İzmir Gazeteciler Cemiyeti, 28 Temmuz 1946'da Türk Basın Birliği’nin kapatılmasının ardından başlayan arayışların bir sonucu olarak kuruldu. O dönemde basın üzerindeki sansürün dayanılmaz boyutlara varması, süresiz olarak gazetelerin kapatılması yıllar boyunca kazanılmış hakları bir çırpıda silip süpürüyordu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, tıpkı o sene kurulan Ankara ve İstanbul Gazeteciler Cemiyetleri'nde olduğu gibi, demokrasinin çok seslilik kuralını işletebilmek, halkın doğru, tarafsız, gerçek haber alabilmesini sağlayabilmek üzere mesleki bir dayanışma çatısı olarak hayata geçti. 76 yıllık cemiyetimiz, mücadeleci kararlı duruşu, asla ödün vermediği ilkeleri, çalışmaları ile bu örgütler içinde saygın yerini her daim koruyor. Örnek teşkil ediyor. Hiç durmadan bir yandan basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin hukuktan yoksun uygulamalara sesini yükseltirken diğer yandan gazeteciliğin ve gazetecilerin mesleki gelişimi ve donanımı için, işsiz gazetecilere bir nefes olsun destek olabilmek için projeler üretiyor. Bütün bunları devamlılık esaslı, yıllar içinde geliştirerek sürdürüyor. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin Türk basınına kazandırdığı Gazetecilerin Gazetesi “9 Eylül” de, bugün 10’uncu yıldönümünü kutluyor. İzmir yerel basınına yeni bir soluk getiren 9 Eylül Gazetesi, güçlü kadrosu ve gündem belirleyen haberleriyle, gerçek gazetecilik şiarıyla, dijital medyadaki yerini de güçlendirerek emin adımlarla yoluna devam ediyor.

Türk basını zor dönemler geçirdi zor sınavlar verdi. Bu zorluklarla mücadeleyi hala sürdürüyor. Demokrasi ve basın özgürlüğü ayrılmazdır, etle tırnak gibidir. Tek sesli bir medya düzeninin demokrasilerde yeri olmadığını her fırsatta dile getirdik. Farklı sesler her zaman önemlidir. Çok seslilik, demokrasinin gereğidir. Bu nedenle basın ve basın emekçileri hedef olmaktan çıkmalıdır. Gazetelerin, yayın organlarının özgürce yayın yapılması sağlanmalıdır. Ayrım ortadan kalkmalıdır. Ötekileştiren ve şiddet söylemlerinden vazgeçilmelidir. İçinde bulunduğumuz zorlu günlerde halkın temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı, düşünceyi, ifade özgürlüğünü yok edici, halkın haber alma, bilgilenme hakkını ortadan kaldıracak önlemlere başvurulmaması en büyük dileğimizdir. Bu dileklerin gerçekleşmesi umuduyla… Nice yıllarda buluşmak dileği ile.