Bu dünyada kötülük yapmıyor olmak yeterli değil; bir şekilde iyiliğin de parçası olmak gerekiyor. Yaşam bizden sorumluluk ve iyi niyet bekliyor. Sadece kendimiz için değil, başkaları için de hayatı kolaylaştırmanın bir yolunu bulmalıyız bu sebeple. TEMSA özel bir şirket olarak fark yaratanlardan olmak için edebiyatın yolunu seçti. 13 usta yazardan sürdürülebilir bir yaşam için öyküler istedi ve bu hikayelerin çocuklar için olmasını tercih etti.

***

Sibel Oral editörlüğünde, Marsık Kitap yayıncılığıyla, içinde benim de olduğum 13 yazar - Ahmet Büke, Aslı Tohumcu, Ayşe Sarısayın, Barış İnce, Bedia Ceylan Güzelce, Burcu Aktaş, Ece Erdoğuş Levi, Gülşah Elikbank, Melisa Kesmez, Özge Lokmanhekim, Sima Özkan, Sunay Akın ve Yalvaç Ural- bir araya geldi ve 'Doğaya Bir Bilet' adında keyifli bir çocuk kitabı çıktı ortaya. Bu hafta İstanbul Ortaköy Feriye’de kitabın basın lansmanındaydım ben de. Böylece TEMSA ekibiyle yüzyüze tanışma ve onları dinleme şansım da oldu.

Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Alemdar, konuşmasında oldukça önemli bir konunun altını çizdi. “İtibar, sahada olana aittir” dedi. Şirket olarak da edebiyatın gücüyle, hikayelerle sahaya indiklerini belirtti. Yıllardır sanatın yumuşak güç olarak Avrupa ülkelerinde nasıl kullanıldığını anlatıyorum, biliyorsunuz. Artık şirketlerin de bu gücün farkında olması, sosyal sorumluluk alanının içine edebiyatı özellikle katması umut verici. Keza TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, bu vizyonlarını genişleterek sürdüreceklerini, daha iyi bir dünya için yaşamımızda daha çok sanat olması gerektiğinin ekip olarak farkında olduklarını söyledi. Kitabın lansmanının Cumhuriyetin 100'üncü yıl kutlamalarına denk düşmesi de oldukça anlamlı oldu doğrusu. Ben de kitabın içinde 'Süper Kahraman' adlı bir öyküyle çocuklara Atatürk’ten ve onun hayallerinden, bilimin yol göstericiliğinden söz ettim. Dilerim kitap çok okunur çünkü kitabın geliri de yine iyilik için başka projelere aktarılacak. Bir kez daha TEMSA ailesini kutluyorum.

***

Bu hafta siyasette bir değişim de yaşandı. Bu köşede politikadan pek söz etmiyorum ama bu değişim bir çift sözü hak ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halkın istifa talebini görmezden gelmişti ama parti içindeki yol arkadaşları kendisini -zorla- göndermiş oldu. Keşke zamanında istifa ederek örnek olabilseydi. Özgür Özel’in gelişi elbette bir umut ama kendisinin neler yapacağını yerel seçimlerdeki tavrıyla az çok anlayacağız. Benim dileğim daha çok kadının ve gencin siyasete yaklaşması için kolaylık sağlanması ve partilerde 2 dönemden fazla vekilliğin önünün kapatılması olacak ilk olarak. Milletvekilliği bir meslek değil, bir ülkü olmalıdır çünkü. İdeali olanların yürümesi gereken bir yol olarak çizilmeli yeni yol. Dilerim bu değişim ülkeye hayırlı olur.