Bazen kaplumbağalara benzetirim kendimi. Kaplumbağalar teslim olmuşlardır. Sadece yolda yürürler. Aceleleri ve ihtirasları yoktur. Benim de tek derdim daha fazla öğrenmek ve öğrendiklerimi aktarmak, anlatmak olmuştur. Teslimiyetim ise gerçek olanadır. Gazeteci olmayı seçmiş biri olarak gerçek olanı bulur, ona inanır ve ona sahip çıkarım.

İhtiras hem vakti hem de yüreği daraltır. Her şeyin hırsı vardır; para hırsı, dost hırsı, post hırsı... İnsan nefs sahibidir. Nefs, insanın hırslarının toplamıdır. Yaşarken görürsün ki hırs insanlara önce kazandırmış, sonra kaybettirmiştir.

Garip varlıklarız. Bir yandan bulunduğumuz gezegeni, bir yandan da kendi kendimizi yok ediyoruz. Bunu da konan yasalara ve hukuk kurallarına rağmen yapıyoruz. Adaletsizlik hemen hemen her yerde... Söylesen de yazsan da cezalandırsan da huylu huyundan vazgeçmiyor. Gözünü hırs bürümüş olan hiçbir şey dinlemiyor.

Çamur atanlar çamur atmaya, dolandırıcılar dolandırmaya devam ediyor.

***

Tosuncuk geldi, Thodexci gitti derken gündemde hep kandıranlarla kandırılanların hikayeleri var.

Gündemde ezilenlerin ezenlere karşı çığlıklar var.

Duyansa yok. Herkes kendi teknesini yürütme derdinde.

Ekonomisi berbat bir ülke olmuş olabiliriz. Bunu düzeltmek doğru adımlarla 5-6 yılı alabilir. Ama bozulan ekosistemi toparlamak ve yozlaşan ahlaki yapıyı düzeltmek ülke olarak yıllarımızı alacak.

***

Özde Koca ile hazırladığımız 'Yola Çıktık' sayfası için pek çok yeri geziyor, kentleri, kasabaları daha detaylı olarak inceleme şansına sahip oluyoruz. Görüyoruz ki ormanlarımızı betonlaşmaya teslim etmiş, su kaynaklarımızı tüketmişiz. Halkımızı yeteri kadar bilinçlendirmemişiz. Bu bilincin hızla kazanılabilmesi için bazı şeylerin en tepeden başlaması gerekiyor.

Biliyorsunuz 2019 yılında Marmaris’te inşa edilen ve kamuoyu tarafından 'Yazlık Saray' olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı Devlet Konuk Evi var. 'Yapılmasın' demiyoruz ama yapılacaksa bile doğaya daha uyumlu, bölge mimarisine benzer bir yapı ortaya çıkarılamaz mıydı?

Türkiye'nin sahil bölgelerinde taşıma kuma karşı büyük bir ilgi var. Burada da aynı durumu görüyoruz. Bu da doğaya zarar vermek değil midir?

Akla bir an kumları alınan Salda Gölü, Patara geliyor.

'Buralardan alındı' demiyorum ama başkalarına kötü örnek olunmuyor mu?

Gücü olanın doğayı katletmesi için açık kapı bırakılmış olmuyor mu?

***

Kaplumbağalar, eğer bir canlı tarafından öldürülmezlerse, doğaları kirletilmezse insandan uzun yaşarlar. Aceleleri ve ihtirasları yoktur. Başkalarının parasıyla, birileri tarafından yapılan yerlerde değil, kendi kabuklarında yaşarlar. Kimseye itibar satmaya çalışmazlar.