Dünyadan uzak deryaya yakın ve deryadan uzak dünyaya yakın insanoğullarının hayatından; yedi gün daha geçerken, bir kelebek açısından ya da gece yattığında yukarıda hastane veya hapishane tavanı görmekte olanlar için göreli olarak uzun, sağlıklı bir birey için ise nispeten kısa olarak kabul edileblecek bir süre daha eksilmiş oldu… İnsan yaşamındaki normallerin değerini, normalini kaybedince anlıyor. Geçtiğimiz sezon, dillere destan sorumluluk hissine sahip yöneticilerinin de katkılarıyla, İzmir’I ülkenin en üst fitbol liginde temsil etme imtiyazını kaybeden Göztepe henüz topbaşı yapmamışken,  ligdeki rakiplerinin çoğu sezonu çoktan açtı. Göztepeliler iki lig arasındaki derin farkı seyreylemeye doğru yaklaşırken, liglerin iki sezon daha Digitürk/Bein tarafından yayınlanacağı açıklandı Türkiye Futbol federasyonu tarafından…

***

Gezegenin dominant türü insana ait tüm değişenler için ekonomi çok önemli bir belirleyici. Ekonomi iyiye gittikçe mutluluk verici değişkenelerdeki sıralamalar gittikçe yukarıya çıkıyor… Ekonomi kötüye gittikçe ise mutluluk verenler aşağı düşerken, kötü değişkenler artmaya başlıyor... Son birkaç senedir devam eden bir türlü bitmeyen devalüasyon ve enflasyon sürecinde fitbolun bundan nasiplenmemesi imkansızdı. Nitekim nasiplendi de…

***

Fitbol yayın ihalesi aslında yapıldı ve sonuçlandı… Ama tam da muhteşem sorumluluk hissine sahip Göztepeli yöneticilerimizin sorumluluk hissini hatırlatır şekilde memlekete büyük puntolarla duyurulan  ihale sonuçları yok sayıldı. İhale sonuçları yok sayılacak ise neden yapıldı? İhaleyi kazananlar neden çekildiler? Kendi istekleriyle mi ileri demokrasi mi? Türk fitbolu hakikaten özerk mi?

***

Yeni Federasyon Başkanı Sayın Mehmet Ekşi 2.2 milyar Tllik bir anlaşmaya imza atıldığını mutlulukla açıklarken, şu anda ülkemizin en üst ve altındaki liginin toplam değerinin, İngiltere en üst ligindeki sıradan bir takımın bir yıllık televizyon gelirinin altında olması gerçekliğinin altını çizmemiş durumda…

***

Medyamızdan bir not… “Süper Lig yayın hakları 2016-17 sezonunda 500 milyon dolara satın alınsa da bu meblağ ilerleyen yıllarda peyderpey düşmeye başladı. İlk yıllarda yarısı döviz, diğer yarısı Türk lirası üzerinden yapılan ödemeler son 2 sezonda tamamen liraya endekslendi ve totaldeki düşüş devam etti. Bu çerçevede geride bıraktığımız sezon (2021-22) ligin yayın bedeli 2 milyar 650 bin lira olarak şekillendi.” (Trtspor). Bütün bu absürd başarıların ardından, bu sezonki değer, %70’den fazla resmi enflasyonun olduğu ortamda, rahmetli Çetin Altan’ın deyimiyle, dağlardaki davşanları bile güldürür “büyük bir başarı örneği” olarak yaklaşık %17 daha düşürülerek, 2 milyar 200 milyon TL’ye indirilmiş durumda…

***

Velhasıl-ı kelam… Bu süreç ile memleket fitbolunun değerinin, en az iki yıl süre daha, 4-5 sezon öncesine göre yerlerde sürünen seviyelerde seyretmeye devam edeceği onaylanmış oldu. Ülke fitbolunu 100’den fazla ülkeye tanıttığını iddia eden Beinsports, ülke fitbolu, bu 100’den fazla ülkede tanıtılma sürecinden ne kazanıyor onu da keşke ülkeye ve yeryüzü sakinlerine açıklasa, hepimiz çok daha mutlu olurduk…Marka değeri düştükçe geliri azalan, geliri azaldıkça marka değeri düşen ülkemiz fitbolu ve de fitbol oyununun saf oyun tarafı… Hakemlerce (dünya üzerinde hakemlerine sezon ortasinda el çektirilen başka bir lig varsa da ben hiç duymadım) ve artık kimler tarafından ise manipule edildikçe, fitbol kaybetmeye devam ediyor… Fevkaladenin fevkindeki ekonomi yönetimimizin de katkılarıyla, enflasyon ve devalüasyon da gereğini yapmaya devam edince…%70’in üzerinde resmi enflasyon olan (TÜFE, mayısta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 35,64, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 73,50 artış kaydetti.) bir ülkede, %17’lik gelir kaybı başarı olarak kabul edilebiliyor… Bu büyük, olağanüstü ve eşsiz başarıda katkısı olan bütün fitbol yöneticilerimizi herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum… Dağlardaki tavşanlar acaba neye gülüyor?