unsurlarla iş mahkemesine tespit davası açarak kanıtlamanız halinde Doğum borçlanması yaparak sigortalılık başlangıç tarihinizi de geriye çekmiş olursunuz.
          Bu durumda da EYT Kapsamına gireceğinizden ödemiş olduğunuz bu primlerle emekli olabilmeniz mümkün olabilecektir. Aksi Durumda 25 yıl ve 7200 prim ödeme gün kriterlerine tabi olacaksınız.
 
 
 
Veli YÜKSEL
 
SORU: 1987/1988 Yılları arasında 16 ay askerlik yaptım. Ancak İlk Sigortalılık başlangıç tarihim 01.02.2000 tarihidir bu güne kadar toplam sigortalılık sürem 5980 gündür. SSK Ya Eyt Kapsamında olup olmadığımı sorduğumda Eyt kapsamında olamadığımı söylediler.
Askerlikte geçen sürelerimi borçlanmam halinde Eyt kapsamından emekli olabileceğimi söylediler. Acaba Askerlik süremin tamamını mı borçlanmam gerekecek. Eyt den yararlanarak ne şekilde emekli olabilirim.
 
CEVAP: Askerlikte geçen sürelerinizin hepsini borçlanmanıza gerek yok, çünkü yapacağınız borçlanma süresi kadar sigortalılık süreniz geriye gideceğinden  08.09.1989 öncesine gidebilmeniz için; 01.02.2000_01.09.1989: arasındaki fark 4ay 23 gün eder, Bu durumda  askerlikte geçen sürenizden143 gününü  borçlanmanız halinde borçlandığınız süre kadar sigortalılığınız geriye gideceğinden Sigortalılık başlangıç tarihiniz de 08.09.1989 tarihi olacağından, EYT Kapsamına girerek emekli olabilmeniz mümkün olacaktır