Türkiye'nin ve dünyanın en zengin bitki örtüsüne sahip yörelerinden biri. Ladin, göknar, sarıçam ve kayın ağaçlarının süslediği tepeler kuşların göç güzergahı. Bir yanında Hatila Parkı diğer yanında kent ormanı, altında Kafkasör Yaylası, arkasında Atabarı Kayak Merkezi, eteklerinde ise Artvin var Cerattepe'nin.
Bu müthiş kültürel, ekolojik ve turistik doğa harikası yöre, 1990'lı yıllardan bu yana yağma düzeninin açgözlü temsilcilerinin iştahını kabartıyor.
O yıllardan bugüne bölgede maden çıkarılması amacıyla yapılan yarışta ipi en son göğüsleyen kişi, “milletin a...na koyacağını” iddia eden havuz müteahhidi.
Rize İdare Mahkemesi'nin aldığı son karar adeta doğa katliamını onaylar nitelikte. Mahkeme ÇED Olumlu Raporu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan Türkiye'nin en büyük çevre davasında, ret kararı verdi.
Şirket daha önce ÇED olumlu kararının iptal edilmesinden sonra 2 Haziran 2015'te yeniden ÇED olumlu kararı almıştı. Bunun üzerine Yeşil Artvin Derneği öncülüğünde 751 kişi ve 71 avukat tarafından durdurma ve ret istemiyle dava açılmıştı.
Davanın duruşmalarında ilginç anlar yaşanmıştı. Avukatların reddi hakim talepleri kabul edilmemiş, aynı hakimle duruşmalara devam edilmişti.
Bir duruşmada Avukat Bedrettin Kalın, Hakim'e;
“Sizden önce bu davaya bakan üç hakim, 'Bizi CERATTEPE davası yüzünden görevden aldılar' diyor. Siz bu dosyaya görevlendirilerek geldiniz. Kuşku uyandırıyorsunuz” diyor. Bu ağır sözlere karşı duruşma hakimi suskunluğunu sürdürüyor.
Davanın Danıştay'da temyiz olanağı var. Umarız bu aşamada şirket çalışmalara başlamaz. Artvinliler yörenin heyelan bölgesi olduğunu belirtiyorlar. Ormanlara dokunulduğunda bu toprakları tutmanın mümkün olmadığını söylüyorlar. Bölgedeki su kaynaklarının kirlenmesi de ayrı bir sorun.
Dikkate alınması gereken bir konu da ÇED Olumlu raporunun 22 hektarlık bir arazi için alınması. Ancak şirketin ruhsat alanı 4 bin 400 hektarlık bir araziyi kapsıyor. Ruhsat da bakır madeni çıkarılmasını kapsıyor. Ancak Artvinliler şirketin araziye girmesinden sonra 'Truva Atı' gibi yayılarak bakırla birlikte bulunan altını çıkaracağını söylüyorlar.
Son mahkeme kararından sonra gözler bir kez daha Cerattepe'de. Bölge her türlü provokasyona açık. Amerikan Büyükelçisi John Bass'ın geçen bayramda bölgeye giderek HES'ler konusunda bir dizi görüşme yapması oldukça mide bulandırıcı. Komplo teorilerine pek itibar edilmese de özellikle havuz medyasının bu konudaki iddiaları gündemdeki yerini bir süre koruyacak gibi. Bu medyada, Büyükelçi'nin HES çalışmaları dolayısıyla bölge insanını harekete geçirmeye çalıştığı, bölgede bir kıvılcım oluşturmak istediği iddia ediliyor.
Mahkeme kararından bir süre önce Valilikçe alınan il genelinde miting, yürüyüş ve oturma eylemleri yasaklama kararı halen yürürlükte.
Şimdi Artvinliler'e ve bütün çevrecilere düşen bu yaşamsal mücadelede sağduyuyu terk etmemeleri. Meydanı da bu açgözlü şirket temsilcilerine bırakmadan, Danıştay'dan gelecek olumlu kararı beklemeleri...