Sepil Başkan gelinceye kadar idamesinde taraftarın da çok büyük emek verdiği hentbol açısından bakarsak… Takım Sepil Başkan döneminde en üst lige çıktı ve Avrupa Kupaları gördü. Ama bence spor salonunun stadyum için feda edilmesinin ardından enerjisi oldukça azaldı. O salon doluyken hatta 500 kişi bile varken rakip oyuncular için mental olarak sağ çıkması hiç de kolay olmayan bir mekândı. Salon meselesi çözülürse hentbolun daha güçlü geri dönüş yapabileceği kanısındayım.

Türkiye’nin erkekler kategorileri de dahil dünyada en ileride olduğu takım sporu voleybol. Kadın voleybol takımının kurulması en üst lige çıkmasa da varlığı, kadın Göztepelilere armayı taşıma şansı da vermesi açısından çok değerli bir girişimdi.

Amatör sporlar Sayın Başkan’ın belki de en çok ilerlemesine katkıda bulunduğu alan… Son 20 senede hiç bu kadar ilerlememişti…

Spor okulları… Bu konuda özelleştirme bana ters gelen kısımdı bunu da çeşitli vesilelerle beyan ettim. Buna karşı merkezi olmayan yapı, okul sayısı ve öğrenci sayısı olarak yayılmaya neden olabilirken öğrencilerin aldığı verim olarak ne kadar etkili oldu, yetişen meyveler başka yerlere kaçtı mı, u Milli oyuncu sayısı arttı mı, oluşan meyveleri A takım yeterince değerlendirebildi mi bunları içerinin değerlendirmesi daha uygun olur.

Logolu ürünler konusuna gelirsek… Yedi yıllık süre son bir seneye kadar iyiydi. Son bir yıl pandeminin de etkisiyle belki de, küçülmeye gidildi... Ürünlerin dizayn, kalite ve çeşitliliği açısından bakarsam yedi yılda küçük orta çapta dalgalanmalar gösterdi. Alsancak’taki mağazanın kapanması moral bozucuydu, oradaki temsiliyet pek çok taraftar açısından kritikti. Karavan da önemli bir hizmet götürme aracıydı işlevini üzücü bir şekilde yitirdi. Bornova Forum’daki otobüs de kritik bir yerde “Korkma İzmir Göztepe var” mesajıydı. Bizlere taraftarlara çocuklara gündelik hayatta da giyebilecekleri malzemelerin kıyafetlerin sunulduğu dönem kendi adıma ürünlerden en çok zevk aldığım dönemdi. Elde hem voleybol hem hentbol hem de futbol takımları varken bunlarla çeşitli imza günleri yapılmaması ise bence hala geliştirilebilir ilerletilebilir noktası sürecin.

Benim kişisel tarihimde de yeri olan Göztepe Kredi kartı çıkarılması önemli bir girişimdi. Buna karşı ne 2001-3 döneminde Koçbank’dan çıkarttığımız, ne Denizbank’dan çıkan, ne de en son İş Bankası’ndan çıkarılan Maximum kredi kartı için doğru düzgün promosyon yapılmadığı kanısındayım. İmzalı forma-ürün, tesis idman olmadı stadyum müze ziyareti vs aklıma gelen en basit promosyon örnekleri…

Bu arada son dönemdeki elektronik coin girişiminin de önemli bir başlangıç olduğunu da belirtmek isterim.

Bu yedi sene için Sayın Başkan Mehmet Sepil’i eleştirebileceğim en önemli nokta kulüp üyeliklerinin, demokratik olduğunu söylemenin imkânsız olduğu bir şekilde açılmaması oldu. Bu karar temel çatının kaybolmasına, buna bağlı olarak çoklu ufak çatılar altında yapılanmaya, tribün dışındaki nesiller arası devamlılığın sağlandığı en temel mecranın etkisiz kalmasına, zayıflamasına dolayısıyla… Sayın Başkan’ın GözGöz TV’ye yaptığı uzun canlı yayında (yeri gelmişken Sayın Başkan’ı ve GözGöz TV’yi bu yayın için candan kutluyorum) belirttiği Göztepe dezavantajına, camiasının zayıflamasına neden oldu… Yedinci yıl itibariyle alternatif bir yapılanma odağı da oluşturulamadı… Ne yolla olursa olsun var olan camiayı bir araya getirecek, olmayanı da oluşturup geliştirecek en temel isim aslında Göztepe Başkanlık makamı ve dolayısıyla Sayın Başkan Mehmet Sepil…

Lobi açısından bakarsak… Başkan Sepil bu konuda en önemli lobi faaliyeti öznesi ve yaratıcısıydı. Kulüpler Birliği Başkanlığı Türkiye Futbol Federasyonu Asbaşkanlığı yapmış rahmetli Özdemir Arnas’dan yıllar sonra Göztepe’nin futbol camiasında üst düzeylerde temsil edilişiydi. Ara ara yerel seçilmiş ve atanmışlardan da destek aldı. Lakin dört sezon en üst ligde bulunan şehrin tek kulübünün Başkanı olarak yerel sermayedarlardan, siyasetçilerden, seçilmiş ve atanmışlardan alabildiği destek kendi deyimiyle oldukça az bununla birlikte destek veren herkese de teşekkürler…

Velhasıl kelam… Defaten yazdığım gibi... Sayın Başkan Mehmet Sepil tartışmasız bir şekilde son 50 yılın en başarılı Başkanı… Göztepe için yedi yıldır bıkmadan usanmadan verdiği tüm emekler için müteşekkirim. Bundan sonrası için de, bundan öncesine göre daha iyilerini yapabileceği güç ve enerjiyi kendinde yaratabilmesini veya yapabilecek sistemi bulabilmesini diliyorum.