Kız çocukları bir şekilde dünyaya gelir ama oğlan anaları bu dünyaya adeta bir aslan parçası doğurur.
Ağızlarını doldura doldura söylerler "ben oğlan anasıyım" diye...
Yıllar önce ilk çocuğu kız olan yakın bir tanıdığım, ikincisi oğlan olunca açık açık "ben oğlumu doğurunca anne olduğumu anladım" demişti, çok şaşırmıştım.
Ama sonradan bu ve benzeri gurur nidalarını başka kadınlardan da duydum.
Söylemeseler de tavırlarından bellidir zaten. Oğullarının beraber olduğu kimseyi beğenmezler, aslan parçalarına layık bulmazlar.
Bütün kadınlar oğullarını kullanmak üzere dünyaya gönderilmiş birer sinsirelladır zaten.
Gözleri göz değildir o kızların. Bakışlarından bellidir ne oldukları. Oğullarına kız mı yoktur, 'gidip başkasını bulsun'dur.
Mümkünse annelerinin bulduğu bir kız olmalıdır bu.
Şöyle sessiz, sakin, güler yüzlü, iş bilir, kaynanasının sözünden çıkmayacak, ağzı var dili yok bir gelin.
Oğullarının evlerinin nasıl döşenmesi gerektiğini de en iyi onlar bilir tabii ki, gelin ne anlar, hatta karışmak ne haddidir.
Dul bir gelin mi?
Çocuklu mu?
Zinhar olmaz.
Tabii ki hepsi böyle değil ama çoğu gerçekten oğullarının annesi gibi değil sahibi gibi görür kendini.
Oğulları 50 yaşına da gelse korunmaya muhtaçtır.
Ve erkekler de bu durumdan hiç şikayet etmedikleri, analarının sözü dışından, mutsuz olma pahasına çıkmamayı hayırlı evlat olmanın bir şartı olarak kabul ettiklerinden olan garibim gelinlere olur.

***

oncel1Dediğim gibi bu tabii ki genelleme değil.
Kıvanç Tatlıtuğ'un annesi Nurten hanımın tavırları hatırlattı bu tip kaynanaları bana.
O öyledir demiyorum ama dışarıya bu tabloyu çizdiği kesin.
Nurten hanım oğlunun Başak Dizer'le evlenmesine karşı apaçık tavrını koymuştu.
Şimdi öyle olmadığını iddia ediyor ama sanırım artık Kıvanç'tan "Anne yapma artık bu kadar" uyarısı geldi.
En son Kıvanç Tatlıtuğ ve yeni başlayan Cesur ve Güzel dizisindeki rol arkadaşı Tuba Büyüküstün arasındaki öpüşme sahnesini sosyal medya hesabında kullanıp altına da "Yılın çifti sizsiniz, Allah sizi nazarlardan korusun" yazınca, yani ne diyelim biraz ayıp oldu.
Bu zamana kadar oğlu ve gelini hakkında tek güzel bir paylaşımda bulunmamışken şimdi bunu biz nasıl yanlış anlamayalım.
Efendim sevgili oğlan anaları...
Kutsal varlıklar... Yapmayınız etmeyiniz. Bu köşede kim bilir kaç kez paylaştım ama yeri geldi yine yer verelim.
Halil Cibran'a kulak kesilelim...

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuklar sizin değil...

Çocuklar sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayatın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da, sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır.
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,
Dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise,
Sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür.
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek,
Okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin.
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar,
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

(Halil Cibran 1883-1931)