Ekonomideki sorunlardan önce ekmeğin milyonla alındığı ülke Venezuela’da olanlara bakarak biraz ders alalım.
“Uluslararası Para Fonu Venezuela'da enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 1 milyona kadar yükselebileceği öngörüsünde bulundu. IMF,Venezuela'daki durumu Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'ya, 2000'lerin başındaki Zimbabve'ye benzetiyor. Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip Venezuela'da 5 yıldır süren ekonomik kriz nedeniyle halk gıda ve ilaç maliyetlerini karşılayamaz hale gelirken süpermarket rafları da boş kaldı. Suç oranının arttığı ülkede halk gece evlerinden çıkmaya korkar hale geldi. Uzmanlar ekonomik krizden devletin sosyalist politikalarını, yolsuzluğu ve çöken petrol endüstrisini sorumlu tutuyor.”
Gelelim bize. Merkez Bankası’nın faizleri sabit tutma kararı piyasaları şok etti, borsa etkilendi. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yıl sonu enflasyon oranı tahminini yüzde 8,4'ten yüzde 13,4'e çıkardıklarını açıkladı. Bu arada FİTC 2019 dolar kurunun 6 lira olacağını öngördü.
Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerin aksine politika faizini sabit tutmasıyla Türk Lirası dolar karşısında hızlı değer kaybediyor.
Die Welt Gazetesi de Türkiye’nin 182 milyar dolar borcunu zor ödeyeceğini bunun sonucu İMF‘den yardım isteme noktasına gelebileceğini kaydetti.
Ekonomide yaşananları CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke değerlendirdi;
“Türkiye’nin dış borcu 466 milyar dolar. Milli gelirin yüzde 63’ü. Önümüzdeki 12 ay içinde 180 milyar dolarlık geri ödememiz var. 55 milyar dolan cari açığımız olduğuna göre bir yıl içinde 235 milyar dolar ödememiz gerekiyor. Bu rakamlar bir gerçeği özetliyor. Ekonomimiz göbekten dışa bağlı. Çözüm ise bağımsız bir hukuk ve milletin egemenliğinin temsil edildiği bir parlamenter rejime geçmek. Ondan sonra üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik reformların yapılmasıdır”
Sözün özü; Atatürk’ün söylediklerini yapabilseydik keşke. Biz onun yolundan ayrıldığımız için başta ekonomi olmak üzere pek çok sorunla boğuşuyoruz. Bakın Ulu Önder ne demiş;
“Hiç bir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından evvel,iktisadını düşünmüş olmasın. Eğer girişim ilerliyorsa, bolluk ekonomi ile birlikte artar, ama girişim yoksa bolluk ekonomi ile birlikte çürür...”
Gerçekten bu günlere ışık tutan bu özlü sözlerden sonra yoruma gerek yok.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.