Bir seçimden, bir seçime giderken siyaset sahnesi yine hareketlendi. Kazanan rakibine bay bay!” derken, gazete manşetlerinden  Tayyipzadeler’e de (!) lisanı münasip göndermeler havada uçuşuyor! İnanın bu ülkede her güne bir seçim koysanız, siyaset kulisleri bayağı renklenir! Tabii ki, bu siyasi ahlak karakterlerinin kürsüdeki performansı (!) ile ölçülür. Şimdilik adayların tam olarak karşımıza dizilmesini bekleyip sandıktan çıkacak başkanların yolunu gözlemekle yetineceğiz…

Gerek Cumhuriyet, gerekse Cumhuriyet öncesi yaşadığımız kabuslara ve de ahlak tasvirlerini incelemek içinde kitaplıklarımızı karıştırmak için karar vermeye önümüzde tam dört ay

var. Sanırım 2023’te yaşadığımız yerel güzellikleri veya çirkinlikleri incelemek için zamanımız çok. Ardından da, 2024’te ülkemizin her karış toprağını güzelleştirecek insanlarını birlikte seçeceğiz...

Bu arada kurulan ittifak masalarına tekmeyi vurup kaçanlarla (!) yerel iktidarların yeni başkanlarını adeta Nobel dünyasının en büyük edebiyat ödülünü kazandırmak için belki de tabanda işbirliği yapma onurunu yaşayıp, yaşatacağız…

Evet, bugünlerde siyasi casusluk (!) yapanlara inşallah karşılaşmayız! 

Öyle ya; Cumhuriyet’in 100’üncü yılında “büyük felaketler” yerine “büyük aşklar” yaşamamız tamamen bizlere düşmüyor mu?

Cumhuriyet’in 100’üncü yılında artık “küçük şeylerle” uğraşmamayı öğrenmiş olarak, ikinci

100 yılda torunlarımıza Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya örnek  olduğu

temel ahlakını teslim edeceğiz…

* * *

Değerli okurlarım, bilindiği gibi Kasım ayında “yaprak dökümü” misali pek çok sevdiğimiz eş-dostumuzu kaybettik. Onun için sonbahar, insanlar için  “ölüm ayı” olarak hafızalarımızda yer etmiştir. Dolayısı ile gerçekten bir “yaprak dökümü” ayıdır. Bu kesinlikle doğru bir

deyim… Birçok akraba, eş-dost ve ünlü fark etmeden bu ayda aramızdan uçup gitti…

Ben de pek çok kişi gibi bu ayın yani 2023’ün yazımdaki gibi bitmesi için gün sayıyordum ki, yakın dostum, meslektaşım Hulusi Şener’in vefat haberi ile sarsıldım. Tıpkı Yıldırım Gürses’in Gençliğe Veda şarkısındaki dediği gibi…

“Elveda, elveda gençliğim/Elveda, ey hatıralar/Elveda mesut günlerim/ümit dolu sayfalar/Yine mevsimler dönecek/yine yapraklar düşecek/Giden gençliğimiz/geri gelmeyecek./Ellerim

Semaya doğru/Yalvardım yıllarca/Dursun zaman/Dönmesin mevsimler…”

* * *

Hulusi kardeşimi 1 Aralık sabahı kaybettik. Zeytinalanı Urla Camii’nde kılınan öğle namazından sonra Urla Yeni Kuşçular mezarlığında toprağa verdik. Işıklar içinde uyusun…

Yıllarca Urla’daki dostlarımla birlikte Hulusi’nin Avustralya’da kurduğu Yeni Vatan Gazetesi’ndeki vatan hasreti kokulu yazılarından takip ettik. Urla’da da yıllardır beraber olduk. Hulusi Şenel “Gönülden Damlalar” şiirinde sonbahar için şöyle sesleniyordu:

“Bir hüzün,  ayrılık mevsimi derler ona/Adı  “Sonbahar”/Sararan yapraklar dökülür/sela sesleri yükselir bu mevsimde/Bir hüzün, bir ayrılık mevsimidir aynı zamanda’’.