Dil Bayramı’nın 87. yılı İzmir’de de 26-27 Eylül günlerinde kutlanacak.

Yarın Konak’ta AKM’nin yanı başındaki Türkçe Taşı’nda yerel yöneticilerin, dernek üyelerinin, öğretmenlerin, öğrencilerin, Türkçe dostlarının katılacağı bir tören var.

Dil Derneği İzmir Temsilciliği Düzenleme Kurulu üyeleri Abdullah Bolulu, Ahmet Büke, Bahri Karaduman, Düriye Ayyıldız, Eşref Karadağ, Ferzan Sarpkaya, Filiz Gülmez, Gürol Tonbul, Mavisel Yener, Mehmet Atilla, Oğuz Tümbaş, Saime Bircan Sak, Yunus Bekir Yurdakul Türkçeye Emek Ödülleri için Seçici Kurula 10 aday önerdiler.

Efdal Sevinçli, Hidayet Karakuş, Özdemir Nutku, Sevgi Özel, Gürsel Gezen’den oluşan Seçici Kurul da yazın, sanat, dil ustası Hidayet Sayın’la Şadan Gökovalı’yı ödüle değer buldu.

27 Eylül Cuma günü Türkân Saylan Kültür Merkezi’nde bu iki ustaya ödülleri sunulacak.

Dil Derneği Genel Başkanı Sevgi Özel de bu izlencede Ortak Dilimiz Türkçeyi dil dostlarıyla paylaşacak.

Biraz da emek ödülü alacak iki değerli ustadan söz etmek isterim.

Özellikle köy sorunlarına eğilen oyunları ile tanınan, 90. yaşını süren Hidayet Sayın’ın 1963 yılında yazdığı ilk oyunu Topuzlu, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenir, bir dönemde 254 temsille büyük başarıya ulaşır.

Köy insanının sorunlarına değindiği Pembe Kadın oyunu da büyük ses getirir.

Kent Oyuncuları ile altı yüz temsil yapan oyun, sinemaya da çekilir.

Filmi, balesi de yapılır.

100’e yakın tiyatro oyunu yazan Sayın’ın 24 oyunu ‘Edebi Kurul’u aşarak Devlet Tiyatrolarının oyunlar listesine girer. Ayrıca 30’dan fazla da radyo oyunu yayımlanır.

Sayın’ın 5’i deneme, 5’i çocuklar için 8 öykü kitabı da bulunuyor.

Şair, yazar, gazeteci, turist rehberi, eğitimci Şadan Gökovalı, Halikarnas Balıkçısı’nın (Cevat Şakir Kabaağaçlı) manevi oğlu olarak yapıtlarını ölümünden sonra yayımlayan, tüm kitaplarına önsöz yazan, Balıkçı’nın manevi kalıtını yaşatan kişi olarak tanınır.

TRT’de birlikte çalışmaktan, 9 Eylül gazetemizde köşeleri paylaşmaktan, okuru olmaktan, dostluk etmekten onur duyduğum Gökovalı, 1939’da Muğla’nın Gökova beldesinde doğdu.

İzmir İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi.

Turizm üzerine yüksek lisans ve doktora yaptı.

İletişim Bilimleri dalında profesör oldu.

TRT ve bazı yayın organlarında muhabir ve yapımcı olarak çalıştı.

1980’den sonra Ege ve 9 Eylül üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev yaptı.

Çoğu Türkiye’nin turistik yerleri konusunda olmak üzere otuza yakın kitabı çeşitli dillerde yayımlandı.

İki ustayı saygıyla alkışlıyorum.

ÖZGEN SEÇKİN’DEN: “Şiir gömme dolabım değil, sırt çantamdır.”

Geçtiğimiz hafta şair Özgen Seçkin’in “Külden Büyüttüm Narı” dosyasına verilen Şükran Kurdakul Şiir Ödülü buluşması vardı Karşıyaka Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde.

Şiire ilgi duyanların, İzmirli şair ve yazarların bir bölümünün katıldığı ödül töreninde Özgen Seçkin’in önemle vurguladığı şu sözlerini atlamak olası değil:

“Sanatçı dostlar, ezilenlerin dünyasından ezenlerin dünyasına olan göçü durdurunuz. Kurtuluş hep birlikte mümkün! Şiir insin, sözcüklerin sırtından konuşsun, hayatın kalbiyle!..

Diyorum ki: Şiir gömme dolabım değil, sırt çantamdır. Buraya kadar da böyle yaşadım.”

Bu sözün üstüne kitaptan şu dizeleri de paylaşmadan geçemem:

“Şair desinler diye mi şairdir, / üstündendir bilgiç gevezeliklerin de, / edim borçlusudur o, sezgi hükümlüsüdür, / varsa gerçekliğe düşen kem bir söz / kendi bendini ve benini yıkamamış kimsedir, / korkar sevgisizlikten yalnzca, eylemini esirger, / düşleri için zindanıdır kendinin, öğütülür buğdaydır”