Seçimden size de fenalık gelemedi mi? Siz de bunalmadınız mı ben gibi?

Geçen sene yaşadığımız deprem felaketinin 2 ay ardından başlayan genel seçim kaos, ardından yaklaşan seçimler derken ülke gündemi sadece seçim üzerine kurulu. Aylardır asla bitmiyor. Baştan aşağı bu hasarlı düzen içerisinde herkes birbirini kötülüyor. Ve olan yine bize, halka oluyor. Son bir aydır yaşanan kim aday olacak konusu gibi mesela.

Bizim kuşak ve bizden sonrakiler bıraktı artık bu işleri. Ne desek inanırsınız? Yıllardır sağlanamayan istikrardan, kirli tüm siyasetten, yıllardır sağlanamayan huzurdan, günden güne belimizin daha da bükülmesinden yıldık. Toplanıp hep beraber tüm ülke yemin etsek mi inanırsınız bilemedik. Ve bunu parti gözetmeksizin söylüyoruz. SIKILDIK!

Bir ülkenin her dönemi bir öncekinden daha kaotik olur mu? Olurmuş. Yaşayıp her gün bir kez daha görüyoruz. Biz artık diğer ülke vatandaşları gibi siyasilerin içtikleri suya kadar bilmek değil, siyasetten uzak, huzurlu, geleceğimizin tehlikede olmadığı, hiçbir konuda terk edilmiş hissetmediğimiz günler istiyoruz.

İstiyoruz ki; bu yaz nereye gideceğimizi konuşalım, istiyoruz ki bir gün hasta olursak nasıl bakılacağımızı düşünmeyelim. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, bugün aktif siyasi hayatı olmasa tüm siyasiler refah içerisinde, önceki cümlede saydığım kaygılardan uzak hayat sürüyorlar. Günün sonunda olan halka oluyor.

Bizim kuşağının bunalımı

Sürekli sosyal medyada dolaşan bir konu son aylarda ben ve benim kuşağımın bezginliği. Sanki yirmili yaşları biz yaşamadık, sanki o coşkulu, hayalleri olan, her an gülebilen, o mekan senin bu mekan benim gezen bizler değildik. Geriye dönüp bakınca ne güzel günler, ne güzel ‘an’larımız anılarımız varmış. Şimdi hiçbirimizin o sevinci, gözlerindeki o parıltı yok. Elbette yaşımız ilerledikçe o çocuksu coşku kalmayacak ama bahsettiğim başka bir şey. Ne sokağa çıkmak istiyoruz, ne eğlenmek istiyoruz, ne mekan ne de başka bir şey. Birkaç arkadaşımız, ailelerimiz ve sakin bir hayat. Varsa bir de patili dostlarımız.

Sırf bu bezginlik asosyal olarak bile gösteriyor bizi. Kalabalıklara karışmak, festivallerde dağılmak falan bizler için çok uzak artık.

Neden bahsettim bundan ona geleyim.

Ülke gündemi bizi yordu, yıldırdı, gözümüzün ferini söndürdü. Heves bitti.

Evlenmek için girilen borcu 3 yılda ödemek için birbirini yiyen çiftlerle dolu etrafımız.

Ne şarkılar eskisi gibi, ne sofralar. Ki zaten bunları yapmakta gelir durumuna bağlı.

O yüzden demem odur ki; bizi bir salın lütfen, kim nereye başkan olacaksa olsun, bize eski umutlu günlerimizi geri versin.