Açıkladığı mal varlığı da aslında bu varlığın daha da büyük olduğu iddiaları da dudak uçuklatan Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok’un mirasla mı yoksa yolsuzlukla mı zenginleştiğini; sızdırılan ses kaydında milyon dolarlar için pazarlık ettiği söylenen kişinin Türkiye İşçi Partisi'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Gökhan Zan olup olmadığını niye tartışıyoruz ki katıla katıla gülmek varken! 

Siyaset ve kamu yönetimi sahnesinde bir komedi oynanıyor, senaryosu 3628 sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu” ile yazılmış. Kanunun 17'nci maddesinin ilk fıkrasında "Bu kanunda ve Bankalar Kanunu’nda yazılı olan suçlarla irtikap, rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma suçlarından sanık olanlar hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz”, yani “cumhuriyet savcıları, şüphelileri, soruşturma izni almadan kendiliğinden soruşturabilir” diyor. Fakat bu bir aldatmaca! Çünkü maddenin ikinci fıkrasında, "Yukarıdaki fıkra hükmü müsteşarlar (bakan yardımcıları) valiler ve kaymakamlar hakkında uygulanmaz" yazıyor. Kıdemli bir hukukçuya bile muamma olan üçüncü fıkra ise daha da berbat: "Görevleri veya sıfatları sebebi ile özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tabi olan sanıklarla ilgili kanun hükümleri saklıdır.” Yani, bu kanun onlara da uygulanmaz, kabaca bu kanun, yönetici elit kesime dokunmaz. 

***

Kastedilenler yargıda, yürütmede ve TBMM’de görevli, hukuken veya fiilen dokunulmaz hale gelmiş olan, siyasiler ve onların emri altında çalışan üst düzey kamu görevlileri. İstisnalar, bir hukuk devletini kökünden sarsması gereken elit yöneticiler zümresinin yolsuzluğa ve rüşvete bulaşmasını sıradanlaştırıyor. 

İstanbul Anadolu Başsavcısı’nın Hâkimler Savcılar Kurulu’na (HSK) resmen ihbar ettiği rüşvet ve kayırmayla kararlar veren, haklarında tayinden başka işlem yapıldığı duyulmayan hâkimlerin özel kanunları var! Haklarında soruşturma açılması için HSK'nin izin vermesi şart. 

Danıştay'ın kararını yerine getirmeyen cumhurbaşkanına ve bakanlara soruşturma açılması Anayasa’nın 105’inci ve 106’ıncı maddeleri gereğince 301 milletvekilinin teklif etmesi şartıyla 360 milletvekilinin oyuna bağlı. Güvenilmez veri açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile ekonominin bozulması pahasına bilimsel olmayan kararlar alan Merkez Bankası gibi stratejik kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerinin de özel kanunları var! Sorumsuz siyasiler izin vermezse soruşturulamazlar.

Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymayı reddeden Yargıtay üyelerinin de özel kanunları var. Rüşvet aldıkları kesin olarak ispat edilmiş olsa bile kendi meslektaşları soruşturma izni vermediği takdirde onlara da hesap sorulamaz. Yıllar önce Alman Der Spiegel dergisinden Türk medyasına da yansıyan, bir Alman bankasının Türkiye’de yargıya rüşvet verdiğine dair habere konu olayda soruşturma bile açılmamış olması, yarı resmi bir kamu kurumu olan bir ticaret odasının tahliye davasını etkilemek için bütçesinden para ayırdığı olayda rüşvet aldıkları tespit edilen Yargıtay üyelerinin Yüce Divan'ın 2011/1 esas sayılı davasında beraat etmesi, özel kanunları olduğu içindir. Aynısı Danıştay üyeleri için de söz konusudur. 

Yolsuzluğa bulaştıkları, rüşvet aldıkları kanıtlansa bile yargı ve sair kamu görevlilerini cezalandırmayı engelleyen bu sorumsuzluk kültürü, tüm devlet kurumlarını ve kamu görevlilerini sarmış durumda. Öte yandan sözde beş yılda bir yapılacak mal bildirimleriyle rüşvet ve yolsuzluğu önleyeceğini söyleyen kanun, aslında bir palavra! Çünkü iki mal bildirimi arasındaki beş yılda kamu görevlilerinin ne yaptıkları, nasıl yaşadıkları, bunları hangi gelirle karşıladıkları, nereden buldukları, amacı "rüşvet ve yolsuzluğu önleme" olan bu kanunu hiç ilgilendirmiyor.

O halde, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nun iktidara talip olan veya iktidara gelen siyasiler ile üst düzey kamu görevlileri ve yargı mensuplarından oluşan elit kesimin büyük çaplı rüşvet ve yolsuzluklarını gizlemeye yarayacağı ortada değil mi?