‘Kent uzlaşısı’ deniyor, ama ‘Antiemperyalist uzlaşı’ daha iyi bir terim, kanımca. Önümüzdeki yerel seçimde başarının anahtarı bu olabilir... Ekonomik koşullar, hukuksuzluk, özgürlüğün kısıtlanması, eğitimin yerlerde sürünmesi ve daha birçok nedenle bunalıyoruz. Bu cendereden çıkmak için ‘uzlaşmamız’ şart.

***

Önceki dönemlerde ‘uzlaşı’, İmamoğlu ve Yavaş gibi sağ seçmene de seslenen ‘sentez adaylar’ aracılığıyla sağlanmıştı. Ama DEM Partisinin ve güçlenen TİP, Zafer ve Yeniden Refah Partilerinin aday çıkarmaları işi karmaşık hale getirdi ve uzlaşıyı güçleştirdi. Başarı için yeni modellere gereksinim var. Hatay’ı örnek alalım…

MESELE NASIL ÇÖZÜLÜR?

Hatay’a gidenler, konuştukları sol kesimin sol kesimin önemli bir kısmının Başkan Doç. Dr. Lütfü Savaş’tan hoşnut olmadığını gözlüyor; CHP yetkilileri ise yaptıkları dört kamuoyu yoklamasında da Savaş’ın açık ara önde olduğunu söylüyor. “Hangisi doğru?” derseniz, her ikisi de…

MHP’ye yakın olan, bir dönem AKP’den, iki dönem CHP’den seçim kazanan Savaş tüm partilerin seçmenlerinden oy alabilen bir başka ‘sentez aday’. Eskişehir’de tıp fakültesinden sınıf arkadaşı olan eşi CHP’li ve Atatürkçü Prof. Dr. Nazan Savaş sol seçmen tarafından çok seviliyor. Hatay ilçelerinde TİP’in ve Alevi sol seçmenlerin hoşuna gidecek adaylar gösterilmiş olsa, CHP’den kazanabilecek tek aday olan Savaş’a yönelik tepkiler azalırdı. Örneğin Defne’de Defne’li olmayan birinin aday gösterilmesi yanlış oldu.

Halen geç değil, TİP ile görüşülüp, bazı ilçe adayları değiştirilirse ‘Antiemperyalist kent uzlaşısı’ sağlanabilir. Seçimde CHP’li adaylar desteklenirken, belediye meclislerinde herkes kendi partisine oy verirse, hangi partinin ne kadar destek sağladığı ortaya çıkar.

KİLİT PARTİ: YENİDEN REFAH

Muhalefete muhalefet eden İYİ Parti erimeyi sürdürürken, DEM Partisi birçok yerde aday çıkarma kararı aldı. Seçimin asıl kilit partisi, oğul Erbakan ile AKP’den kocaman bir parça kopararak Refah Partisini küllerinden yaratma yolunda ilerleyen Yeniden Refah Partisi olacak gibi. Erbakan babası gibi antiemperyalist bir söylem geliştirebilir, CHP ile işbirliğine gidebilir, Saadet Partisi ile birleşebilir ve AKP’den önemli ölçüde oy çalabilir. Yani Necmettin Erbakan’ın genç Erdoğan’a kaptırdığı muhafazakar liderlik, Erdoğan’dan genç Erbakan’a geçebilir.

Ecevit, nasıl Necmettin Erbakan ve Bahçeli ile koalisyon kurduysa, Özgür Özel de Ümit Özdağ ve genç Erbakan ile uzlaşabilir; adı da ‘Antiemperyalist Cephe (AC)’ olabilir.

Uzlaşabilirsek…