Deprem, sel, zirai don tehlikesi derken bir de yaşamak için gurbet ele geldiğimiz de yaşamak için başımızı sokacak bir yuvamız olsun dedik, ona da fahiş kira engeli ile karşılaştık. Evet, inanmadın ilk gün; olur mu? 10 bin TL bir kira olur mu?

İnanmadım ama kendi gözlerimle şahit oldum bu duruma. Ben de ilk başta inanmadım bu kadar olmaz dedim ama bu kadardan da fazlaymış meğerse 10 bin TL bu İzmir için çokta normal bir fiyatmış, ben bunu anladım ev sahipleri minimum 10 bin liradan başlayan fiyatlarla ev veriyorlar.

Depremden dolayı İzmir’e yerleştiğimde, “Ne olacak canım olsun, Malatya’nın 2 katı fiyat olsun dedim kendi kendime. Bir şekilde başımızı sokacak 2+1 ev bulur otururuz” dedim. Meğer hiç de öyle olmuyormuş bu söylediğim.

**

Herkesin ev için aradığı belli başlı sitelerden ev aramaya koyuldum. Mahalle, cadde fark etmeksizin İzmir bölgesinde ev arıyordum. Tahmin ettiğimden daha fazla fiyatlarla karşı karşıya kaldıktan sonra “Bu memlekette depremden önce de mi böyleydi” sorusu aklıma takıldı. Sordum çevreme; “Evet fiyatlar yüksekti ama deprem de tuzu biberi oldu” dedi insanlar. Birilerini buna ne zaman 'dur' diyecek, merakla bekliyorum.

**

Düşünün askeri ücret ile çalışan bir kişi 8 bin 500 TL alıyor. Artı bir de eşi çalışıyor diyelim, bu durumda olması çok az ama diyelim eşi de asgari ücret alıyor, etti mi sana 17.000 TL. Hesap yapalım şimdi, 10.000 TL'ye ev tuttun. Kaldı mı sana 7.000 TL. Bir mutfak masrafı için markete çıktın, o da sana günümüz şartlarında 2-3 bin lira arası değişiyor. Kaldı mı sana 4 bin TL. Elektrik su doğalgaz vs hepsine 3 bin TL yazsak, kaldı mı sana bin TL. Bu sadece evli, çocuk sahibi olmayan insanlar. Peki düşünün çocuk da varsa, kaldın mı ortada. Şimdi elinizdeki bin TL yi de güle güle harcarız artık. Ağlanacak halimize güler olduk. 'Birileri bizimle dalga mı geçiyor' diyeceğim. Ama dalga değil maalesef hayatın acı gerçekleri yüzüme yüzeme vurmaya devam ediyor.

**

Şimdi kendi kendime sorup duruyorum, bu insanlar nasıl hayatlarını sürdürsün. Kafasına göre kira belirlemek bu kadar mı kolay? Aslında suç, bu duruma el atmayan yöneticilerimizde. Farklı fiyatlarla insanlara kira sunan sözde ev sahipleri şimdi mutlu musunuz?

Eminim onlar da kendilerini savunacak bir şeyler bulurlar. 6 Şubat'ta yaşanan depremden sonra farklı illere göç edenlerin sayısı milyonlarla ölçülüyor. Bunun keyfi göç olmadığını herkes biliyor. Bu insanların o felaketten kurtulması bile mucizeyken, şimdi de hayatta kalması mı mucize olacak?

Sözün özü; mucizelerle dolu hayat hoş geldin, sefalar getirdin.